F.Bahçe Alex'e göre oynamalı

1.5 yıldır şampiyon olmasına rağmen taraftarını oynadığı futbolla hasta eden F.Bahçe, yavaş yavaş o taraftarı iyileştirmeye başladı.

İki maçtır F.Bahçe’de bayağı bir kımıldama var. Arkada dörtlü defans, bunların ön ortasında Marco ve Kemal. Marco giderse Kemal kalıyor, Kemal giderse Marco. Yani defans sigortası mümkün olduğunca sağlama alınmış. Hem de orta alanda rakibe boş alan bırakılmamış. İş böyle olunca da Alex’in kafası defans yapmakta değil. Zaten yapamıyordu, yapamayınca da sinirlenip kötü pozisyonlara düşüyordu. Hem de rakip kaleye uzak oynuyordu. Yani F.Bahçe’de taşlar geç de olsa yavaş yavaş yerine oturmaya başladı.

Hooijdonk olduğu zaman Fener ağırlaşıyor. Özellikle orta alanda oynadığında. Ama Hooijdonk’u oynatacağın maçlar da olabilir. Fakat Nobre’nin eksikliği gözüktü. Eğer olsaydı maç 50’de, 60’ta biterdi.

D.Bakır istediği futbolu oynayamadı. Neden? Çünkü F.Bahçeli oyuncular her pozisyonda rakibe basma gayreti içindeydiler. Ama bakın ‘gayreti içindeydiler’ diyorum. 5-6 kişiyle aynı anda pres yapamıyorlar. Neden? Çünkü daha birbirlerine alışkın değiller. Neden? 14’üncü hafta ahenklerini bulabildiler. Veya oyun şablonu yeni keşfedildi! Daum bu kadar hafta inat etmeseydi Şampiyonlar Ligi’nde de heyecan Manchester maçına kalabilirdi.

Rüştü’ye koca maçta iki tane tehlikeli top geldi. Onlarda da başarılıydı. Ama aynı Rüştü ayağıyla on tane top oyuna soktuysa dokuzunu rakibe attı. Servet’te tedirginlik var. Hala bazen gereksiz yerde kendi alanını terkedip önde rakibe basmaya kalkıyor. Rakip topu iyi kullanamazsa gözükmez, ya kullanırsa!

Ümit çok çalıştı. Ama özellikle üç tane ters kademeye girerek libero gibi top çıkarttı. Alex’i yerenler, ‘çok para verildi’ diyenler şimdi ne yapıyorlar acaba. Her F.Bahçeli futbolcu, eğer Alex boşsa topu ona vermeli. Yani takım Alex’e göre oynamalı, Alex takıma göre değil.

Hiç kimse öküz altında buzağı aramasın. Veya geçen yıl Beşiktaş’ın yaptığı saçma sapan fikirleri üretmesin. Bu F.Bahçe kendisi çok büyük hatalar yapmazsa, hiç zorlanmadan lig şampiyonu olur. Trabzon devreden çıktı. G.Saray kör topal. İki takım da önlerindeki haftayı puan kaybetmeden kapatırlarsa F.Bahçe, Ali Sami Yen’e yenilmemeye gidecek. Hatta diyecek ki ‘yenilsem ne olur’. G.Saray açısından bu maçın zorluğunu düşünün, F.Bahçe açısından da kolaylığını.

F.Bahçe Stadı’nda yeni yapılan tribünün alt tarafı, yani locaların önü bu yıl mükemmel. Merdivenlerde bir kişi oturmuyor. Dün gece dikkatimi çekti, üst tribün de aynı şekle zorlanıyor. Yalnız kapı girişlerinde maç seyredenler karşıdan çirkin gözüküyor. Demek ki sarı lacivertli yönetim bu konuda çalışmaya başladı. Eğer onlar bu işleri başarabilirlerse, örnek olabilirlerse diğer takımlara yaptırmak daha kolay olur. Basın tribününe göre sol tarafta oturan bir grup! bu maçta yoktu. Ve F.Bahçe seyircisi adam gibi tezahüratını yaptı.

Babadan hakem Cem, bazen çok kötü işler yaptı, bazen iyi. Pişicekler, pişicekler de biraz çabuk hareket etseler iyi olacak. Yoksa bir gün onlar pişecek diye tencerelerin dibi yanacak.
Yazarın Tüm Yazıları