İlaç mı yutalım doğru mu beslenelim

Sağlık sorunlarınızın çözümü söz konusu olduğunda çareyi hemen ilaçlarda aramayın.

Haberin Devamı

Nasıl beslendiğinizi, ne yiyip içtiğinizi, genetik mirasınıza ve yaşınıza, cinsinize ve biyolojik yapılanmanıza uygun şeyler yiyip yemediğinizi de araştırın.

Sağlığın kıymetini bilen bir toplumuz. Tatsız bir sonuçla karşılaştığımızda “sağlık olsun” der, sağlığa hak ettiği önemi veririz. Bu bilinç son yıllarda biraz daha netleşti.
Sağlığımızda olan biten şeylerin tesadüf olmadığını net ve açık bir şekilde öğrendik. Ama yine de hâlâ en ufak bir sağlık problemi olduğunda çareyi ilaçlarda arayanlarımız yok değil! Geçenlerde konuştuğum iki ayrı hastada da aynı yanlışları görünce konuyu bir kez daha gündeme getirmeye karar verdim.

KOLESTEROL HAPI MI DOĞRU GIDALAR MI?

Bu kişilerden ilki ellili yaşlarda bir erkekti. Babası elli dört yaşında, daha ilk “kalp krizi”nde hayata veda etmişti. Elli sekiz yaşındaki amcası “beş damar bypass’lı” idi. Kendisi de ellili yaşlara adım atınca telaşlanıp efor testi yaptırmıştı. Test pozitif bulunmuş, koroner anjiyografide kalp damarlarını yüzde 30-40 civarında daraltan plaklar saptanınca kan incelticiler (aspirin ve omega-3), kolesterol düşürücü bir statin ve hafif ölçüdeki hipertansiyonu kontrol altına almak üzere betablokere başlanmıştı. Benden öğrenmek istediği ise “ne yemesi içmesi gerektiği!” konusuydu.
Ona doğru ilaçlar kullanıldığını söyledikten sonra sigara içip içmediğini sordum: İçiyordu! Kan şekerini takip edip etmediğini ne yiyip içtiğini sordum: Açlık şekeri normaldi ama göbekli olmasına rağmen tokluk şekeri ve insülin değerlerini bilmiyordu!
Genetik mirası nedeniyle koroner kalp hastalığı riski yüksek ve koroner arterlerinde plaklar bulunan birinin ne dikkatsiz özensiz şeyler yiyip içip göbek büyütmeye ne de sigara içme yanlışı içinde olamayacağını o beyefendiye uzun uzun anlattım. Ona mükemmel bir beslenme ve aktivite programı da hazırladık.

Haberin Devamı

PEYNİR, YOĞURT MU OSTEOPOROZ HAPI MI

İkinci hastam ise yine orta yaşlı bir hanımdı. O da hemen her sorunun çözümünü ilaçlarda arama yanlışı içine düşenlerdendi. Ciddi bir osteoporozu vardı. Ayrıca ilerleyici bir yorgunluk ve bellek zayıflığından şikâyetçi idi.
Kalsiyum destekleri, B12 hapları, iğneleri, osteoporoz kapsülleri ve damlaları kullanıyordu. Biraz konuşup hayat tarzını azıcık araştırınca yaklaşık yirmi yıldır katı bir vejetaryen beslenme modelini kullandığını gördük. Sadece kırmızı et değil, yumurta ve süt ürünlerinden de uzaktı. Yoğurda, ayrana, peynire elini sürmüyordu.
Hanımefendiye bu katı vejetaryen beslenme uygulamasının hele hele Haşimato hastalığı nedeniyle 20 yıldır tiroid hormonu kullanan ve aile hikâyesinde ciddi bir osteoporoz riski taşıyan birinin bu ölçüde katı bir vejetaryen beslenme modeli uygulayarak sağlığını ve kemiklerini koruyamayacağını, osteoporoz problemini asla çözemeyeceğini anlattık.
Kemik yoğunluğu ölçümleri ve kan analizleri de bizi yanıltmadı. Ciddi bir osteoporozu ve derin bir B12 eksikliği söz konusuydu.
Hanımefendi ikna oldu mu bilemiyorum ama onu osteoporozdan koruyabilecek bir beslenme ve destek programı önerip B12 enjeksiyonu yaparak evine gönderdik!
Umarız sadece ilaçlara güvenmeyi bir yana bırakır, yıllardır uyguladığı yanlış beslenme şeklinden bir an önce vazgeçer.

Yazarın Tüm Yazıları