Åžiir ikliminde üç gün

ÜÇ gündür vaktimi şairler arasında geçirdim!

Haberin Devamı

İnsanın okuduğu sevdiği şairlerle bir araya gelip hasret gidermesi, konuşması Osmanlıca deyimle zihne küşayiş veriyor.
Hasret gidermenin her türlüsü güzeldir, ama şairlerin buluşmasının daha da şiirsel olduğu inancındayım. Yıllar öncesinin anıları geldi sürekli gözümün önüne. Beyoğlu meyhaneleri, Cağaloğlu, Beyazıt kahvehaneleri... Şairin, şiirin konuşulduğu, tatlı dedikoduların döndüğü, aramızda olmayanların şerefine kadehlerin tokuşturulup yâd edildiği meclisler... Dost meclisleri, şiir meclisleri.
21 Mart ‘dünya şiir günü’ olunca her konuşma şiire dahil.
Birbiri ardına şiir ödülleri, şiir şenlikleri düzenleniyor, birçok şehirde şairler ağırlanıyor ve okur nezdinde de yüksek katılımlar gerçekleşiyor.
Peki, bunca toplantı, bunca özel günler şiir okurunu arttırıyor mu? Şiir kitaplarının baskısı artıyor mu? Şairler gündeme geliyorlar mı? Bir şairin yeni şiiri ne kadar zaman sonra bir yerde yayımlanıyor? Bir gazetede mi, dergide mi yayımlanıyor?
Ben en azından okur konusunda iyimserim. Az da olsa hâlâ kimi şairler ve şiirsevenler yoğun emekler harcayarak, artık tuhaf bir biçimde Don Kişot’un yel değirmenleriyle olan savaşına benzerlik kurarak giriştiği mücadelenin sonrasında çıkardığı dergilere ilgim ve saygım sonsuz.
Şiirsiz bir hayatı düşünen bir insan olduğunu sanmıyorum. İmgelerin yok olduğu bir dünyaya nasıl tahammül edilir. Katı gerçeklerin kuşattığı bir yaşamdan herkes kaçmalı.
Çocuklara masal okutuyor musunuz? Elbette okutmalısınız, çünkü masalsız büyüyen çocuk yaratıcılıktan yoksun kalır! Masal daha sonra şiiri doğurur. Şiir okutur, şiire ulaştırır. Şiir okumayan bir bilimadamı, iyi bir bilimadamı da olmaz. Tıptan mühendisliğe, kimyadan matematiğe yeni buluşları şiir okumadığı için gerçekleştiremez. Çünkü hayatın odağındadır şiir, yaşamın en gerçek anıdır.

Haberin Devamı

BU yılın Altın Portakal Åžiir Ödülü’nü, Şükrü ErbaÅŸ, BaÄŸbozumu Åžarkıları adlı ÅŸiir kitabıyla kazandı. Elbet, onun ÅŸairliÄŸi ve ödüle deÄŸer görülen kitabı üzerine daha sonra yazacağız.Â
Altın Portakal Şiir Ödülü’nün bir özelliğinden söz etmeliyim. Önce ödül kazanan şiir ve kitabının ismi açıklanıyor. Ondan sonra, o şair ve kitabı üzerine bir sonraki sene, sempozyumlar paneller düzenleniyor. Bu sempozyumda, panellerde konuşmacı olarak katılan yazarların şairlerin, ödül kazanan şair için yazdıkları yazıların bir araya getirildiği kitap da sempozyumla aynı dönemde okurla buluşuyor. Böylece o şairlerin ödül vesilesiyle şiiri derinlemesine inceleniyor. Şairler üzerine ciddi bir başvuru kitabı yayınlanmış oluyor. Gelecek yıl da Şükrü Erbaş üzerine böyle bir kitap çıkarılacak.

Haberin Devamı

BEN şiirin dünyada egemenliğini sürdüreceğine inanarak yazımı Erbaş’tan dizelerle noktalıyorum.
YERSÄ°ZLÄ°K, GAF YA DA Ä°ÅžGAL
Oktay Rifat’ın ölüm haberi
Başbakanın hep aynı sözcükleri kullandığı
Günlük demecinden çok sonra verildi
Oktay Rifat her gün ölecekmiş gibi...

Yazarın Tüm Yazıları