Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Verheugen’in yüzünün asıldığı anlar

AVRUPA Birliği ile ilişkileri yürüten hükümet çevreleri, Genişlemeden Sorumlu Yüksek Komiseri Günter Verheugen’in ziyaretini ‘hayati önemde’ görüyor, sonuçlanmasını merakla bekliyorlardı.

Ancak, gezi daha başlar başlamaz, yüzlerin güldüğünü belirtmeliyiz.

Çünkü, karşılaşılan tablo bu kez çok farklıydı.

Önceki her görüşmede eksiklikleri sıralanan Türkiye’nin önüne ilk kez, ‘Daha yapacağınız şu kadar çok iş var’ denilerek bir liste konmuyordu.

Aksine; Verheugen’in verdiği mesajlar ve sivil toplum önderleri(STÖ) ile yaptığı görüşmelerde sergilediği tablo, Türk tarafının beklentilerini de aşacak düzeyde gerçekleşiyordu.

‘ONU DA TÜRKLEŞTİRDİK’

Daha önceki ziyaretlerinde Türkiye’nin eksikliklerini, hatalarını ortaya koyan konuşmacıları dinlerken kulaklarını daha fazla açan, bu konuşmacılara daha büyük ilgi gösteren Verheugen, bu kez herkesi şaşırtıyordu.

Verheugen,
Türkiye’nin artılarını öne çıkaranlarını dinlemekten daha büyük keyif alıyor; olumsuz şeyleri değil, olumlu şeyler duymak istediğini ortaya koyuyordu.

Bunun en somut örneği de İnsan Hakları Vakfı Başkanı Yavuz Önen’in konuşmasında ortaya çıkıyor.

Önen, başlangıçta, Türkiye’nin AB üyeliğine destek veren sözler söylüyor ve yaptıkları eleştirilerin siyasi karar süreci ile ilişkilendirilmemesini istiyor; ‘Tarih verecekseniz, verin’ demeye getiriyor.

Verheugen, bu sözleri gülümseyerek dinliyor; ancak Önen, işkence rakamlarını açıklayınca gülümseme gidiyor, asılmış bir surat ortaya çıkıyor.

Verheugen, rakamların hoşuna gitmediğini, ‘Bunlar geçen yıllardan kalmıştır. Ayrıca, bazı şeyler 2005 sonrası süreçte çözülür’ sözleriyle de ortaya koyuyor.

Bu tabloyu öğrenen Türk yetkilileri gülümseyerek espriyi patlatıyor:

‘Sonunda onu da Türkleştirdik.’

Buna karşın aynı Verheugen, ‘Türkiye’de olumlu gelişmeler var’ diye başlayan cümleleri hemen not alıyor; bu sözlerin sahiplerini içlerinden biri gibi gördüğünün işaretlerini veriyordu.

KADIN MESAJI

Bu noktada Verheugen, en çok da kadın STÖ’leri daha çok dinliyor.

Davet listesine çok sayıda kadın STÖ alarak bu konuya stratejik önem verdiğini ortaya koyuyordu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kabul etmese de Verheugen, zina başta olmak üzere kadının durumunu öne çıkarıyordu.

Bu alandaki gelişmeleri çok yakından izlemeye devam edeceklerini aktaran Verheugen’in, Türkiye ile müzakerelere başlama tarihi konusunda STÖ’lerde bıraktığı izlenim de dikkate değerdi.

STÖ’lere göre, Verheugen, 2005’in ilk altı ayında Türkiye ile müzakerelerin başlayacağı kanısında.

‘Artık sadece olumlu şeyler duymak istiyorum’izlenimi yaratmasının altında da zamanın daralmakta olduğu gerçeği ve ‘Bu noktaya gelişte benim büyük emeklerim oldu; bunun zarar görmesini istemiyorum’ mesajı yatıyor.
Yazarın Tüm Yazıları