Ata Demirer Karagöz Haluk Bilginer Hacivat

Neredesin Firuze’nin ardından bir sonraki projesini merakla beklediğimiz Ezel Akay, Türkler’in seks hayatını konu alan filmi üzerinde çalışmaya devam etse de, rotayı şimdilik tam olarak Karagöz ve Hacivat’a çevirmiş durumda.

Geçen gün Ezel Akay’la Karagöz ve Hacivat’ı konu alan bu yeni projesi üzerine konuştuk. Doğaları gereği çevrelerindeki insanları güldürmeden yapamayan iki kafadarın, kaçınılmaz sonlarına doğru olan yolculuklarını anlatacak filmin adı Karagöz ve Hacivat Neden Öldürüldü olacak.

Proje son derece ilginç. Ezel, bu film için Karagöz’ün geldiği yer olduğu düşünülen Orhaneli Belediyesi’nden büyük destek aldığını söylüyor. Orhaneli’ye 1300’lerin Bursa çarsını kuracak ve çarşının bitimine de Orhan Camii’ni inşa edecekmiş.

Filmin bütçesi 1,5 milyon dolar kadar. Ezel, sinemayı daha da çok destekleme kararı alan Kültür Bakanlığı’ndan, Euromages ve yatırımcılardan gerekli desteği alacağını söylüyor.

Filmin çekimlerine bahar sonunda başlanıyor. Yabancı oyuncuların da yer alacağı kadronun en flaş isimleri ise Haluk Bilginer ve Ata Demirer. Karagöz’ü canlandıracak olan Demirer ve Hacivat olarak kamera karşısına geçecek olan Bilginer, dört gözle filmin çekimlerinin başlamasını bekliyorlarmış.

Biz Karagöz ve Hacivat’ın cami inşaatı süresince işçileri çok güldürüp, oyalayarak, inşaatın gecikmesine neden oldukları için öldürüldüklerini biliyoruz. Ezel Akay ise işin aslı öyle değil diyor. Nasıl mı? Bekleyip göreceğiz.

Şükran Günü’nde İskender’i kızarttılar

Pazar günkü Keyif Eki’nde, Oliver Stone’un 160 milyon dolarlık filmi İskender’le ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmıştım. Birkaç gündür de filmin yabancı basında çıkan yorumlarını okuyorum. Gördüğüm, yabancı eleştirmenlerin Türk meslektaşlarından çok daha acımasız olduğu.

Los Angeles Times, Stone’
un filminden ‘önemsiz bir epik’ olarak söz ediyor. Toronto Star’ın yorumu şöyle: ‘Sadece kötü bir film değil, epik boyutlarda kötü bir film.’

Entertainmet Weekly Dergisi
ise ilginç bir cümleyle çıkıyor karşımıza:

‘Filmin kahramanı ilerlemek, ama askerleri eve dönmek isterse ve seyirci yorgun askerlerin tarafını tutarsa, bu Hollywood filminde bir sorun var demektir.’

İskender’
in biseksüel olarak gösterilmesine çok fazla takılmıyorlar. Ben sarışın Farrell’ı beğenmiş olsam da, ünlü aktörün boyanmış saçları da bir başka alay konusu.

Boston Globe filmde çok parıltı olduğunu, bunların hepsinin Farrell’ın saçlarına kümelendiğini yazıyor. Anlayacağınız yabancı eleştirmenler, Şükran Günü’nde (Film Amerika’da Şükran Günü’nde vizyona girdi) hem hindilerini, hem de İskender’i iyice kızartmışlar.

Beyaz perdeden inciler...

‘Sen kaç kez dünyayı kurtarmış olsan da, o bir yolunu bulup kendini tekrar tehlikeye atmayı başarıyor.’ (The Incredibles-İnanılmaz Aile, Yön: Brad Bird, 2004)

Miyazaki’yle yeniden

Uzakdoğu sineması korku filmleri ve animeler alanında emin ve hızlı adımlarla ilerliyor.

Hollywood, teknolojik yeniliklerle kendini kurtarmaya çalışırken, Uzakdoğu çizgi filmleri farklı tatları, şaşırtıcı hikayeleri, ilginç karakterleriyle deyim yerindeyse herkesin ağzını açık bırakıyor. Bunun en son örneği Ruhların Kaçışı ve Prenses Mononoke’nin yaratıcısı Hayao Miyazaki’nin son filmi Howl’s Moving Castle.

Film geçen gün Japonya’da vizyona girdi ve ilk iki gününde 1.4 milyon dolar gişe hasılatı elde edip, en iyi açılışı yapan Japon film olarak bir rekora imza attı. Şimdi de İngilizce versiyonunun yapılması gündemde.

Howl’s Moving Castle, İngiliz yazar Diane Wynne Jones’un romanından uyarlanmış. Japonlar hikayeyi hareket eden şato fikrini çok sevdikleri için seçmişler.

Kahramanın büyüyle 90 yaşına getirilen 18 yaşındaki bir kız olması da ilgilerini çekmiş.

Bunu biliyor muydunuz?

Yeni çıkan bir biyografide, Oscar’lı ‘Schindler’in Listesi’ filmindeki iddiaların yanlış olduğu belirtiliyor. Yahudileri toplama kamplarından kurtardığı iddia edilen Alman sanayici Schindler’in böyle bir liste yaptığına dair kayıt yokmuş.
Yazarın Tüm Yazıları