İlaçlı sümüklüböcek

KÖPEĞİMİZ Max, bahçede nereden bulduysa bulmuş, bir sümüklüböcek yemiş.

Haberin Devamı

O sümüklüböcek de ilaçlıymış.
Henüz bir yaşında bile olmayan minik oğlumuz zehirlendi.
Bir saat içinde olan oldu.
Sabah güle oynaya koltukların üzerinden atlayan, komiklikler yaparak terliklerimizi kaçıran Max’ten hayat çekildi.
Birdenbire kusmaya başladı.
Ayakları tutmaz oldu.
Nasıl çaresiz bir haldeydi anlatamam.
Apar topar hastaneye götürdük.
Kan testleri yapıldı, röntgen çekildi, serum takıldı, acilen tedaviye başlandı.
Bu önümüzdeki birkaç gün kritik.
Hepimiz perişanız.
Hayati tehlikeyi atlatıp atlamadığını bilmiyoruz.
Petshop’tan aldığımız, kanlı ishal olduğu için hayatını kaybeden minik Jimmy Boy’umuz bahçemizde (çiçekler içinde) yatıyor, bir köpeğimiz daha ölürse, yanmışız, bunu ne kendime ne de sürekli ölümü sorgulayan kızıma anlatabilirim...
O yüzden bugün tuhaf bir ruh halindeyim.
Sarhoş gibiyim.
Sizi, dünkü Itzhak Perlman röportajının devamıyla baş başa bırakıyorum, sevgili kedi ve köpeklerinizi ilaçlı sümüklüböceklerden uzak tutun diyorum.

Haberin Devamı

HAMİŞ: Türbanla araba kullanmak üzerine pek çok mail geldi, “Hadi oradan sen kendi kâküllerine bak!” diye böyle bir meselenin tartışılmasının bile abes olduğunu söyleyenler var. Ama bir o kadar da, türbanın, araba kullanırken görüş alanını kısıtladığını ısrarla vurgulayanlar. Bir ara döneriz bu konuya...

17’ydim, keman çalışımı duydu gözlerimin içine baktı ve ‘Benimle evlenir misin?’ dedi

Dokunmatiğim ben, dokunmam gerekiyor./images/100/0x0/55ea0b46f018fbb8f86699d9
Konuşurken, röportaj yaparken, fotoğraf çektirirken.
Akdenizli olduğum için de Amerikalılar gibi, “Biraz sonra sana dokunacağım. İznin var mı?” diye sormuyorum, kimseyi uyarmıyorum, içimden geldiği gibi, konuşurken yanımdakinin, karşımdakinin koluna değiveriyorum, omzuna dokunuyorum, fotoğraf çektirirken ona sarılıyorum.
Bugüne kadar rahatsız olan çıkmadı.
“Bu da böyle bir manyak!” deyip, güldüler geçtiler.
Amaaaaa...
Dünyaca ünlü keman virtüözü Itzhak Perlman’ın fotoğraf çektirirken gerildiğini hissettim.
“Pardon, kolunuza değiyor olmam, sizi rahatsız mı etti?” dedim.
Ben gülecek zannettim.
Hayır, yüzü acayip bir şekil aldı.
Şaka yapmıyordu, kendisine dokunulmasından rahatsız oluyordu.
Emre işte bu fotoğrafı, o anda çekti.
En istemeyeceğim şey, böyle şahane bir beyefendiyi rahatsız etmek.
Tabii hemen geri çekildim.
Bir daha dünyanın en usta kemancısının “güvenlik alanı”nı ihlal etmedim.
“Seni uzaktan sevmek, sevmelerin en güzeli” dedim.
Soruları uzaktan sordum.
Yine de yanıtlarıyla beni çok güldürdü, çok tatlı ve samimiydi.
Kendisine dokunulmasını istemiyor, o kadar!

