Cildiniz için altın öneriler

Doğru ve dengeli beslenmenin cilt sağlığını koruma, genç ve dinç bir cilt görünümüne sahip olmadaki etkinliği tartışılmaz. Yediklerinizin cildinizi etkilediğinden hiç kuşkunuz olmasın.

Beslenmenin cilt sağlığı üzerindeki bu çok önemli etkisinden yararlanmanın zor birşey olduğunu düşünüyorsanız yanılırsınız. İşte size kolay ve uygulanabilir bir yol haritası!

BESLENMENİZİN sağlığınız üzerindeki etkisi tartışılmaz. Kalp ve damarlarınızın, gözlerinizin, kemiklerinizin, kaslarınızın ne kadar güçlü ve dayanıklı olduğunun berlirlenmesinde yedikleriniz çok önemlidir.

Beslenmenizden önemli ölçüde etkilenen bir organınızın da cildiniz olduğunu bilirseniz; sağlıklı, genç ve ışıltılı bir cilt görünümünü uzun süre koruyabilirsiniz. Araştırmalar antioksidan gücü yüksek, vitamin-mineral muhtevası fazla besinlerle cildinizi güneş hasarına, çevresel ve bedensel faktörlere bağlı sorunlardan korumanın kolaylaşacağını gösteriyor.

CİLT YAŞLANMASI

Cildinizin değişik katmanlarında yer alan hücrelerin pahalı kremlerden önce doğru ve dengeli beslenmeye ihtiyaçları olduğunu unutmamalısınız. Ne kadar pahalı olsalar ve ne kadar uzun süreli kullanılsalar da hiçbir cilt ürünü derinizin ihtiyacı olan vitamin, mineral, amino ve temel yağ asitlerini karşılayamaz. Cilt ürünlerinin ihtiva ettiği onlarca maddenin pek çoğu cildinizin içine asla giremez ve sadece bir sonraki banyoya kadar cildinize yapışıp kalır. Cildinizi korumak, tedavi etmek ya da güçlendirmek amacı ile kullandığınız kozmetik ürünlerdeki sözüm ona ‘besleyici ögeler,’ o maddelerin yoğunlukları, üretim teknolojisi ve aktiviteleri gibi etkenlere bağlı olarak çok az miktarlarda cilt dokunuzun derinliklerine kadar ulaşabilirler. Ne yazık ki bu ürünlerle size verilen vaatlerin çoğu gerçek dışıdır ve çoğu hiçbir zaman gerçekleşmez.

Cilt yaşlanması; genetik etkenler, güneş, nem oranları, rüzgár, çevre kirliliği, alkol-sigara kullanımı ve beslenme durumunuz ile ilişkili, oldukça karmaşık bir süreçtir. Araştırmalar güneşten korunmanın, nem oranını artırmanın, düzenli ve yeterli uyumanın cilt sağlığı için çok önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu ve benzeri zararlı etkilerden cildinizi korumaya yoğun bir özen gösterir ve ne kadar erken yaşlarda başlarsanız, şansınız o kadar artar.

Dengeli ve çeşitli bir beslenme planı oluşturarak yola çıkmalısınız. Dengeli beslenme, tükettiğiniz besinlerin sağlığınız için zorunlu bütün besin unsurlarını yeterli miktarda içermesini ifade etmektedir. Tükettiğiniz besinlerin karbonhidrat, protein ve yağ içerikleri oranları yanında vitamin, mineral, flavonoid, karotenoid içeriklerine, elzem yağ asitleri (omega-3 ve omega-6 yağ asitleri) zenginliklerine çok özen göstermelisiniz. Tahılları, sebze ve meyveleri, et ve et alternatifleri (balık, kümes hayvanları, yumurta, bakliyat), süt ve süt ürünlerini ne miktarlarda tükettiğinize dikkat etmelisiniz.

VİTAMİNİ ÖLDÜRMEYİN

Özellikle pişirilerek tüketilen besinlerde bilinçsiz pişirme yöntemlerinin besinlerin vitamin, mineral ve antiioksidan kapasitelerini ciddi düzeyde azaltabildiğini unutmamalısınız. Beslenmenizde pişmemiş besinler bulundurmaya özen göstermeli, pişirme işleminin süresini azaltmalı, derin yağda kızartma, barbeküde pişirme, aşırı miktarlarda sıvı ve katı yağ kullanmak gibi yanlışlardan uzak durmalısınız.

Domates, biber, patlıcan ama mutlaka taze olsun

Daha fazla domates ürünü tüketin:
Domates ve domates ürünlerindeki likopenin güneş ışınlarının cilt yaşlandırıcı etkisini yüzde 20-40 oranında azalttığını gösteren çok sayıda araştırma var.

Antioksidan gücü zengin üç meyveyi önceleyin: Erik, üzüm ve elmanın yüksek antioksidan içerikleri ile öncelenmesi gereken meyveler olduğu belirtiliyor.

Omega-3 zengini balıklardan yararlanın: Dr. Perricon’un somon tüketimi tavsiyesinin sırrı, somonun bir omega-3 zengini olmasından başka bir şey değildir. Omega-3 yağ asitlerinden EPA’nın güneş ışınlarına bağlı cilt hasarını azaltmada önemli bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Ülkemiz balıklarında da omega-3 bol miktarda mevcut. Uskumru, hamsi, ton balığı, barbunya, levrek bunlardan bazıları.

Omega-6 yağ asitlerinden destek alın: Bitkisel yağlarda (zeytinyağı, fındık yağı, ayçiçeği yağı) bulunan omega-6 yağ asitlerinin de cilt dostu olduklarını unutmayın

Turunçgillerden zengin bir besin planı yapın: Sadece taze portakal, greyfurt, mandalina tüketmekle veya portakal veya greyfurt suyu içmekle yetinmeyin. Portakal, greyfurt, üzüm ve tuırunç kabuğunda bulunan ‘d-limonene’ isimli maddenin cilt dostu olduğu belirlendi. Özellikle cilt kanserine karşı ciddi bir koruyucu olan d-limonene’den yararlanmak için portakal veya turunç kabukları ile hazırlanmış reçellerden yararlanabilirsiniz.

Yeşil ve siyah çaydan yararlanın: Özellikle yeşil çayın güçlü bir cilt dostu olduğu kuşkusuz. Yeşil ve siyah çaydaki (daha az etkilidir) bu güç ihtiva ettikleri polifenollerle ilişkilidir.

Daha çok sebze tüketin: Yeşil, mor, kırmızı veya sarı... Sebzelerin de en renkli olanlarını ve en tazelerini tüketin. Biber (kırmızı, yeşil), havuç, mango, papaya, kivi, ananas, tere, roka, yaban mersini, kuşburnu, çilek, şeftali, kayısı gibi meyveleri tercih edin.

Ceviz, badem ve fındığı unutmayın: Yağlı tohumların tümü E vitamini, kalsiyum, omega-3 yağ asitleri ve pek çok mineral için güvenli kaynaklar, cildiniz için de dost besinlerdir.
Yazarın Tüm Yazıları