Dudak kenarı kırışıklıkları sigara yüzünden artıyor

Birçok kadının dudak kenarlarındaki çizgilenmelerden şikayetçi olduğunu sık sık duyarsınız. Bu kırışıklık ve çizgilenmelerin genetik faktörler, mimik yapısı ve sıklığı dışında en önemli nedeni sigaradır. Kadınların sigara içerken dudaklarını büzmeleri hem dudak üstünde çizgilenmelere ve kırışıklıklara hem de genel olarak cildin sigara içmeyen kadınlara göre daha genç yaşlarda kırışmasına, bozulmasına, elastikiyetini kaybedip yaşlanmasına neden olmaktadır.
Eğer sigara içmiyorsanız, düzgün besleniyorsanız, günde iki litre su içmeyi ihmal etmiyorsanız, genetik de yapınız sağlamsa şanslısınız. Bu demektir ki, dudak kenarı kırışıklıklarıyla daha geç yaşta tanışacaksınız. Ama bilirsiniz bazı insanlar çok fazla mimik yaparak konuşurlar.
Bu mimikler çoğu zaman sevimlilik, sempatik bir görüntü yaratsa da, başka faktörlerle birleştiğinde kişiye dudak kenarındaki derin çizgilenmeler olarak dönebilir. 20 yaşlarında bile bu çizgilenmeler ortaya çıkabilir.
Dudak kenarı çizgilenmelerinin oluştuğu yaşlar genellikle 30’ların başlarıdır. Erkenden önlem alınmazsa ileriki yıllarda daha derin çizgilenmelerle, kişiyi olduğundan 10-15 yaş daha büyük gösterebilir. Çizgilerin derinleşmesi yüzde yorgunluk, bıkkınlık, çökkünlük ifadesi de yaratacağından insanlar sizi sürekli mutsuz görebilir. Çevrelerindeki kişilerin sürekli yorgun musun, hasta mısın diye sormasından rahatsız olan kadınlar da çareyi estetik yöntemlerde arar.

DOLGULARIN ÖMRÜ ALTI AY-BİR YIL

Dudak kenarındaki çizgilerin ve kırışıklıklarının etkili bir şekilde tedavisi mümkündür. Hafif kırışıklık ve çizgilenmelerde, bunların oluştuğu dönemde yani olabildiğince erken bir şekilde hekimlerin önermiş olduğu bakım kremlerini kullanmak bir ölçüde etkili olabilir. Ancak bakım kremleri ne olursa olsun, yine de dolgu maddeleri ve lazer uygulamalarının yerini tutamaz.
Eğer dudak kenarlarında derin kırışıklıklar ve çizgilenmeler oluştuysa, dolgu yöntemiyle giderilmeye çalışılır. Bunun için de labarotuvarda üretilmiş dolgu maddeleri kullanılabileceği gibi, kişinin kendi yağ dokusundan elde edilerek uygulanan dolgu maddelerinden de yararlanılabilir. Dolgu maddeleriyle yapılan bu işlemler her hastaya göre özel olmak üzere farklı dayanıklılık sürelerine sahiptir. Dolgu maddeleri bazı kadınlarda 6 ay oradaki sorunu giderirken, bazı kadınlarda bir yıla yakın dayanabiliyor. Bu tamamen genetik özellikler ve vücut yapılarından kaynaklanıyor. Dudak kenarı çizgilerini ve kırışıklıklarını gidermede kullandığımız bir diğer etkili yöntem de soyucu özelliği bulunan lazer teknolojileridir.
Lazerlerin soyma özelliğinden yararlanılarak dudak kenarındaki çizgilenmeler, kırışıklıklar giderilebilir. Ancak burada hastaların dikkat etmesi gereken en önemli unsur, lazer teknolojisinin sihirli bir değnek olmadığıdır. Dudak kenarlarındaki sorunlar için plastik ve estetik cerrahi hekimlerine başvuranlar, lazer yöntemini kısa sürede sonuç beklediklerini söyleyerek tercih ettiklerini ifade ediyor. Oysa gerçek bunun tam tersi. Çünkü lazer teknolojileri, özellikle de soyucu vasfı olanlar, derin çizgilenmelerde ve kırışıklıklarda kullanıldığında, tedavi süresi diğer yöntemlere göre daha uzundur. Elde edilen sonuçlar da diğer yöntemlere göre çok daha başarılıdır. Bu nedenle tedavinin başında hastayla bu noktaları açıkça konuşup doğru bilgilendirmekte fayda vardır.
Bize dudak kenarı çizgilenmeleri konusunda sık sorulan sorulardan biri de, dudak kenarına botoks yapıp yapmadığımızdır.
Dudak kenarlarına botoks yapılması doğru değildir. Çünkü botoksun etkisiyle dudak kasları geçici bir süreyle gevşetildiğinden dolayı dudağın normal işlevlerini yerine getirmesi söz konusu olamaz.
Bu nedenle çizgilere dolgu ve lazer uygulanabilir.

GÜNDE 2 LiTRE SU BiLE KIRIŞIKLIKLARDA ETKiLi

İnsanın yüzündeki kırışıklıklar, yıpranmalar, çöküntüler, yorgunluk ifadelerinin nedenleri arasında yeterli ve dengeli beslenmek, günlük su tüketimine çok dikkat etmek geliyor. Vitamin ve minerallerden zengin bir beslenme tarzıyla birlikte, günde iki litre su içmek cildin daha genç ve canlı olmasını, dokuların yenilenmesini sağlıyor. Özellikle de su, cildin en çok ihtiyacı olan nemi dokulara sağlıyor. Bu da erken yaşlanmanın önüne geçmeyi sağlıyor.
Kadınlarda güneşin ve diğer dış faktörlerin olumsuz etkilerine yönelik zararlar, erkeklere göre daha hızlı ve erken yaşlarda ortaya çıktığından dolayı güneşten korunmak, sigara içmemek, beslenmeye dikkat etmek, günde iki litre su içmeyi ihmal etmemek hayati önem taşıyor.