Haberin Devamı

Geleneksel Musevi

Dininizin bütün gereklerini yerine getiren bir Musevi misiniz?
-  Geleneksel bir Musevi’yim. Elimden geleni yapmaya çalışırım. Ama bu mesele karışık. Bazen biri, dinin bütün gereklerini yerine getirdim zanneder, yanındaki “O da bir şey mi?” der, öbürü, “Bu ikisi de dinsiz, asıl dindar benim!” der. Tartmak zor...
Ailecek bütün dini günleri kutlar mısınız?
-  Tabii, tabii.
Ya kızlarınızdan biri kutlamazsa...
-  Aaaa, onlar benden daha koyu Musevi!
Hepsi evli mi?
-  Evet.
Hepsi Musevi’yle mi evli?
-  Evet.
Ya bir Hıristiyan’la evlenselerdi...
-  Yapabileceğim bir şey olmazdı. Onların hayatı, mutlu olmaları önemli...

Evde beni ciddiye alan yok sadece babayım

Haberin Devamı

Eşinizle nasıl tanıştınız? Ve nasıl bir aşk sizinki?
-  Aynı müzik okuluna gittik, o da kemancı. Keman çalıyordum,
beni görmemiş, sadece keman çalışımı duymuş. Yanıma geldi, gözlerimin içine baktı, “O kadar müthiş çalıyorsun ki! Benimle evlenir misin?” dedi.
Gerçekten mi!
-  Evet! Üstelik ben 17’ydim, o 19. Güzel bir evliliğimiz var. 46 yıldır evliyiz. O kadar hızlı geçti ki zaman...
Hâlâ çalıyor mu?
-  Hayır. Çocuklarımız olunca çalmayı bıraktı, çünkü günde 5 saat çalışması gerekiyordu. Şimdi müzik okulu var, hocalık yapıyor.
Hâlâ siz çaldığınızda çok etkileniyor mu?
-  Elbette. Çok açıksözlüdür, severse küt diye söyler, sevmezse de. Dünyada en çok ona güvenirim. Eğer “İyi değildi” derse, kim ne derse desin beni iyi olduğuma inandıramaz.
Eşinizin nesi başka kimselere benzemez...
-  Heyecan verici ve çok iyi kalplidir.
Başka insanların duygularını her zaman hesaba katar. Beni de kendisinden daha fazla düşünür. Müthiş kadındır.

Haberin Devamı

5 çocuk-9 torun cumaları bir aradayız

Kaç çocuğunuz var?
-  3 kız, 2 oğlan. Yani 5 çocuk, 9 torun!
Vayyyy! Amma kalabalıksınız. Pazarları mı bir araya geliyorsunuz...
-  Hayır biz Musevi’yiz, cumaları bir araya geliyoruz!
Kızlarınızdan biri de piyanist...
-  Evet çok da iyi bir piyanist ama 4 çocuğu var. Aynı zamanda anne, şahane bir aşçı... Her şeye birden yetişmeye çalışıyor.
Siz ailedeki zor adam mısınız? Dâhi olan ve idare edilmesi gereken...
-  Alakası yok! Evde beni ciddiye alan yok. Evde sadece babayım!

TÜRKLER İÇİN İLK DEFA ÇALDIM, SON OLMAYACAK

Kullandığınız Stradivarius kemanın, 20 milyon dolar değerinde olduğu konuşuluyor. Çalınmasından filan korkmuyor musunuz?
-  Hayatımızı korkarak geçiremeyiz ki. Evet, şu anda benim ama hayatta hiçbir şeye aslında sahip olmuyoruz. Çalabildiğim sürece benim. Sonrasına bakarız.
Bu kemanı elime ilk aldığımda 22 yaşındaydım, iki dakika filan çaldım, içimden, “Bir gün Yehudi Menuhin bana satar mı acaba?” dedim. Gerçekleşmesi zor bir hayaldi. Ama gerçekti. 26 yıldır bende...
İstanbul izleyicisine çalmak heyecan verici mi?
-  Çoook. Amerikalılar ve Avrupalılar için çok çaldım, ama Türkler için ilk defa. Sanırım son da olmayacak, tekrar gelmeyi düşünüyorum.

Yazarın Tüm Yazıları