Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Baykal, CHP’yi sağa kaydırıyor

SALI günkü CHP Grup toplantısı, hafta sonu yapılan kurultayda genel başkanlığa yeniden seçilen Deniz Baykal’ın ve arkadaşlarının ruh halini yansıtması bakımından oldukça kayda değer ipuçları veriyordu.

Salonu dolduran CHP’lilerin, bir iki muhalif milletvekili dışında tamamı, Baykalcı olduklarını gösteren tepkiler veriyordu.

Baykal’ın sözünü ettiği tüm komplo teorilerine, medyayı eleştirilerine destek veren böylesi bir grubun birkaç alkışı ise oldukça anlamlıydı.

‘CHP olarak, muhalefet olarak bunu yapacağız’ ve ‘Yarın Hakkári’ye gideceğim’ sözlerine gelen bu alkışları, Baykalcıların da, daha iyi bir muhalefet yapma ve CHP’deki ataletin ortadan kalkması için Genel Başkan’ın Anadolu’ya daha çok gitmesinin özlemi diye okumak gerekiyor.

Çünkü onlar da biliyor ki, Mustafa Sarıgül’ün kurultayda söylediği tek etkin söz, ‘Baykal, kışın Ankara’da yürüyor, yazın Akdeniz’de kulaç atıyor; Güneydoğu’ya gitmiyor, Hacıbektaş’a gitmiyor’ cümlesinde yatıyordu.

BAYKAL’IN ORTADOĞU TÜRKİYESİ

Salı günkü toplantıda bir kez daha görüldü ki Baykal, komplo teorileriyle yatıp komplo teorileriyle kalkmakta.

Türkiye’yi komplo teorilerinin bol olduğu bir Ortadoğu ülkesi kabul eden Baykal, kendini AB’nin parçası gibi gören Türk halkının da Ortadoğu halkları gibi bu teorilere inandığını düşünüyor.

Baykal, kurultay sonrası aldığı olumlu tepkilerin halkın her kesimine yayıldığını; halkta olağanüstü, derin ve büyük bir ilginin, CHP’yi sahiplenmenin ortaya çıktığını belirtirken, ‘Birdenbire, büyük bir şok oldu. Anlatılır gibi değil’ ifadesini kullanıyor.

İsimleri, adresleri Baykal’da olan sağcısı, ülkücüsü bile arayarak CHP Genel Başkanı’na destek verip, ‘CHP artık benim partim’, ‘Hayatımda sola oy vermedim; ama artık öyle değil; Deniz Bey için dua ediyorum’, ‘Bugüne kadar DYP’ye oy verdim; ama artık daha fazlasını kazandın’ diyorlardı.

Baykal,
teorilerine inanmış sağdan gelen bu destekten güç alarak, bazı CHP’lileri ise partiden ayıklamaktan söz ediyordu.

Ardından da, ‘CHP yeniden doğacak’ sözünü tekrarlayınca Baykal’ın sağa doğru açılma, yeni bir ‘kızılelma’ ittifakı gerçekleştirme çabası içine girdiğini düşünmek abartı olmuyor.

Ancak ilginçtir ki, Baykal’a alkışı esirgemeyen Baykalcı topluluk, sağdan gelen bu desteklere oldukça ilgisiz kalıyor; sessizliği yeğliyordu.

KOPMA BAYKAL’IN İŞİNE GELECEK

Bu sessizliğe bakarak, ‘ayıklanan solcuların’ yerine sağdakiler konacaksa Baykal’ın işinin kolay olmayacağını söylemek son derece olası.

Yüzde 30’ları kolaylıkla aşması mümkün sol potansiyel yerine sağa yönelen bir Baykal’ın arkasında yakın arkadaşlarının desteğini görmesi şüpheli.

İşte bu süreçte, Sarıgül’e destek verenler bir kenara, Zülfü Livaneli’yi destekleyenlerin kopuş kararı alması Baykal’ı rahatlatabilir.

Gerçi, 21 milletvekilinden oluşan bu grubun toplu hareket etmesi güç gibi.

‘Gittiği partiyi parçalıyor’ imajını yıkamayan Kemal Derviş’in bu isimler arasında yer alması, kopuşu daha da zorlaştırıyor.

Bu grubun Anadolu’ya çıkıp değişim rüzgárı yaratmak yerine kopuşa yönelmesine Baykal’ın da sessiz kalacağı görünüyor.

Çünkü, her kopuş CHP’nin, Baykal’ın eline daha çok geçtiğinin kanıtı oldu.
Yazarın Tüm Yazıları