Dünyanın en komik sözü

BİZE AB Yolunu açacak olan İlerleme Raporu tamam-dı!.. Aynı rapor düzgün-dü!.. Aynı rapor uygun-du!.. Tarih verilmesine ilişkin sorun yok-tu!..

Şimdi bunların hepsi geçmiş zaman kipinde kalıyor!..

Ceza Yasası’nda zinayı suç saymak, raporun olumlu havasını bir anda geçmiş zamana itiyor. AB’den gelen bu tepkiye, Tayyip Erdoğan fena halde celalleniyor:

‘Bu bizim iç işimizdir, AB buna karışamaz!..’

İşte, dünyanın en komik sözlerinden biri!.. Erdoğan iki yıldır, hemen her hafta AB ülkeleriyle görüşüyor. Ama, bu sözler Erdoğan’ın AB’yi hiç anlamadığını gösteriyor.

PAKETLER VE KIBRIS

AKP iktidarı, TBMM’de iki yıldır demokratikleşme paketi adı altında, sosyal ve hukuki düzenlemeler yapıyor.

O paketleri kim istiyor?.. Her paketi, ince eleyip, sık dokuyan kim?.. AB değil mi?.. O paketlerin her biri, AB’nin iç işlerimize karışması değil de?..

Gerçi, o düzenlemeler, aslında her çağdaş demokraside bulunması gereken kurallar. Ama, bugüne kadar yok.

DGM’lerde askeri yargıca, YÖK’te askeri temsilciye son verilmesi, şeffaf karakollar, MGK’da sivil otoritenin ağırlığı, Olağanüstü Halin kaldırılması, ana dilde yayın, v.s., v.s., hepsi AB’nin bastırmasıyla değil mi?..

AB buralarda iç işlerimize karışmıyor da, şimdi zinada mı karışmış oluyor?..

Üstelik, her paketten sonra, ‘yıllardır kimsenin yapmadığını biz yapıyoruz’ diye övünen kim?..

Ya Kıbrıs?.. Kıbrıs da, zina gibi, Kopenhag kriteri değil. Ama, AKP dünyanın gözü önünde aylarca, AB ile Kıbrıs pazarlığı yürütmüyor mu?.. Annan Planı’nı, AB ve ABD zoruyla kabul etmiyor mu.. Bu, iç işlerimize karışmak değil mi?..

YA IMF?
..

İşte, IMF bugünlerde yine Ankara’da. Ne yapıyor?.. Her zaman yaptığını!..

Türk Ekonomisi’ni denetliyor. AB’nin siyasal alanda yaptığını, IMF ekonomik alanda yapıyor. Yani, IMF açıkça Türk Ekonomisi’ne, yani bizim iç işlerimize karışmıyor mu?..

Üstelik, IMF’nin her denetiminden sonra, ‘ekonomimiz iyi gidiyor, IMF ölçülerini uyguluyoruz’ diye övünen kim?.. AKP!..

Hal böyle iken, aniden ve hatta icabında ‘haaaytta bre, AB bizim iç işlerimize karışamaz’ efelenmesi!..

Ya birkaç gün sonra, IMF ‘bu para arzı, bu faiz oranları, bu vergi gelirleriyle bu iş böyle gitmez’, derse?.. Kolay!.. ‘Haaaytta bre, IMF bizim ekonomimize karışamaz’ nutku ne günlere duruyor!..

AB YOKSA, AKP YOK

Bunlar boş sözler!.. Kaldı ki, şurası bir gerçek, AB yoksa, AKP yok!..

AKP, varlığını bütünüyle AB’ye bağlıyor. Geleceğini AB’de görüyor. AB’den tarih alamazsa, ne içerde otoritesi kalır, ne dışarda saygınlığı!..

Kendini var gücüyle AB’ye kilitleyen Erdoğan, o zaman kendi geleceğini son anda neden tehlikeye atıyor?..

Herkesin yanıt aradığı bu soruya, büyük gerekçeler aramak yanlış. AKP’nin çapı bu kadar!.. Tarikat, cemaat, Milli Görüş, hepsi buzdağının görünen yüzü. Derin bir kültür yoksa, AB’yi anlamak, Batı Uygarlığı’nı özümsemek, kolay değil.

Asıl önemlisi, zina laikliğin simgelerinden biri. Bunu anlamak, temelde kültür sorunu. Efelenmeyle, Şark kurnazlığıyla el oğlunu yola getirmeyi sanmak, kültür noksanlığının uzantısı.

İrlanda yanılgısı

Erdoğan
’ı bazı danışmanlar yanıltıyor.

Verdikleri örnek, İrlanda’daki kürtaj yasağı. Bu örnek yanlış!.. İrlanda AB’ye 1973’te üye oluyor. Kopenhag kriterleri 1993’te kabul ediliyor. 1973’te, AB’nin 1993 kriterlerini dayatması, mümkün değil!.. Kaldı ki, İrlanda da, sonradan kürtaj yasağını kaldırmak zorunda kalıyor.

AKP, hálá 1451’in İstanbul’u özleminde!.. 2004 Türkiye’si, AKP’ye teğet geçmiyor!..

Oysa, toplumun yüzde 80’i AB’yi isterken, 2004 Türkiye’sini hayal ediyor. Laik, demokratik, çağdaş Batı değerlerini taşıyan Türkiye’yi...
Yazarın Tüm Yazıları