Ensülinin fazlası hızlı yaşlandırır

Ensülin yaşamsal bir hormondur. Az veya etkisiz olması halinde şekerinizin yükseldiğini, şeker hastalığının ve ilişkili sağlık sorunlarının sizi beklediğini biliyorsunuz.

Ensülinin sadece azı değil fazlası da sorundur. Ensülin tehlikeli bir hormondur. Kanda fazlaca biriktiğinde metabolik sendromu tetikler, kan basıncını yükseltir, pıhtılaşmayı hızlandırır. Fazla ensülin erken yaşlandırır.

YÜKSELMİŞ ensülin seviyeleri tehlikelidir. Ensülin direnci sendromunun başlıca nedeni aşırı insülin üretimidir. Kuşkusuz yüksek seviyelerde glikoz (şeker), anormal insülin yükselmelerini tetiklemektedir. Pankreas, bu fazla miktarda glikozu karşılamak için gerekli miktarda insülin salgıladığı sürece, glikoz seviyeleri normal düzeylerinde kalacaktır. Kan şekeri normalken ensülin üretiminde aşırı ve erken artışın mevcudiyeti, ensülin direncinden kaynaklanan birçok sağlık probleminin belirtisidir. Burada sorunlar kanda miktarı artan şekerden değil fazla miktarda ensülinden kaynaklanmaktadır.

KALBİNİZDE NE OLUR

İskelet kası hücreleriniz, ensülin ve glikozun etkileşime girdiği esas yerdir. İskelet kası hücrelerinizde glikozu (şeker) yakıt olarak kullandığında, kas hücreleriniz hareket etmek için ihtiyaç duyduğu enerjiyi kazanır. İskelet kası hücreleri ensüline karşı dirençli hale gelmiş ise kalp kaslarının da ensüline karşı dirençli hale gelmesi muhtemeldir. Bu kalbin enerji için şekeri (glikozu) yakma yeteneğini azaltır.

Ensülin kalp hücrelerinde ensülin direncine neden olsun veya olmasın, kalbi birçok yönden etkilemektedir. Ensülin damar duvarlarında iç yüzeyi döşeyen hücrelerin yapısını ve kan damarlarının tavrını da etkilemektedir. Ensülin direnci ile ilişkili olarak, okside olmuş LDL (zaralı) kolesteroldeki artış, yüzey hücrelere doğrudan veya serbest radikaller aracılığı ile hasar vermektedir.

STRESLE İLİŞKİLİ

Diğer hormonlar da ensülin seviyelerini ve ensülin direncini etkileyebilir. Böbreküstü bezlerinde yapılan kortizon ve benzeri hormonlar, ensülinin kandaki şekeri enerji olarak kullanmak üzere hücrelere taşıma yeteneğini azaltır. Stres ile kortizon artması bu nedenle kan şekerini yükseltir. Stres hormonu kortizolün yüksek seviyeleri kalp-damar hastalıkları ve Alzheimer hastalığı için güçlü bir risk faktörüdür. Fiziksel ve ruhsal stres kortizon seviyelerinde yükselmeye neden olur. Kalp ve damar sisteminin önemli bir tehdidi haline gelir.

YAŞLILIK VE KANSER

Ensülin, hücrelerin bölünmesini ve genlerin aktivasyonunu uyarır. Uzun süreli yüksek seviyelerde ensüline maruz kalmak, hücrelerin genetik davranışını değiştirerek genç hücrelerin davranışlarını bozar. Hızla bölünüp çoğalan genç hücrelerin daha yaşlı hücreler gibi davranmalarına neden olabilir.

Birçok bilim adamı, vücuttaki her hücrenin ölmeden önce sınırlı sayıda bölünmeye programlandığına inanmaktadır. Ensülin hücre bölünmesini artırarak, biyolojik olarak daha yaşlı ve daha yorgun hücreler üretir. Hücreleri yaşlı ve sorunlu hale getirir. Ayrıca yükselmiş ensülin seviyelerinin kalınbağırsak, karaciğer, pankreas, göğüs ve rahim kanseri riskini arttırdığına dair kanıtlar bulunmaktadır. Ensülinin kanser büyümesinde önemli bir rolü olduğunu düşünenler var.

YÜKSEK GLİKOZ, KALP RİSKİNİ NASIL ARTIRIR

Trigliserid seviyesini ve LDL kolesterolüne olan oranını yükseltir. HDL- kolesterolü azaltır.

Kanın pıhtılaştırıcı hücrelerini daha yapışkan hale getirir, kanın pıhtılaşma olasılığını yükseltir.

Kan damarlarını daraltan ve muhtemel bir pıhtılaşmaya zemin oluşturan düz-kas hücrelerinin aşırı büyümesini uyaran serbest radikallerin üretimini çoğaltır.

DÜZENLİ VE ILIMLI EGZERSİZ YAPIN

Ensülin fazlası da azı gibi zararlıdır. Pankreasınızı fazla insülin ürtemeye zorlamayın. Bunun en kolay yolunu anlatan şu kısacık cümleyi bir kenara not alın: Düzenli ve ılımlı egzersiz alışkanlığı, düşük glisemik indeksli, kompleks karbonhidratlara dengeli bir beslenme planı (sebzeler, meyveler, bakliyat, tam tahıllar).

HAZIR MEYVE SULARINDAKİ ŞEKER ZARARLI OLABİLİR

Meyvelerde bulunan fruktozun (meyve şekeri) yaygın olarak kullanılan sofra şekerinden daha masum olduğu doğrudur. Paketlenmiş hazır endüstriyel ürünlerde bulunan fruktozun öyküsü ise oldukça karışıktır. Bu ürünlerdeki fruktoz, meyvelerden değil fazlasıyla işlenmiş bir ürün olan mısırdan elde edililiyor. Mısır şurubu ilave edilerek yapılan bu hazır besinlerin sorunlu besinler olabileceğini düşündüren bulgular var.

Fruktozu şeker hastaları için güvenilir bir şeker olarak kabul edebilir miyiz? Bu ölçüde evet! Çünkü kan şekerinde glukoz kadar ani bir artış meydana getirmemektedir. Bununla birlikte Fruktozun da serbest radikal üretimini çoğaltmak, kolesterol ve trigliserit seviyelerini artırmak, ensülin ve kortizol üretimini uyarmak gibi birçok başka etkisi bulunmaktadır. Ayrıca, fruktoz kan şekerinde ciddi bir artışa neden olmamasına rağmen, insulin direncini tetiklemektedir.

Fruktoz, osteoporozun (kemik kalınlığı artışı) gelişmesi olasılığını da arttırmaktadır. Yapılan bir araştırmada yüksek fruktoz içeren içeceklerin erkeklerde kalsiyum ve fosfor seviyelerini azalttığı, osteoporozu kolaylaştırdığı bulunmuştur. Magnezyum açısından yetersiz bir diyetle beslenmelerde fruktozun bu olumsuz etkisinin daha da arttığı bulunmuştur. Magnezyum alımının işlenmiş besin içeren diyetleri tüketenlerde oldukça azaldığı biliniyor. Çünkü çoğu kişi yeşil yapraklı besinler, ceviz, fındık ve tam tahıl gibi magnezyum açısından zengin besinlerin yerine magnezyumu azalmış hazır ve işlenmiş besinleri tüketiyor. Hazır besinlerin işleme süreçlerinde magnezyum miktarları çok fazla düşmektedir.
Yazarın Tüm Yazıları