Suyunuza sahip çıkın

Su hayattır! Bedeninizdeki işlevlerin pek çoğu sadece suyun mevcudiyetinde gerçekleşebilir.

Su beden ısınızı düzenleyen, oksijeni ve besinleri dokularınıza taşıyan, metabolik artıklarınızı temizleyen, dokularınıza destek sağlayıp pek çok organınıza ihtiyacı olan sıvı desteğini sağlayan bir yaşam unsurudur.

SADECE 0,5-1 litrelik bir sıvı kaybının bile ciddi düzeyde susuzluk hissi oluşturduğunu, yerine konulmadığında halsizlik, yorgunluk ve performans düşüklüğüne neden olduğunu bilmeyen yoktur. Herhangi bir şey yemeden 4-5 hafta kadar yaşamınızı sürdürebilirsiniz, ama susuzluğa sadece bir hafta kadar dayanabilirsiniz.

Siz su ihtiyacınızı yeterince gidermeseniz bile bedeniniz yaşamsal metabolik işlemlerini sürdürebilmek için su kullanmaya devam eder. Bu nedenle su kaybınız aralıksız sürer gider. Eğer beden ağırlığınızın yüzde 10’undan daha fazla sıvı kaybederseniz şiddetli bir yorgunluk, halsizlik, güçsüzlük ile karşılaşırsınız. Bu aşamada ihtiyacınız kadar suyu yerine koyamazsanız bir süre sonra yaşamınız da tehlikeye girebilir. İşte bu nedenle ‘su hayat’tır!

BEDEN SU DEPOLAMAZ

Orta yaşlı biriyseniz terleyerek, böbrekler ya da bağırsaklarınızdan günde ortalama 2,5 litre kadar su kaybedeceğinizi bilmelisiniz. Sıcak ve nemli havalarda terleyerek cilt yolu ile su kaybınızda önemli bir artma olacaktır. Fiziksel aktivitenizi de arttırdığınız takdirde sıvı kaybınızın daha da fazlalaşacağını, yerine konulmadığında ciddi bir sıvı açığı ve buna bağlı bazı sağlık tehditleri ile karşılaşabileceğinizi unutmamalısınız. Vücudunuzun suyu depolaması mümkün olmadığı için normal ya da artmış su kaybınızı su içerek süratle yerine koymayı ihmal etmeyin.

GÜNDE NE KADAR SU

Yetişkin bir insanın harcadığı günlük enerjinin her bir kalorisi için 1-1,5 mililitre kadar suya gereksinimi vardır. Günde 2000 kalori tüketen biri iseniz 2-3 litre kadar suya ihtiyacınızın olduğunu düşünebilirsiniz. Bir bardak suyun ortalama 200-250 cc olduğunu düşünürseniz her gün en az 8 bardak kadar suyu mutlaka tüketmelisiniz. Su ihtiyacınızı sadece içtiğiniz su ile karşılamazsınız. Diğer sıvı içecekler ve bazı yiyeceklerle de su gereksiniminizi giderirsiniz.

Özellikle yaz aylarında tükettiğiniz pek çok meyve ve sebzede bol miktarda su bulunmaktadır. Kavun ve karpuzun yüzde 90’ı, salatalığın yüzde 95’i, elmanın yüzde 84’ü, şeftalinin yüzde 75’i, greyfurt ve portakalın yüzde 90’ı sudur. Su oranı yoğurtta yüzde 70, düşük yağlı peynirlerde yüzde 60-70, haşlanmış fasulyede yüzde 60’lardadır. Kısacası sadece içtiğiniz su ile değil, yediklerinizle de oldukça önemli miktarda su alırsınız. Bu nedenle her gün ne kadar su tükettiğinizi belirlemeniz kolay değildir.

BELİRTİLERİ NELER?

Su kaybınız arttıkça sağlığınıza ilişkin alarm işaretlerinin şiddeti de artacaktır. Başlangıçta sadece susama ile başlayan belirtilere su kaybınız arttıkça ağız kuruluğu, halsizlik ve yorgunluk da eklenir.

Bir süre sonra baş ağrısı, fiziksel gücünüzde azalma ve vücut ısınızda artma hissedebilirsiniz. Bu belirtileri ciddiye almaz ve su kaybınızı yerine koymazsanız nefes darlığı hissi, çarpıntı, baş dönmesi ve basit bedensel çabalarda bile zorlanıp nefes nefese kaldığınızı hissedersiniz. Su kaybınız yüzde 10’lara ulaştığında işiniz daha da zorlaşır. Dilde şişme, bilinçde bulanma, kas spazmları ve ağrıları gibi belirtilere ulaşmış, böbrek fonksiyonlarınız durma noktasına gelmiştir.

Yaz aylarında terleme ile kaybettiğiniz su miktarı artmaktadır. Terleme ve deriden buharlaşma ile istirahat halinde bile ciddi boyutlarda su kaybınız olabilir. Bedensel güç gerektiren bir iş yapıyorsanız veya yoğun ve uzun süreli bir egzersiz çabası gösterdi iseniz terleme ile su kaybınız daha da artacaktır. Kaybınızı düzenli ve belirli aralıklarla yerine koymazsanız yukarıda belirtilen susuzluk işaretleri sizin de kapınızı çalacaktır. Yeterli miktarda sıvı almadığınızın en önemli belirtisi; idrar miktarınızın azalması ve renginin koyulaşmasıdır.

Su kaybı ile ilişkili sorunları yaşamamanın en akılcı yolu, susuzluk hissini ciddiye almanızdır. Susama duygusunun yaşlandıkça körleştiğini, hassasiyetini azaltıp güvensiz bir işaret haline dönüştüğünü de belirtelim. Bu nedenle sıcak havalarda özellikle yaşlıların su ihtiyaçları susama duygusuna güvenilmeden ve sık sık su içilerek giderilmelidir. Hamilelik dönemindeki kadınların ve süt veren annelerin su ihtiyacı artmaktadır.
Yazarın Tüm Yazıları