Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

CHP ve yan yana üç koltuk

PERŞEMBE günkü yazımızda bu hafta sonu yapılacak olan CHP Olağanüstü Kurultayı’nın ardından, parti yönetiminde yeni yapılanma olasılığından söz etmiştik.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi’nin gazetecilere, ‘30 Ocak’tan itibaren CHP yepyeni bir başlangıç yapacak’ demesi de bunu teyit ediyor.

Şu gerçek ki, CHP’de, delege de, taban da böyle bir beklenti içinde.

Ancak, CHP’nin bütün kurultayları acımasız bir hesaplaşma içinde gerçekleştiğinden, öncesinde bu beklenti yaratılır, kurultay salonuna girildiğinde ise ön sırada üç yan yana boş koltuk görülür.

Deniz Baykal salona girince ortadaki koltuk sahibini bulur; sağdakini Genel Sekreter Önder Sav, soldakini de Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem doldurur.

Kurultay sonrası da bu tablo değişmez; bu üç isimle özdeşleşme sürer.

MİNİBÜS HÁLÁ ORTADA YOK

Bu kurultayda da CHP yine acımasız bir hesaplaşmaya tanık oluyor; Genel Başkan dahil, partiye zarar verip vermediği düşünülmeden herkes elindeki tüm yıkıcı silahları kullanıyor; yeter ki o silah kendilerinin güvenliğini sağlasın.

Hafta sonu kurultayının güvenliği sağlayacak ana silahı ‘rüşvet’ olacak.

Bu güvenlik sağlansa da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Eskiden neler yapıldı; kısa bir anımsatmada bulunalım:

‘TBMM dört partiden oluşacak ve iktidar kendiliğinden bize gelecek’inancıyla az çalışarak 3 Kasım’da tarihi bir fırsatı kaçıran CHP, 4 Kasım’dan itibaren bir buçuk yıl sonraki yerel seçimlere hazırlanmayı konuşmaya başladı; ama Sav ile Erdem arasındaki kavga nedeniyle aday tespitleri bile son saniyeye bırakıldı.

Alınan sonucu herkes yenilgi olarak görürken, CHP yönetimi bir yandan zafer havası çalıyor, diğer yandan yeni bir dönemden söz etmeye başlıyordu.

Eşref Erdem, tam donanımlı bir minibüsün alınacağını, Baykal’ın belediye belediye, sokak sokak dolaşacağını açıklıyordu. (Biz de minibüsün ilk seferini merakla bekleyeceğimizi yazmıştık.)

O minibüs hálá ortalıkta yok ve kurultay dönemleri hariç, AKP ile CHP kıyaslandığında görülecektir ki liderlerin gezi performansında; belediye, il başkanları ve milletvekilleriyle değerlendirmeler yapmada, komisyon çalışmalarında AKP açık ara önde.

BAYKAL’I ZORLAYACAKLAR

Şimdi değişim beklentisi çok ciddi; çünkü talep sahipleri Baykal’ın da arkadaşları.

Ve değişimin sadece yönetimle sınırlı olması da yeterli görülmüyor.

Arkadaşları da Deniz Baykal’ın, tek başına çalışma, tek başına karar alma eğiliminden vazgeçmesini, daha çok yurt gezilerine çıkmasını istiyor.

Daha ileri gideceklerini de söylemek mümkün.

Baykal’ın hafta sonları pek partiye uğramaması, TBMM grup yönetimi ile sıkı bir çalışma içine girmemesi, A Takımı diye partiye aldıkları da dahil olmak üzere uzman milletvekillerinin görüşlerine başvurmaması masaya konulacak ilk konular.

CHP’deki genel kanı, Baykal’ın bu değişimi yapmak zorunda kalacağı yönünde.

Çünkü, aksi takdirde Baykal, bu kurultaydan yara bere ile kurtulabilir; ama olağan kurultayın çok uzakta olmadığını da anımsamak gerekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları