Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Biz bilinenleri açıklayalım da

MİLLETVEKİLİ transferleri konusunda liderler, ortada sanki gizli bir karar var gibi birbirlerine, ‘bildiğini açıkla’ daveti yapıyorlar.

Oysa tartışma siyasi bir konu olduğuna, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da salı günü AKP grubunda, ‘Siyasilerin devletle iş yapması çirkin’ dediğine göre isteyen, siyaseten inandırıcı kanıtları devletin kayıtlarında hazır bulabilir.

Erdoğan da, enerji operasyonuna hakim, güvendiği, tarafsız bir kişiyi dinlese, mahkeme dosyasına giren veya giremeyecek hangi önemli siyasi sonuçlara, kamudaki hangi işi kimin takip ettiğine dair, kimbilir ne tür bilgilere ulaşabilir?

Yine de bazı bilinenleri daha ayrıntılandırmak gerektiği anlaşılıyor.

BAKAN GÜLER DEVREDE

Sadece, 12 Ekim 2003 günü CHP’den AKP’ye geçen Ağrı Milletvekili Cemal Kaya örneğine girildiğinde bile önemli sonuçlara ulaşılıyor.

Kaya’nın sahibi olduğu Aram İnşaat, transferden iki ay sonra, 29 Aralık tarihli Ordu-Giresun-Doğal Gaz Hattı ihalesini 11 milyon dolara alıyor.

Şirket, ihaleyi aldıktan sonra verdiği rakamla 3-4 milyon dolar zarar edeceğini anlayarak, ihalenin iptali için girişim başlatıyor.

(İptalle ilgili bazı telefon konuşma kayıtları savcılık dosyasında da, bizde de mevcut.)

Aram, 29 Nisan 2004 günü gerekçelerini Kamu İhale Kurumu’na (KİK) bildiriyor.

Kurumdan ‘Ret’ yanıtı çıkınca da BOTAŞ’a fiyat farkı talebinde bulunuyor.

BOTAŞ bu durumu KİK’e soruyor; KİK o talebe de ‘Ret’ diyor.

BOTAŞ durmuyor, 15 Eylül 2004 günü Yüksek Fen Kurulu’na başvuruyor.

Oradan da, ‘KİK kabul ederse’yanıtı çıkıyor.

Sıra, Enerji Bakanı Hilmi Güler’in 10 Aralık 2004 günü KİK’e, ‘Demir çelik fiyatları arttı; fark ödeyebilir miyiz’ diye yazı yazmasına geliyor.

KİK, 23 Aralık 2004 günü bir olumsuz yanıt daha verip, bir de enerji operasyonu patlak verince Aram’dan işe başlaması isteniyor.

Şirket de işe başlamayınca iki yıl ceza ile büyük zarardan kurtuluyor.

‘AKLAMA PAKLAMA’ ANLAŞILABİLİR

Peki; ‘Böylesi çabalar başka firmalar için yapılıyor mu?’ sorusunu es geçsek bile, dinleme tutanaklarına göre, Seydi adlı bir şahsın, 9 Ekim 2004 günü saat 19.55’te, tutuklu müteahhit İbrahim Selçuk’u arayarak, Kaya’nın iptal girişimlerini anlatması; Selçuk’un da ‘İşi bilmiyorsun kardeşim. Adam zarar ettiği için Bakan da uzlaşma talimatı verdi. İptal yazıları yazıldı, artık kimse engelleyemez’ demesi ilginç bulunsa gerek.

Yazdıklarımız kazanılan bir ihalenin iptaliyle ilgili seyir.

Ya Kaya’nın Özlüce, Kuzguncuk ve Karkamış baraj ihalelerini almak için bürokrasi üzerindeki baskıları?..

Yer darlığı nedeniyle ilgilenene, roman gibi okunan tutanakları önermekle yetinelim.

Ama, 15 Mayıs 2005 gecesi saat 23.31.51’de, Enerji Üretim A.Ş. (EÜAŞ) Genel Müdürvekili tutuklu Önder Piyade’yi arayan müteahhit Selçuk’un, ‘Babacığım Dengir Abi aradı. Kaya’nın girdiği Kuzgun’da problem varmış, dedim; ‘Ara konuş’ dedi. ‘Bu saatten sonra ben aramayayım şimdi, illa Karkamış olsun’ diyor’ deme cesareti bulması; EÜAŞ Genel Müdürvekili Servet Üst’ün de 12 Şubat günü savcılıkta Karkamış için, ‘Çok baskı gelince ihale iptal edildi. Baskılar bakanlıktan ve siyasilerdendi’ ifadesi vermesi ilgi çekici.

Son bir nokta.

Başbakan’ın Fas gezisinde, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Fırat, CHP Muş Milletvekili Şerif Ertuğrul’a, ‘Enerji yolsuzluğunda, ‘Adres AKP genel merkezi’ diyorsunuz ya, çamur atmak doğru değildir. Bakın, sizin genel saymanınızla ilgili iddialar da var. Vicdanımın sesine göre her iki iddia da ceviz kabuğunu doldurmaz’ diyor.

Bu konuşma CHP Genel Saymanı Mahmut Yıldız’ın bürosunun basılmasından hemen önce yapılıyor.

Aman dikkat, bazı sözler yeni bir ‘aklama paklama’ gibi anlaşılabilir!
Yazarın Tüm Yazıları