Formda ve kaliteli yaşama odaklanın

Sağlığınız için gereğinden fazla endişelenirseniz sağlığınızı bozabilirsiniz. Formda ve kaliteli yaşamak, mümkünse uzun ve keyifli bir yaşam sürmek için sağlık çok önemlidir, ama her şey değildir.

SAĞLIĞI okuyup öğrenebileceğiniz tıp merkezleri ya da doktorlardan satın alabileceğiniz bir olgu gibi görmeyin. Eksiksiz koruma sağlayabileceğiniz, direksiyon hakimiyetini asla kaybetmeyeceğiniz bir süreç gibi düşünmeyin. Bir kez daha hatırlatmakta fayda var: Sağlık, kendi kaynağında akan bir nehir gibidir. Sizin yapacaklarınız, nehri kurutmamak ve taşmalara karşı önlemlerinizi yeterince almaktır. Kaliteli bir hayata odaklanmak yerine sağlık konusuna takılıp kalırsanız, sağlıklı ve zinde biri olmayı eğlenceli ve keyifli bir yaşam tarzı haline getirmezseniz, işinizi zorlaştırırsınız.

Sizin dışınızda gelişen ama sağlığınızı derinden etkileyen pek çok etken var. Şansınız, yaşadığınız ülke, ekonomik durumunuz, genetik mirasınız bunlardan sadece bazılarıdır.

SAĞLIĞI ABARTMAYIN

Sağlık sorunlarınızdan korkmayın. Sağlığınızdaki ufak tefek değişimleri gereğinden fazla abartmayın. Karşılaştığınız sorunları doktorunuza mümkün olduğu kadar erken bir dönemde aktarmaya çalışın. Hangi belirtilerin önemli veya önemsiz olduğunu bilmeyebilirsiniz. Beden ve ruhsal yaşamınıza ilişkin algılarınızı yanlış yorumlayabilirsiniz. Hangi belirtilerin önemli veya önemsiz olduğu kararını doktorunuza bırakın. Ortaya çıkan belirtiler karşısında ne boş verin ne de gereksiz telaşlara kapılıp gereksiz endişe girdaplarında dönüp durmayın.

Sağlığınızı koruyup geliştirmede size yardımcı olabilecek temel sağlık bilgilerini edinmeli, beslenmeniz ya da egzersiz ile ilgili tıbbi araştırmalara tabii ki ilgi göstermelisiniz. Ama bunların size sadece temel bilgileri verebilecğini, sizi bir sağlık uzmanı haline getirmeyeceğini de bilmelisiniz. Öğrendiğiniz bilgilerin bazen yarardan çok zarar verebileceğini, yanlış önerilerin sağlığınızı bozabileceğini unutmamalısınız.

MUCİZELERE DİKKAT!

Sağlık haberleri konusunda ‘sağanak yağış’la karşı karşıyayız! Gazeteler, dergiler, televizyon haberleri, sağlık alanındaki yeni buluşlar ve keşfedilen yeni ilaçlara ilişkin haberlere geniş yer veriyor. Bunların doğru ve size gerekli olanlarını öğrenip anlamaya ve önemli olanlarını bir kenara not almaya çalışın.

Özellikle ‘mucize, sihirli, inanılmaz, çok hızlı, çok etkili’ gibi baştan çıkarıcı vaatlerle sunulan her türlü öneriden uzak durun. İnternet, sağlık bilgileri açısından son derece kontrolsüz bir bilgi otoyolu haline gelmek üzeredir. Kanser, şeker hastalığı, şişmanlık, romatizmal hastalıklar, tedavisi imkánsız psikosomatik bozukluklar, yaşlanmayla oluşan sorunlar internet aracılığı ile pazarlanan faydasız zararlı alternatif tedavi yöntemlerine başvurmaya sizi daha çok yönlendirecektir. Modern tıbbın bu sorunlarını çözümünde çaresiz kaldığına sakın inanmayın.

Kalsiyumu unutmayın

50 yaş sonrasında kalsiyum ihtiyacınız biraz artacaktır. Daha fazla kalsiyum tüketimi için mutlaka daha çok süt veya süt ürünü yemek zorunda değilsiniz. Süt ve süt ürünlerinin tam yağlı olanları LDL kolesterol seviyelerinizi yükseltebilir. Kalsiyum ihtiyacınızı gidermek için yeşil yapraklı sebzelerden ve kalsiyum desteklerinden de faydalanabileceğinizi unutmayın. 50 yaş sonrası kadınların 1200-1500 mg. erkeklerin 1000 mg. civarında kalsiyuma ihtiyaçları olduğunu hatırlayın. Düzenli bir egzersiz programının kemiklerinize en az kalsiyum kadar dost olduğunu da belirtelim.

İlaç mı, besin mi?

Besinlerdeki bazı unsurların (doğa kimyasalların) neredeyse ilaçlar kadar etkili olduğu biliniyor. Kolesterolü azaltmak için fitosteroller ve stanoller (soya), trigliserit seviyelerini düşürmek, kanı inceltip aterosklerozu yavaşlatmak için Omega-3 yağ asitleri (balık, keten tohumu, ceviz, semizotu), osteoporozu yavaşlatıp geciktirmek için kalsiyum (süt ve süt ürünleri, yeşil sebzeler) ile güçlendirilmiş besinler şimdi daha sık kullanılıyor.

Japonya’da yüze genç ve diri bir görünüm kazandıran kollajen katkılı çorbaları tüketiciler kapışıyor. Kısacası besin maddeleri ve beslenme bilimi sağlığımızı koruma ve güçlendirmede hakettikleri yeri daha çok alıyorlar. Sağlığa belirli bir yarar sağlayan özel besin unsurlarını ihtiva eden ürünlere verilen ortak isim ise ‘Fonksiyonel Besinler.’ Bu konuya yakında daha çok değineceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları