Böyle gaf görülmedi

Beyaz Show’da, Ata Demirer’in ‘Vercen mi’ gafının ardından, bu kez Best FM’de yayınlanan Arıza Show programında büyük bir gaf yaşandı.

23 Nisan’da Swissotel’de çocuk defilesi düzenleyecek olan Yıldırım Mayruk’un terzi yamağı Barbaros Şansal, Rıza Esendemir’in sunduğu Arıza Show programında, önceki sabah defileyle ilgili bilgiler veriyordu.

Defilenin hazırlıkları, kıyafetler ve mankenlerle ilgili konuşmaların ardından Rıza Esendemir, Barbaros Şansal’a, ‘Bundan sonraki projeniz nedir?’ diye sordu.

Barbaros Şansal da, tüm dinleyenleri ve programın sunucusu Rıza Esendemir’i şok eden cevabı verdi: ‘Çocuk pornosu’.

Şansal’ın bu cevabının ardından Rıza Esendemir, ‘Ne yaptın abi, böyle cevap olur mu?’ dedi ve programı apar topar kapadı.

Şaka desem şaka değil, gaf desem gaf değil!

Konuyla alakalı hiç değil!

Canlı yayında kendini kaybeden Barbaros Şansal nasıl bir özür dileyecek çok merak ediyorum.

Çünkü bu işin özrü bile olmaz!

TV’yi kapat, hayatı aç!

1995 yılından bu yana dünyanın birçok ülkesinde Nisan ayının son haftası ‘Dünya TV İzlememe Haftası’ olarak kutlanıyormuş.

Bizde de Tüketiciler Birliği 25 Nisan-1 Mayıs tarihleri arasında ‘televizyonunuzu kapatın’ kampanyası düzenliyor.

Günde ortalama beş saat televizyon izleyen ülke insanına ‘televizyonunu kapat’ demek fazla bir beklenti değil mi?

Tüketiciler Birliği’nin televizyon izlemek yerine önerdiği etkinlikler arasında resim yapmak, huzurevini ziyaret etmek, şiir ezberlemek var.

Hatta bununla ilgili bir de yarışma açmışlar. En iyi faaliyette bulunana ödül vereceklermiş.

Hepsi tek tek güzel de, kimse akşam eve yorgun argın giden Abdullah Bey’den, ailesini karşısına alıp ‘Kapatın şu televizyonu şimdi hep birlikte şiir ezberleyeceğiz’ demesini beklemiyor değil mi?

Tüketiciler Birliği, bir de Bilinçli TV İzleme Kuponu hazırlamış.

Çocuklarımızı televizyonun etkisinden kurtarmak için her başarı ya da çalışma karşılığında bu kuponlardan verecekmişiz.

Kuponlarda çizgi film ve belgeseller ağırlıkta ama bilinç neresinde anlamadım.

Şimdiki çocuklarda o kuponların aynısını bilgisayarda çizip Tüketiciler Birliği’ne postalayacak bilinç fazlasıyla var.

Hiçbiri bu kupon-mupon numaralarını yiyecek gibi değil.

Bu yüzden ayakları yere basmayan bir kampanya bu.

Ya beş saat televizyon izleyeceğiz ya televizyon kapatacağız.

Bu işlerin ortası yok mu?

Kupa İstanbul’da

25 Mayıs’ta Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanacak Şampiyonlar Ligi finali yaklaştıkça İstanbul tanıtımlarının dünya televizyonlarında nasıl yer aldığını geçtiğimiz gün yazmıştım.

İstanbul’da da bilboardlar Şampiyonlar Ligi ilanlarıyla süslenmeye başlandı.

Bugün de kupa geliyor İstanbul’a.

Geçen yılın şampiyonu Porto’nun yönetici ve futbolcularının özel bir uçakla getirecekleri kupa, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a teslim edilecek.

Ünlü sanatçıların konser vereceği Kupa Devir Teslim Töreni, Star’dan canlı yayınlanacak. (Star, 12.50)

G.Saray-Trabzon maçı derbi değildir

Ali Atıf Bir, Trabzonspor-Galatasaray ‘derbisi’ üzerine yazdı perşembe günü Kelebek’te.

Hüriyet Gazetesi’nin Beşiktaş-Fenerbahçe derbisine gösterdiği ilgiyi, Trabzonspor-Galatasaray ‘derbisinde’ neden göstermediğini merak etmiş.

Hürriyet yazı işlerinin gerekçesini bilmiyorum ama bildiğim bir şey var; Trabzonspor-Galatasaray maçının derbi olmadığı.

Aynı hataya çarşamba günkü yazımda ben de düştüm. Bir gün sonra Ali Atıf Bir de yazınca Hüseyin Özkök adlı okurumun uyarısını buraya almak farz oldu.

Son yıllarda spor medyamızda birçok konuda kavram kargaşası yaratıldığı gibi derbi konusunda da bir kavram kargaşası yaratıldı.

Bizim medyamız derbiyi gerçek anlamda da kullanmasına rağmen her nedense Trabzon ile Üç Büyükler’in maçlarına da derbi tabirini kullanmaya başladı.

Ancak derbinin futbolda kullanılan karşılığının anlamı ‘Aynı şehir ve bölge takımlarının birbirleri ile yaptıkları maçlar’dır.

Medyamız kendince Bercelona-Real Madrid ya da Manchester United-Arsenal gibi olmayan derbileri de yaratmıştır.

Görünen o ki ‘büyük maç’la ‘derbi’ kavramları birbirine karışmış durumda.

Aynı şehrin takımları olmadıkları için Galatasaray-Trabzon maçı da derbi değildir. Büyük maçtır ama derbi değildir.

Yok Türk basını derbi’yi ‘büyük maç’ olarak kabul ediyorsa, ‘Ankara derbisi’, ‘Karadeniz derbisi’ gibi kavramları yanlış kullanmaktadır.

Bu nedenle Galatasaray-Trabzon derbi değil, büyük maçtır.

Seda Sayan, M.Ali’yi geçiyor

Ah Kalbim’in Show TV’de başlamasıyla eski dostlar Mehmet Ali Erbil (Show TV, 09.45) ve Seda Sayan (Kanal D, 09.45) sabah kuşağında rakip olmuştu. İlk iki gün sonunda yarıştan galip çıkan Seda Sayan.

Pazartesi günü M.Ali, Ah Kalbim’in ilk bölümüyle tüm izleyicide 22, AB grubunda 20’inci oldu. Seda Sayan ise tüm izleyicide 7, AB grubunda 8’inci sıraya yerleşti.

Salı günü Ah Kalbim iki grupta da 25, Seda Sayan iki grupta da 5’inci sıradaydı.

Mehmet Ali Erbil’in programı oturdukça daha da yükselecektir ama görünen o ki Seda Sayan da bu atakları karşılıksız bırakmayacak.
Yazarın Tüm Yazıları