Mineraller vücut sıvılarınızın, kan ve kemiklerinizin oluşumunu, sağlıklı sinir fonksiyonlarınızın devamını ve vücudunuzdaki tüm kasların gerginliğini sağlayan yapı taşlarınızdır.
Yaşayan her canlı hücre görevlerini, yapısal bütünlüğünü ve devamlılığını sürdürebilmek için minerallere ihtiyaç duyar.
HÜCRELERİNİZDEKİ biyokimyasal işlevleri kolaylaştıran, enerji üretimi, büyüme, onarma ve iyileşmeyi sağlayan minerallerin hiçbiri, vücudunuzda üretilmez, vücudunuz tarafından parçalanıp yok edilemez. İşte bu nedenle, bedeninizin ihtiyacı olan mineralleri, yiyecek ve içeceklerinizle, günlük beslenmenizle size en uygun miktarlarda düzenli olarak almanız bir zorunluluktur. Mineral dünyasının başaktörü, beden kimyanızın olmazsa olmaz sağlık faktörü ise kalsiyumdur!
Sağlıklı kemik yapımının sürdüdürülmesi, kemik kırılganlığı sorununun önlenmesi, dişlerinizin oluşumu ve gelişiminde kalsiyum en önemli mineraldir. Kalsiyumun kalp-damar hastalıklarını önlemede, kan pıhtılaşma dengesini sürdürmede, kas-sinir aktivitesinin temininde, kalp ritm düzeninin sürdürülmesi ve kaslarınızın görevlerini yerine getirebilmesinde çok önemli görevler üstlendiğini bilmelisiniz.
EKSİKLİNCE NE OLUYOR
Eğer besinlerle ihtiyacınız kadar kalsiyumu temin edemezseniz, sizi kemik kırılganlığı artışı, tırnaklarda kırılma, eklem ağrıları, kas krampları, diş çürümeleri, dikkat bozukluğu, depresyon, sinirlilik, kalp çarpıntısı ve hipertansiyon gibi çok sayıda sağlık sorununun beklediğini unutmayın. Özellikle çocuklar, ergenlik dönemini yaşayan gençler ve menopoz sonrasını yaşayan kadınlarda kalsiyum noksanlığının kemik ve diş sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturabileceğini hep hatırlayın.
Daha çok menopoz ve sonrası dönemi yaşayan kadınları ilgilendiren kemik kırılganlığı artışı (osteoporoz) sorununun orta yaş ve sonrasında erkekleri de tehdit ettiği bilinmektedir. Eğer orta yaşlara adım atan biri iseniz ve kemik kırılganlığını arttıran bazı riskleriniz varsa aslında ‘doğal yaşlanmanın bir parçası’ olan bu önemli kemik mineral yoğunluğunuz izlemeli, beslenmenizde kalsiyumca zengin yiyeceklere daha fazla yer vermeli, cildinizi daha çok D vitamini üretmesi için yaz güneşinin o mucize etkisinden istifade ettirmelisiniz.
EN ÖNEMLİ KAYNAKLAR
Kalsiyum kaynağı temel besinler yağsız süt, peynir, yoğurt ile kalsiyumca zenginleştirilmiş süt veya meyve sularıdır. Doğal tam süt ve bununla hazırlanmış süt ürünlerinin doymuş yağ ve kolesterolden zengin, yüksek kalorili besinler olduğunu, hem kilo artışına hem de aşırı kolesterol girdisine yol açabileceğini unutmamalısınız. Yeşil yapraklı sebzelerin de kalsiyum ile dolu olduklarını, aşırı miktarda hayvansal protein tüketiminin kemiklerinizi güçsüz ve zayıf bir hale getirdiğini hatırlatalım.
KALSİYUM DESTEKLERİ
Beslenme ile ihtiyacınız kadar kalsiyumu alamıyorsanız eksiğinizi kalsiyum destekleri ile tamamlamanız gerekecektir. 35 yaşından sonra her yıl yaşınıza bağlı olarak yüzde 1 oranında doğal kemik kaybı yaşayacağınızdan kalsiyum desteklerine daha osteoporoz oluşmadan -osteopeni döneminde- başlamanız gerekmektedir. Orta yaşlı bir kadın veya erkeğin beslenme ve besin destekleriyle sağladıkları toplam kalsiyum girdisi 1000 mg civarında olmalıdır. Kalsiyum desteklerinde faydalanırken kullandığınız ürünün ihtiva ettiği kalsiyum tuzuna göre içerdiği elemanter kalsiyumun farklı olduğunu da bilmelisiniz. Kalsiyum karbonat yüzde 40, kalsiyum sitrat yüzde 24, kalsiyum fosfat yüzde 17, kalsiyum flukonat yüzde 10, kalsiyum laktat yüzde 9 oranında elemanter kalsiyum içerir. Kalsiyum karbonat tuzu daha yüksek miktarda elemanter kalsiyum ihtiva ettiği ve daha az miktarla kalsiyum eksikliğini tamamlayabildiği için tercih edilmelidir.
PÜF NOKTALARI
Kalsiyum günde bir kez ve yüksek dozda alındığında daha az etkilidir. Kalsiyum desteklerini günde 2-3 kez ve yiyeceklerle birlikte almaya özen göstermelisiniz. Her bir tablet veya kapsülde 500 mg veya daha az dozlarda elemanter kalsiyum tüketmelisiniz.
Kalsiyumu demir ihtiva eden diğer desteklerle birlikte almamalısınız.
Eğer uyku sorununuz varsa kalsiyumu uykudan önce almanız derin uykuya yardımcı olabilir.
Böbrek taşı ve böbrek yetmezliği sorunu olan biri iseniz kalsiyum desteklerinden faydalanırken daha dikkatli olmalısınız.
İdrar söktürücü tiyazid grubu ilaçlardan kullanıyorsanız kalsiyum desteklerini alırken kan kalsiyum seviyelerinizin tehlikeli düzeyde yükselebileceğini unutmamalısınız.
Yüksek dozlarda D vitamini kullanıyorsanız doktorunuzu mutlaka haberdar etmelisiniz.
Unutmayın! Şimdi sadece eski alfabelerdeki yaşlı insan siluetlerinde bir anı olarak kalan boyu kısalmış, beli eğrilmiş, kamburlaşmış yaşlılar haline gelmek istemiyorsanız, orta yaş ve sonrasında da sağlam ve sağlıklı dişlerle beslenmenizi rahat rahat sürdürmeyi amaçlıyorsanız bu önemli mineralin eksikliğinden korunmalısınız.
Osteoporoz risk faktörleri
Kalsiyum ve D vitamininden fakir bir beslenme alışkanlığı
Uzun süreli ve bilgisizce planlanmış zayıflama diyetleri
Ergenlik ve sonrası yaşanan uzun süreli ve ağır beslenme bozukluğu (Anoreksiya Nervoza)
Menopoz dönemi ve sonrası
Ailede osteoporoz hikáyesinin bulunması
Uzun süreli kortizon, tiroid hormonu ve antikonvülsan ilaç kullanımı
Sigara bağımlılığı
Alkol tüketimi
Hareketsiz, aktivitesiz bir yaşam tarzının ısrarla sürdürülmesi
Kalsiyum zengini besinler
Süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt, dondurma)
Deniz ürünleri
Yeşil yapraklı sebzeler (kuşkonmaz, maydanoz, nane, brokoli, ıspanak)