Arka sokaklardan Cumhuriyet balolarına

GEÇEN hafta boyunca üç tango CD’si dinledim.Biri Şevval Sam’ın Tango’su.

Haberin Devamı

İkincisi Tandas (Tango-Vals-Milonga), seslendiren OKO Tango Kuartet.
Bir anımsama amacıyla dinlediğim üçüncü CD, Julia Iglesias’ın Tango’su.
Bu üç CD, herkesin bir dönem muhakkak özel ilgi alanına giren tango üzerine düşünmemi sağladı. Tango denince gözümüzün önünden bir anılar kervanı geçer.
Gençliğimin masum çayları, La Comparsita ile başlayan düğünler...
Arjantin’de arka sokakların, batakhanelerin, yeraltının müziği Fransa’da salonlarda icra edildi, bizim sınırlarımızdan içeri girince, Avrupai uygarlığın simge müziği oldu.
Selim İleri’nin Türkçe tangolar ile ilgili sözü ne kadar doğrudur: “Tango Cumhuriyetimizin inkılâpları arasında yer alsaydı, Türkçe tangolar, en sevilen, en benimseneni olurdu.”
İleri ‘Cumhuriyet’in his tarihini’ anlattığı romanına da Bu Yalan Tango adını vermişti.
Bizde Türkçe tangolar uzun süre söylendi, hepimiz dinledik, onunla dans edildi, onunula ilan-ı aşk edildi. Türkçe tangoların en tanınmış sesi de Şecaattin Tanyerli idi. Daha sonra başka adlar da tanınmışlık yolunda ilerledi, bu adlardan biri de Esin Engin’di.
Bestecilere gelince; Necip Celâl Antel, Fehmi Ege, Necdet Koyutürk, İbrahim Özgür, Yaşar Güvenir.
Arjantin tangoları yaygın mıydı? Sahnelerde, çaylarda çalındığını pek anımsamıyorum. Radyoda bandoneon çalan Orhan Avşar’ın orkestrasını dinlerdim, solist de Selçuk Kaskan’dı.
Tango Sevenler Derneği’nin hâlâ yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum. Beni oraya Nedim Erağan götürmüştü, Radyoevi’nin karşısında bir binanın en alt katında toplanırlardı.
Mefharet Atalay’ı da orada tanımıştım.
Arjantin tangolarını bize tanıtan, bize sevdiren, ona ömrünü adayan kişi Fehmi Akgün’dü. Buenos Aires’teki toplantılara bile onu çağırırlardı. Elbet bütün bu notları, Astor Piazzolla süslemeli.

CD broşürünün kapağında şu yazı yer alıyor: “Bu CD; tango müziğini bize sevdiren, akordeonist, besteci ve aranjör Necdet Koyutürk’e adanmıştır.”
Akordeonunu, bestelerini çok dinlediğim bir müzikçi.
CD’nin adı neden Tandas?
Açıklaması şöyle: “Milonga’larda müziklerin türlerine göre gruplandırılarak çalınması bir gelenektir. Bu gruplamaya Tanda adı verilir, tandalar, tango, vals, tanfo ve milonga Tandaları olarak sıralanır. Bu gelenek dansçılara müzik türünü seçmek olanağı verir ve dans etmekten duyulan keyfi artırır. Yıllardır Milonga Geceleri’nde çaldığımız sayısız şarkıdan 15’ini bu CD’ye Tandalar halinde kaydettik.”
Başta Necdet Koyutürk olmak üzere, iyi bestecilerin yapıtlarını, ustaca seslendirmişler. Tango, vals, milonga bu CD ile size kendini yeniden sevdirecek.
ŞEVVAL SAM’ın Tango’su Türk ve yabancı bestecilerin tangolarını, yalın bir söyleyişle seslendiriyor. CD’de adlarını okuduğum müzikçiler gerçekten bu çalışmanın dinlenirliğinin kanıtı.
Genç kuşaklar için, bu CD’de yapılan yenilikleri destekliyorum. Şevval Sam’ın Libertango, Por Una Cabeza gibi dünyaca ünlü, klasik tango bestelerine söz yazması gibi. Ayrıca yeni söz yazarlarının yeni besteciler tarafından bestelemesi de tango alanına bir taze hava getiriyor.
Sanırım Julia Iglesias’ın Tango’suna bir yoruma gerek yok.

HER kuşağın müziği bence iyi bir
ev konserine dönebilir.

Haberin Devamı

Şevval Sam, Tango, Kalan Müzik
OKOTANGO QUartet/Tandas,
AJS müzik
Julio Gilesias, Tango, Columbia

Yazarın Tüm Yazıları