Suat, al sana baltalı yazı

‘Gölcük’te doğan Demet Akalın, ilköğretim ve lise öğrenimini Gölcük’te büyük başarıyla bitirdi. Ve Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesi’nden lise diplomasını büyük bir mutlulukla aldı.

İlkokul yıllarında gazeteci ya da öğretmen olma hayalleri kurardı, fakat o zamanki üniversite sınavı şartları günümüze göre daha zor olduğu için hayalleri suya düştü. (O tarihlerdeki üniversite sınavı iki aşamalı idi ama ilkini kazandı.)

Ne yapıcam, ne yapıcam diye düşünürken annesinin elinden tutmasıyla soluğu Yaşar Alptekin’in mankenlik kursunda aldı ve arkası geldi.’

E Allah için geldi hakikaten... Gerisi tarih yani...

DEMET AKALIN’I HİÇ TANIMAYABİLİRDİK

Yukarıda okuduğunuz, tırnak içindeki bölüm, Demet Akalın’ın resmi sitesinin biyografi bölümünün girizgáhı...

Bu aralar üniversiteye girmeye hazırlanan genç arkadaşlar sinirlenip galeyana gelirlerse diye: Muhatabınız ben değilim, haberiniz olsun.

Bana sorarsanız, gidin öfkenizi, o dönemki üniversite giriş sınavlarını organize eden kurumdan çıkarın.

Her şey onların suçu zira. Sınav tek aşamalı ve biraz daha kolay olsaydı, kimbilir, belki de hayatımızda Demet Akalın diye biri olmayabilirdi.

Bugün esasında lafa Yalın’dan girmiştim ama salak gibi Tolga’nın ne yazdığına bakmamış olduğum için yine pişti olduk. Bu durumda yazısını daha geç veren bana, silbaştan ihalesi kalmış oldu.

E, araya yaz-boz durumları da girince, zavallı ezber hepten dağıldı. Ortalıkta bir yandan kendime, kafamın ve klozetin bahsinin geçtiği küfürler ederek, aptal aptal dolanıyorum.

Suat; ‘Benim bir önerim var’ diye yaklaştı. Cumartesi ekinin bağlandığı perşembe günleri, gözünü ve kulağını benim bilgisayara sarkıtmak gibi bir huyu var.

‘Demet Akalın’ı yazsana’ dedi; ‘Ne zamandır Kliptoman’da iyi şeyler yazıyorsun. Baltalı yazıları özledik yani.’

Buyrun burdan yakın... Benim zalim olduğumu iddia eden okurlara sesleniyorum: Siz var ya siz, yakında beni mumla arayacaksınız. Evliya gibi kadınım, hakkımı yiyorsunuz.

Şimdiki gençler çok acımasız. Valla... Sabah da kıtır tayfasından Deniz, yine aynı ‘gerekçe’yle, ‘şahane geçirmelik klip’ diye, Size Anne Diyebilir Miyim’in Sinem’ine klip çekilmiş, onu yazmamı istemişti. Görmediğimi söyleyince, önümüzdeki hafta için sipariş verdi.

Böyle yani, köşemiz, perşembe günleri bir tür isteyin çalalım hizmeti veriyor: İsteyin yazalım...

Ve evet efendim, gençler, hunhar yazı istiyor.

Hál böyle olunca, tepem iyiden iyiye attı. Serde keçi inadı olduğu için, önerisini kabul etmeye ve fakat ‘geçirmeye değil geçinmeye gönlü olan’ insan yaklaşımı sergilemeye karar verdim. Gayret etmeye en azından...

Ne bu be? Adımız, Nesligeçirengül’e çıktı. Süt gibi de insanım hálbuki.

Hadi bakalım, hayırlısıyla başlayalım, gerisi gelir.

BOĞAZINA KADAR GİYİNİK KLİPLER

Efendim, bildiğiniz üzre, Demet Akalın dördüncü albümü Banane’den çıkan üç şarkıya klip çekmiş bulunuyor: Bittim, Aşkın Açamadığı Kapı ve Banane...

