Okullarda ne zaman gerçek öğrenme olur?

Öğretmenlerin dersleri konu bazlı değil, kavram bazlı işlemesinin gerekliliğinden geçen haftaki yazımda bahsetmiştim.

Haberin Devamı

Öte yandan sadece bu da yeterli değil. Başka şartların da yerine getirilmesi gerekiyor. Nedir bu şartlar?

BECERİ ODAKLI DERS

Öğretmenlerin dersleri aynı zamanda beceri odaklı işlemesi gerekiyor.

Örneğin, öğrenci tarih dersindeki tüm bilgileri ezberliyor ve sınavlardan 100 alıyor, ama bir tarihçinin sahip olduğu sentez ve analiz becerisine sahip olamıyor.

Hatta bir araştırmada tarih testinden 100 alan çocuklara,  Amerika İç Savaşı ile ilgili birincil el kaynaklar verilmiş ve sentez/analiz yapmaları istenmiş.

Ama çocukların çoğu yapamamış. Neden? Çünkü bilgileri var ama becerileri yok.

HER DERSTE BECERİ VARDIR

Her derste mutlaka beceri vardır.

Çocuk kimya dersindeki tüm formülleri biliyor ama bir kimyager gibi formülleri kullanarak ürün elde edemiyor. Bu becerisi yok.

Haberin Devamı

Bir biyolog ya da fizikçi gibi deney tasarlayıp kendi sorularının yanıtını bulamıyor.

Çünkü biz okullarda dersleri beceri bazlı değil, konu bazlı işliyoruz.

Bu bir tenisçinin eline hiç raket almadan, tenisle ilgili bütün bilgileri bilmesine benziyor. Halbuki, anlama ve öğrenme her zaman aktif olarak bir şey yapmayı ve beceri kazanmayı gerektirir.

Onun için her öğretmen kendine “Ben dersimde hangi becerileri kazandırmalıyım?” sorusunu sormalı.

Çocuklar da sınıfta etkinlik yaparak bu becerileri kazanmalı. Beceri kazanıldığında anlama da gerçekleşecektir.

ANLAMA ODAKLI ETKİNLİK

Ama buradaki en büyük yanılgı  çocukların derslerde aktif olması ile beceri kazanmayı ve anlamayı eş değer tutuyor olmamız.

Çocuklar çoğu şeyi anlamadan yapabilir.  Yayılma kavramını anlamadan Osmanlı büyümesi üzerine internetten bilgiler indirerek bir makale yazıp, sunum yapabilir.

Aynı şekilde bulmaca çözmek, harita yapmak, sunum yapmak,  çocuğu etkin kılar ama anlamayı sağlamaz.

Bir arkadaşımın çocuğu geçen gün fotoğraflardan albüm yapıyordu. (Aslında annesi yaptı ya o ayrı bir konu). Çocuk bir şeyler yaptı ama neyi anladı ya da hangi becerisi gelişti merak ediyorum.

Annesini kullanmak dışında bir beceri kazanmıştır mutlaka ama bu öğretmenin tasarladığından farklı olabilir.

Haberin Devamı

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME

Derslerin beceri ve anlama odaklı olması için, ayrıca güçlü bir ölçme ve değerlendirme sistemi gerekiyor.

Çünkü öğretmen ilk önce dersinde hangi becerileri kazandırmak istiyor karar vermeli, ona göre rubrik çıkartmalı ve her çocuk bu becerilerde ne durumda ders öncesinde ölçmeli.

Çocuk hangi beceride eksik ise onu yıl boyunca takip edip, ona göre etkinlik yapmalı. Bu şekilde her çocuğun beceri gelişimini takip etmeli.

Böyle olursa çocuk birincsi sınavdan 80, ikinci sınavdan 60 almaz. Geriye gitmez, sürekli yükselir.

Peki, öğretmenler bunu neden yapamıyor?

ÖĞRETMENLER BUNU NEDEN YAPAMIYOR?

Çünkü öğretmenin üzerinde müfredatı yetiştirme baskısı var.

Haberin Devamı

“Çocuk öğrenmedikten sonra müfredatı yetiştirseniz ne yazar?” diyorum ama “Müfettiş onu soruyor.” diyor öğretmen. Öğretmen de doğal olarak müfredatı yetiştirme çabasına giriyor. Onlar da haklı.

Ama unutmayalım bir öğretmenin deyimiyle, “Önemli olan müfredatı değil, çocuğu yetiştirmek.”

Onun için ne kadar bilgi aktardığımız değil, hangi kavramı çocukların etkinlik yaparak ne kadar anladığı ve derste becerilerini ne kadar geliştirdiği önemli.

İşte o zaman okullarda gerçek öğrenme olur.

www.twitter.com/ozgurboolat

Yazarın Tüm Yazıları