Çocuklar için etkin beslenme stratejileri

Çocuklarının yeterli ve dengeli beslenip beslenmedikleri anne ve babaların tükenmeyen endişe kaynağıdır.

Onların sağlıklı kalmaları yanında yeterince büyüyüp gelişmeleri, öğrenimlerini başarılı bir şekilde sürdürebilmeleri ve özgüvenlerini kazanabilmeleri için gereğinden az ya da fazla beslenmelerinden hepimiz korkarız. İşte size çocuklarınızı doğru beslediğinizden emin olmanıza katkısı olabilecek bazı tüyolar

3Çocuklarınızın yemek saatlerinde mutlaka sofrada olmasını sağlayın. Yemek sofraları onlar için iyi bir ruhsal beslenme zamanı, ‘aile saadeti zamanı’ ve daha dengeli beslenme ortamıdır. Bu nedenle ne kadar yoğun olursanız olun günde en az bir öğünü aile yemeği yapmaya özen gösterin. Eğer ailenizin her gün bir arada olması sorun yaratıyorsa bazı özel akşamları önceden belirleyip ‘aile yemeği akşamları’ haline getirin ve herkesin katılmasını sağlayın.

3Çocuklarınıza doğru yeme alışkanlıkları edindirin. Onların evde sık tüketilen besinleri daha çok yediklerini ve en çok da sizin yediklerinizi tercih etme ve sizi taklit etme eğiliminde olduklarını unutmayın. İyi bir örnek olun. Düzenli meyve ve sebze tüketen anne ve babaların çocuklarının daha az fast-food ürünü ve hazır atıştırma, daha bol sebze ve meyve tükettikleri kanıtlanmıştır.

3Çocuklarınıza zorla bazı yiyecekleri dikte ettirmeyin. Neleri tercih edecekleri konusunda onlara şans tanıyın. Kişisel zevklerine, tercihlerine saygı gösteren bir anne-baba olun.

ÇOCUKLAR NEOFOBİKTİR YENİ TATLARA ZOR ALIŞIR

3
Çocuklar ‘neofobik’tir. Yeni besinleri pek sevmezler. Alıştıkları, bildikleri tatları tercih ederler. Onları yeni besinler yemeye teşvik ederken zorlamacı ve kırıcı değil, öğretici olun. Denemeye teşvik edin.

3Çocuklarınız açlığa karşı sizin kadar duyarlı değillerdir. Yemek saati dışında besin tüketmeleri halinde engel olmayın. Çocuklar sık sık ve az az yerler, yemek saatleri dışında abur cubur tüketmeyi severler. Onlara engel olmayın, ancak sağlıklı atıştırmalara yönelmelerini sağlayın. Öğün atlamalarına da izin vermeyin.

3Daha güçlü bir kahvaltı ile başlamaları konusunda ısrarlı olun. İyi ve güçlü bir kahvaltı öğrenmelerinin, okul başarılarının, gelişme ve büyümelerinin altın anahtarıdır.

3Zaman zaman ana ve ara öğünlerinin planlanmasında onların da fikrini alın, katılımcı olmalarını sağlayın. Neyi ne kadar yiyeceklerini belirlemede onlara da şans tanıyın.

3Bazı besin unsurlarını az almaları halinde beslenmelerinin dengesiz, büyümelerinin ve gelişmelerinin yetersiz olacağını onlara özenle anlatın. Yetersiz kalsiyum tüketiminin (süt ve süt ürünlerinin az kullanımı) kemiklerinin güçlenip boylarının artışını azalttığını, yetersiz demir tüketiminin (et, tahıl, sebzeler) öğrenmelerini olumsuz yönde etkilediğini ve yorgunluk yaptığını, fazla miktarda yağ ve karbonhidrat tüketiminin şişmanlattığını onlara sabırla anlatın.

3Onlara lezzetli ama besin öğesi bakımından yetersiz; enerji yükü bakımından güçlü ‘akılsız besinler’ den yana seçim yapmamalarında yardımcı olun. Pasta ve kurabiyeler yerine tam ve kepekli tahıl ürünlerini, kızarmış piliç veya burgerler yerine fırınlanmış tavuk ve yağsız etleri, şekerlemeler yerine meyveleri, kolalı ve tatlı hafif içecekler yerine süt, ayran veya taze meyve sularını, dondurma yerine yoğurdu, patates cipsleri yerine yağsız-tuzsuz taze patlamış mısırı önerebilirsiniz.

3Çocuğunuz yeterli ve dengeli besleniyor ise vitamin veya minerallere muhtemelen hiç ihtiyacı olmayacaktır. Eğer onun yeterince beslenmediğini, ihtiyacı olan besin unsurlarını gereği kadar almadığını düşünüyorsanız doktoru ile konuşun. Besin desteklerini çocuğunuzdan uzak tutun. Sadece doktorunuz öneriyorsa kullanın.

