Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Erbakan ve Kasımpaşa demokrasilerinin farkları

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, salı günü, AKP Grubu’nda oldukça sinirliydi.

Erdoğan, dağıtılan ‘grup gündemi’nde yer aldığı halde Denizli Milletvekili Mehmet Yüksektepe ile Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün’ü konuşturmadı.

Oysa iki milletvekili, parti kurallarına uygun davranıp AKP grup yönetimine başvurmuş ve konuşacakları konuları belirtmişlerdi.

Erdoğan’ın vekili sıfatıyla grup başkanvekilleri de bazı milletvekillerine söz vermezken, bu üç milletvekilini konuşturmakta bir sakınca bulmamışlardı.

Bu nedenle Erdoğan’ın konuşturmama eylemini, grup başkanvekillerine ‘Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz’ mesajı gibi görmemek için neden yok.

OTUR YERİNE

Bazı AKP’liler, ‘O konular zaten Kızılcahamam kampında konuşulmuştu’ diyerek Erdoğan’ı savunma yoluna gitmekle birlikte, çoğu milletvekili Başbakan’ın davranış biçimini daha acıtıcı, kişilik kırıcı buluyor.

Erdoğan, ilk konuşmacı Denizli Milletvekili Mehmet Yüksektepe’ye söz vermezken, ‘Otur yerine, Allah selametini versin’ diyor.

Ancak, sözle yetinmiyor; elini ileri doğru uzatıyor, parmaklarını aşağı yukarı sallayarak ‘Otur, otur’ diyor.

Bunun anlık bir hata olduğu düşünülüyor; ama ikinci söz sahibi Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün de aynı davranışla karşılaşınca, milletvekilleri arasında ciddi bir üzüntü dalgası yayılıyor.

Yüksektepe ve Akgün’e yapılan muameleye rağmen, Gaziantep Milletvekili Nurettin Aktaş, salonda el kaldırarak söz talebinde bulunuyor.

Uysal yapısını bilenlerin cesaretine hayret ettiği Aktaş, Erdoğan’ın, ‘Senin de ne konuşacağını biliyorum’ sözlerine, ‘Niyet okuyucu olmayın, diyen siz ne konuşacağımı nasıl okuyorsunuz?’ çıkışı yapıyor.

Aktaş’ın davranışı milletvekilleri arasındaki tansiyonu yansıtıyor.

OYLARI İRECEB’ ALDI

Son konuşmacı Tokat Milletvekili Resul Tosun ise ilginç bir yöntem uyguluyor, ‘Fırça atmayacaksanız benim de söz hakkım var’ diyor.

Erdoğan
söz verince fırça yemeden konuşacağı için teşekkür eden Tosun, Başbakan’a övgüler yağdırma yoluna giderken şunları da söylüyor:

‘Partinin adı, amblemi, biz Ahmetler-Mehmetler önemli değil, bu partiye verilen oylar Genel Başkanımızadır. O isterken partimi değil, liderimi sordular. ‘Sana değil, biz İrecebe oy veririz’ dediler.’

Erdoğan,
bu konuşmayı ilgiyle izliyor ve Tosun’u, ‘Fırçadan nasibini almış, öğrenmişsin’ esprisiyle yerine davet ederken ekliyor:

‘Konuştuğumuz konuları yeniden buraya getiriyorsunuz. İllerinize gitmiyor, iftar sofralarına uğramıyor, sonra da Genel Başkan sinirlendi, diyorsunuz.’

Erdoğan böyle dese de, Milli Görüş geleneğinden gelen Tosun, ‘Genel Başkan dediğin böyle olur, gürler eser’ demeye getirse de salı günkü grup toplantısı AKP milletvekillerinin çoğunu oldukça üzüyor; bir kısmı salonu terk etme yoluna gidiyor.

Yaşanan tablo Erdoğan’ın, ‘Hakaret ediyorsunuz’ tepkisiyle karşıladığı Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’a ait ‘Fırçalı demokrasi uyguluyorsunuz’ tanımını da genişletiyor.

Yoksa, söz verilmeyen Mevlüt Akgün’ün yanımızda, arkadaşlarına, ‘Erbakan demokrasisinde dinlenir; ama dikkate alınmazdınız. Kasımpaşa demokrasisinde ise hem dinlenmez hem de fırça yersiniz’ demesi başka nasıl yorumlanabilir?
Yazarın Tüm Yazıları