Neyi, ne zaman yemeli

Genelde en çok akşam yemeğine özeniriz, akşam sofralarını daha bir severiz ama beslenme açısından en değerli öğünümüz kahvaltıdır. Çünkü 7-8 saatlik bir açlıktan sonra, güne yeni başlayan vücudumuzun enerjiye gereksinimi vardır ve bu enerji ancak güzel ve güçlü bir kahvaltı ile alınır.

Haberin Devamı

Kahvaltı seçimleri her toplumda farklıdır. Meyveyle kahvaltı yapan toplumlar olabildiği gibi, kahve-çay ve tost-bisküvi tercih edenler, kahvaltıda balık, karides, turşu, hatta havyar yiyenler bile var. Ama kahvaltı her zaman, her yaşta çok ama çok önemli.
Çocuklarınıza sıkı bir kahvaltı yaptırmadan okula göndermeyin. Eşinizi ve kendinizi bilgili bir kahvaltı sever haline getirin. Yaşlılarınızın güne mutlaka kahvaltıyla başlamasına dikkat edin.

KAHVALTIYI ATLAMAYIN

Kısacası prensip olarak da günün ana öğünü akşam yemeği değil, kahvaltı olmalıdır. Önünüzdeki uzun güne hazırlanmak için gereksinim duyacağınız enerji, öncelikle kahvaltı ile karşılanır. Gün içerisinde tüketilecek karbonhidratların yarısına yakını kahvaltıda alınabilir.
Çabuk emilen kompleks şeker ve beyaz un ile yapılan kahvaltılar yerine, daha geç emilen kompleks karbonhidratlar tüketilmeli, gün boyunca ihtiyaç duyulacak enerjinin vücuda yavaş yavaş verilmesi sağlanmalıdır.
Kahvaltıda meyveli müsli (özellikle taze dilimlenmiş elma, yabanmersini, böğürtlen eklenebilir) veya tam undan yapılmış 1 dilim ekmek ve az yağlı bol peynir veya yoğurt tercih edilebilir. Yumurta da mükemmel bir kahvaltı seçimidir.
Kahvaltıda içecek olarak çay ve kahve yerine, taze sıkılmış meyve suyu (çeyrek bardak yeterlidir) veya az yağlı süt ama en çok da yoğurt tercih edilebilir. Günün bu ilk öğününde besin alımı kadar sıvı alımı da önemlidir. Çünkü gece boyunca susuz kalmış vücudun bol suya ihtiyacı vardır. 1 yemek kaşığı kadar taze limon suyu eklenmiş bir bardak ılık su mükemmel bir seçimdir.

Haberin Devamı

ÖĞLENİ UNUTMAYIN

İş güç telaşı ve günlük koşuşturmalar arasında çabucak geçiştirdiğimiz bir öğün olsa da öğle yemeği aslında önem açısından kahvaltıdan sonra ikinci sırada yer alıyor. Öğle yemeklerinde çorbalar, etli sebze yemekleri, balık, salata ve meyveler tercih edilebilir.
Zeytinyağlılar, tencerede hazırlanmış etli bol sulu sebze yemekleri de iyi seçimlerdir. Öğle yemeğinde karbonhidratı abartmamakta yarar var. Karbonhidrat yoğunluklu besinler (pilav, makarna, tatlılar) uyku veriyor, iş performansını düşürebiliyor.

Haberin Devamı

AKŞAMI ABARTMAYIN

Akşam yemeği günlük yaşamda en çok önem verilen, ailenin ve dostların bir araya geldiği ve genelde uzun sürede yenen ve çoğu zaman alkol de eklenen bir öğün olsa da, aslında en hafif olması, en az kalori içermesi gereken öğündür.
Sebze çorbası veya hafif bir zeytinyağlı sebze yemeği bu öğün için en uygunudur. Aynı kaloriyi alan insanlar arasında kalorinin çoğunu sabah yerine akşam almalarının kilo almaya neden olduğu görülmüştür.
Bu nedenle günün ana öğünü akşam yemeği değil, kahvaltı olmalı, “neyi, ne zaman yemeli?” sorusunu ise “yeterli, dengeli ve çeşitli beslenmek ve öğün atlamamak temel prensip olmalı” şeklinde yanıtlamak en doğrusu olmalıdır.

Haberin Devamı

ERKEN TEŞHİS

Böbrek yetmezliğinde de erken teşhis mümkündür

Böbrek yetmezliğinin erken teşhisi çoğu zaman geri dönüşü olmayan bu önemli hastalıkla mücadeleyi kolaylaştırıyor. Özellikle diyabetliler, hipertansiyonlular, nefrotoksik ilaçları kullananlar ve kemoterapi uygulanan hastalarda böbrek yetmezliğinin erken teşhisi daha bir önem kazanıyor. Kanda üre ve kreatinin ölçümleri ile kreatinin klerensinin belirlenmesi erken teşhiste sık kullanılan testlerdir. Tabiî ki idrar analizi de ucuz ve son derece önemli bir tarama yöntemidir.
Tavsiye edilen yeni bir test daha var: Sistein C. Bu test böbreklerin süzme fonksiyonlarının ölçümü için oldukça hassas, doğru ve güvenilir bir parametre olarak kabul ediliyor ve kreatinin tayininin duyarlı olamadığı dönemlerde bile oldukça güvenilir bir parametre sayılıyor. Mikroalbuminüri de önemli bir tarama testi olarak tavsiye ediliyor.

Haberin Devamı

BİR ÖZÜR

O şiir Can Yücel’in değil!

Geçen yaz muhtemelen de Hürriyet Pazar ilavesinde “Sağlık Olsun” başlıklı bir şiire atfen hazırladığım yazımda “Sağlık Olsun” isimli şiirin rahmetli Can Yücel’e ait olduğunu yazdım. Okur temsilcimiz Faruk Bildirici’ye ulaşan bilgiler ve onun yaptığı araştırmalarda da teyit edildi ki ben yanılmışım, daha doğrusu yanlış bilgilenmişim.
Şiir rahmetli Can Yücel’e değil, Ayşe Dilek Orhan hanımefendiye aitmiş. Yanlışlığımı düzeltir, okurlardan özür dilerim.

Yazarın Tüm Yazıları