Albümde, Serdar Ortaç’tan, Sibel Alaş’tan, Yıldız Tilbe’den şarkılar var. Bunun yanında, Demet Akalın, senelerdir gece kulüplerinde şarkı söylemenin sesine kazandırdığı terbiye ve kendisine kazandırdığı kitle sağolsun, uzunca bir süredir, başarılı bir şarkıcı olarak anılıyor.

Ve şahsen beni şaşırtan hadise şu ki boğazına kadar giyinik olduğu klipler çekiyor! ‘Demet Akalın giyindi’ şeklinde, haber değeri taşıyan bir şey bu, n’olacak deyip geçmeyiniz...

Bu üç klipten birini seçmem gerektiğinde, sırf bu yüzden, hiç tereddütsüz, Aşkın Açamadığı Kapı’da karar kıldım.

Klipte Akalın, kanadı kırık bir kuş gibi, ayakları yerden kesilmeyen bir pilotu canlandırıyor. Etrafında taş gibi erkek mankenler olduğu hálde, káh uçağın üzerine oturmuş bir şekilde, káh kontrol kulesinin filan dibinde, şarkısını söylüyor:

‘Aşkın açamadığı kapı, kanatlanıp uçamadığı yer mi var? / Kalbimi seve seve sana veririm, bir kere de senin için ölsün yar.’

Bu arada, sample olarak kullanılmış, hoparlör yakınında çalışan cep telefonlarının yarattığı parazit cayırtısını ve şarkının sonundaki ‘kapsama alanı’ anonsunu anmazsak olmaz.

Kanatlanıp uçma kısmısının, uçak esprisiyle ahengi yeterli diye düşünmüş olacaklar; ‘Abi cep telefonu parazitli şarkıyı uçuş pistinde çekmeyelim’ dememişler.

O kadar uyum kafi... Zaten daha ne kadar şoklanacağız? Size Demet Akalın’ın bırakın dekolteyi, miniyi; boynunu bile göstermediği bir klip çektiğini söylüyorum.

Bir taze sarışın olarak, kimi sahnelerde şapka bile takıyor. O kadar yani... Saçının telini göstermeme kıvamında.

Demet Akalın, şaka değil, hakikaten çok çalışıyor. Yurtiçi ve yurtdışı ekstralarda tercih ediliyor. Albümleri satıyor, şarkıları listelerde tırmanıyor.

GELİN GÖRÜN Kİ HAYAT ACIMASIZ

Gelin görün ki, hayat bir yanıyla acımasız. Ne yaparsa yapsın, ‘Yeni yaşına yeni silikonlarıyla giren Demet Akalın’ın sevgilisi Umre’ye uçtu’ şeklinde haberlerle anılmaktan kurtulamıyor.

Laf aramızda, Demet Akalın da hayata bu konuda elinden geldiğince yardım etmiyor değil gerçi...

İbrahim Kutluay’ın, Panathinaikos formasıyla, Efes Pilsen’in sahasında oynadığı maçta Unuttum şarkısının çalınması, Efes’li taraftarların şarkıyı bir ağızdan söylemesi ve Kutluay’ın sahada bulunduğu süre zarfında tek bir sayı yapamaması üzerine Demet Akalın, Atina’daki maça Efes formasıya gideceğini açıkladı meselá...

Artık Kutluay ile anılmak istemediğini yineleyip duran bir insana; ‘Bu ne lahana turşusu?’ diye sormaz mısınız yani?

Akalın’ın resmi sitesindeki biyografisi şöyle son buluyor:

‘Ehh iyi de tepkiler aldı ve kendini bir kez daha kanıtlamış oldu.

Bu kız da okuyo ya dedirtti...’

Allah okuyo diyenlerine bağışlasın. Bu arada... Bi’ dakka ya... Ben iyi bir şeyler söyleyecektim. Söyledim di mi?
Yazarın Tüm Yazıları