Barış sürecini okuma kılavuzu ve kritik günler için el kitabı

Biz üzerimize düşeni yaptık. Şimdi hükümet sürecin ikinci aşamasına geçmelidir.
Demokratik siyaset yapma hakkı ve statü hakkı sağlanmalıdır.
Buna karşılık, hükümete gelen PKK’nın çekilme oranı raporu şöyle:
“Yeterli değil”.
Öcalan ise Brüksel mesajında, “PKK gerekli çekilmeyi yapmıştır” diyor...
KILAVUZA GÖRE: “Çekilmede sorun var. Ne kadar PKK’lının çekildiği konusunda anlaşmazlık var”.
Kılavuzun ilk paragrafına göre hummalı bir yaz olacak bu.�
Sorular halinde gidersek...
Öcalan’ın Brüksel’de okunan mesajı ne anlama geliyor?
Öcalan’ın mesajındaki “statü hakkı” nedir?
Hükümet çekilmeyi yeterli bulmuyor. Öcalan ise gerekli çekilme yapılmıştır diyor. Kim neye göre ölçüyor?
Öcalan’ın sözünü ettiği, “ikinci aşama” nedir?
Brüksel mesajındaki “herkese demokratik siyaset hakkı” ne anlama geliyor?
Bunun bir zamanlaması var mıdır?
NEDEN LİCE?
Herkes soruyor:
Hani barış süreci vardı. Lice’de ne oluyor? Birileri provokasyon mu yapıyor?
KILAVUZA GÖRE: Lice’deki direnişle Gezi direnişi arasında hiçbir temel benzerlik yoktur.
Birileri iki direnişi birleştirmek isteyebilir.
Lice’deki gerçek şudur:
Barış süreci görüşmelerindeki BDP şartlarından birisi karakol inşaatlarının durmasıydı.
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken zaten günler önce açıklamıştı: “Karakolların inşaatı durdurulsun. Hükümetin yaklaşımında değişiklik olmazsa karakolların yapıldığı bölgelerde demokratik tepkimizi göstereceğiz”.
Her şey bu kadar açıkken ve BDP yönetimi tarafından eylemler günler öncesinden açıklanmışken Lice’ye 4 müfettiş gönderilmesinin nedeni ne olabilir ki?
Bunun Gezi’yle ne bağlantısı olabilir?
STATÜ HAKKI: Brüksel mesajına göre Öcalan, Kürt halkı için bir statü tanımlaması istiyor. Bu talep en azından onun Kürt halkı üzerindeki liderliğini pekiştirecek bir kazanım olarak düşünülüyor. Ancak bunun alt başlıkları üzerine tam olarak anlaşılmış değil.
MECLİS ERKEN AÇILABİLİR Mİ: BDP ikinci aşamanın bir an önce hayata geçmesi için yaz boyunca gösteriler yapacak. Amaç, Meclis’in erken açılması ve ikinci aşamaya yönelik yasal düzenlemelerin Meclis’ten çıkarılması.
KCK’LILAR SERBEST KALSIN: İkinci aşamadaki kritik taleplerden birisi Terörle Mücadele Kanunu’ndaki değişiklikle KCK tutuklularının serbest kalması. Öcalan bunu Brüksel mesajında, “Demokratik siyaset hakkının güvence altına alınması” olarak tanımlamış.
ÖCALAN’IN DURUMU: Aşamaların sonucunda Öcalan’a siyaset yapma yolunun açılması ve tecridin kaldırılması geliyor.
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK: El kitabının “kehanet” bölümü için aslında kehanete bile fırsat vermeyecek kadar açık veriler var.
Diyarbakır’dan Ferit Aslan... Ankara’dan Nuray Babacan...
İki tecrübeli gazeteciden iki haber geldi ve birleştirince kehanete gerek kalmadı.
Ferit Aslan’daki bilgilere göre taleplerin en önemli başlığı “Öcalan’ın özgürlüğü”...
Nuray Babacan ise hükümet çevrelerinden aldığı bilgiye göre, “Bu mümkün değil” diyor...
Bunun ötesindeki taleplere bakarsak, bir dizi yasal düzenleme gerektiriyor.
Karakol inşaatlarının durdurulması ise “devletin egemenlik hakkı”nı zorladığı için zor görünüyor.
KRİTİK SORU:
Hepimizi umutlandıran barış süreci gelip aynı noktada tıkanabilir mi?
“Öcalan’ın durumu. Ev hapsi... Ve siyaset yapma özgürlüğü.”
Ve “PKK’lılara siyaset yapma hakkı...”
Yani el kitabının son cümlesinde diyorlar ki:
“Eğer silahı bırakmamızı istiyorsanız. Bırakın siyaset yapalım...”
KILAVUZA GÖRE:
Zor cevap...
Zor dönem...
Zor siyaset...
Ama sonuçta insan içinse,
Zor cesaret...