BU İKİ SORUNUN YANITINI ARAYIN

Çocuğunuzun yeterli ve dengeli beslenip beslenmediğini merak ediyorsanız şu iki sorunun yanıtını arayın:

1Çocuğunuz iyi bir şekilde büyüyor mu? Çocuğunuzun büyüme geriliğinin doktorunuz tarafından yeterince izlendiğinden emin olun.

2Çocuğunuz çeşitli besinleri yeterli miktarda tüketiyor, beslenmesini yeterince çeşitlendiriyor mu?

Bu iki soruya da verdiğiniz yanıt güçlü ve güvenli bir ‘evet’ ise rahat olun!

AKLINIZDA OLSUN

Çocuklarınızı düşük glisemik indeksli besinlerle beslemeniz

sSağlıklı bir büyüme ve gelişmeyi garanti eder,

s İştahını bastırır, düzenler, dengeler,

s Sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik eder,

s Değişik ve ilginç yemekler yemelerine olanak sağlar,

s Sağlıklı bir kiloda kalmayı, kilo denetimini ve kontrolünü kolaylaştırır,

s Enerji ve form düzeylerini korur, geliştirir,

s Anlama ve öğrenmelerine destek olur.

Nasıl yaşıyorlar? METİN UCA

42yaşındayım. Kilom 75, boyum 1.73. Kırmızı et yemiyorum, katı yağ hiç kullanmıyorum. Elimden geldiği kadar hindi ve tavuk eti yerim. Zeytinyağlı yemekler tercihim. Meyve çok seviyorum. Ama çikolata tutkum var.

Günde iki ya da üç kez süte nescafe ile ince belli küçük çay bardağıyla çok koyu 4-5 bardak çay içerim. Akşam içkisi bir, en fazla iki kadeh kırmızı şarap. Her gün 81 miligramlık Amerikan aspirini, balık yağı tableti, antioksidan dekanon ve kolesterol için zorunlu kullanılması gereken 20 miligramlik Lipidor ve Pilavix alıyorum. Ayrıca COQ-On ve belli aralıklarla siyah üzüm çekirdeği ekstresi alıyorum. Kolesterolüm ilaçla denetim altında tutuluyor. Ortalama 7 saat uyurum. Vakit bulamadığımdan hiç spor yapamıyorum. İş çok stresli. Babamı kalp yetmezliğinden, annemi akciger embolisinden kaybettim.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun yorumu

Sayın Metin Uca, sağlıklı beslenme ve yaşama konusunda oldukça iyi bir noktada görünüyor. Bugünkü yazımızı okuyunca çikolata tutkusunun niçin zararlı olduğunu ve şeker tutkunları kulübünün üyeliğinden neden hemen istifa etmesi gerektiğini kolayca anlayacaktır. Akşam içkisine, içki seçimine ve miktarına hiçbir itirazımız yok. Ama yoğun kafein kaynağı neskafe tüketimini sınırlı tutması yararlı olur. Antioksidan olarak biz öncelikle doğal kaynaklardan yararlanmanın daha uygun olduğunu düşünüyoruz. Besin desteği olarak antioksidan kullanmayı arzu edenler ve antioksidan kapasitesi düşük hastalarımıza ikincil antioksidanlar olan Beta-karoten, C ve E vitaminleri ile selenyum ve çinkodan yararlanmalarını öneriyoruz. Koenzim Q10’de güçlü antioksidandır. Özellikle kolesterol yüksekliği nedeniyle statin grubu ilaçları kullananlarda Koenzim Q10 seviyelerinin azaldığının belirlenmesi önemli bir bulgudur. Biz uzun süreli olarak statin kullanan hastalarımıza günde 100-200 mg. civarında Koenzim Q10 desteği eklemeyi uygun buluyoruz. Koenzim Q10’nin kan basıncını azaltıcı ve kalp kaslarının gücünü destekleyici etkileri de dikkate alındığında bu ilaveyi hem faydalı hem de zorunlu gibi görüyoruz. Üzüm çekirdeği yağı çok güçlü bir antioksidan ailesi olan oligomerik proantosiyanidinlerden bol miktarda içermektedir. Proantosiyanidinler damar ve cilt yaşlanmasına karşı güçlü doğal antioksidanlar olabilirler. Kısacası Sayın Uca Koenzim Q10 ve siyah üzüm ektresi kullanmakla, hiperkolesterolemi tehdidi altında olan damarları için muhtemelen yararlı bir iş yapıyor. Bu girişimlerini daha doğru ve doğal antioksidanlar alarak da desteklemesinde yarar var. Omega-3 kullanımı konusunda doktoruyla görüşmesi daha uygun olabilir. Spor yapmaması ve stresli bir yaşam sürmesi ise Sayın Uca’nın yaşam tarzına ilişkin olumsuz noktalar. Sayın Uca’ya daha az stresli, aktivitesi yüksek, keyifli ve sağlıklı bir yaşam diliyorum.
Yazarın Tüm Yazıları