Dut ağacı dikelim

KADİR Dursun, müzik ve sanat çevrelerinde bilinen bir isimdir; Antalya’da yaşar, Fazıl Say’ın uzun yıllar menajerliğini yapmıştır.

Haberin Devamı

Sanat ve medya çevrelerinde çok sevilen bir isim olan Dursun’dan dün bir mesaj aldık. Pek bilmezdik, dut ağaçı dikmeye başlamış birkaç yıldır...
Mesajında diyor ki:
“Adıyaman’ın Tut ilçesinde doğan biri olarak Forbes dergisinin geleceğin meyvesi seçtiği ve ilk sıraya koyduğu dut meyvesiyle ilgili bilgi vermek isterim.
Doğduğum ilçe, Güneydoğu Toroslar’ın eteklerinde kuruludur. Arazi genellikle dağlık ve engebelidir. Denizden yüksekliği (rakım) 1.050 metre olması nedeniyle ilçe bir yayla konumundadır. Fırat Nehri’nin kolu olan Göksu Irmağı, ilçe merkezinin güneyinden geçmektedir. İklim koşulları gereği, dut meyvesinin en iyi yetiştiği ve verim alındığı içindir ki adı Tut’tur. Çünkü ilçede yaşayan halk dut meyvesine “tut” demektedir.
Antalya’da yaşayan biri olarak, çağdaş insanların yaşadığı doğduğum ilçemi sık ziyaret edip orada olmaktan büyük keyif alırım.

DUTUN FAYDASI SAYMAKLA BİTMEZ

Ayrıca, amacım dut meyvesinin daha çok tanınmasını sağlamak. Bu sebepledir ki,
hobi olarak içinde dut ağaçları bulunan bir bahçeye sahibim.
100 ağacım vardı, bir o kadar
da şimdi diktim. İyi bir ağaçtan 100 kilo alınabiliyor. Biz dutun yarısını kuruturuz, yarısını da pekmez yaparız.”
Tek başına dut lobisi oluşturduğunu belirtirken şöyle diyor:
“Antalya’ya konser için gelen veya tanıştığım sanatçılara artık kuru dut hediye ediyorum. Dünyaca ünlü ikiz piyanist kardeşler vardır: Katia ve Marielle Labague. Onlara kuru dut vermiştim, baktım yine istiyorlar. Gönderdim. Konserlerinden önce enerji kazanmak için ikişer adet dut yiyorlarmış...”
(Bizim Mustafa Ezici de, Ege’de Tire taraflarından toplattığı kırmızı dutun suyunu sıktırır şoklatır.)
Kadir Dursun, bu kez bazı linkler atmış. 14 Temmuz 2009’da yayınlanan Forbes dergisinde ‘dünyanın en iyi besinleri listesi’ de var.
Forbes, her kültür ve coğrafyada en yararlı besinin dut olduğunu yazıyor. Diyet yapanlar için en yararlı olduğu belirtilen besinlerin başında yine dut geliyor.
‘Dutsu meyveler (dut, çilek, böğürtlen vb.) tatlı olmalarına rağmen düşük şeker oranlarıyla vücuda çok yararlı... Kalori açısından düşükler... Hafızayı güçlendirip kansere karşı da birebir etkili. Kalsiyum, demir, B1, B2 ve C vitamini yönünden zengin. Beyaz dut ateş düşürücü ve
idrar sökücü, karadut şurubu ise ağız ve boğaz hastalıklarında olumlu etkiye sahip.

Haberin Devamı

CHP’de önseçim kararı

Haberin Devamı

CHP’nin İstanbul’daki 39 ilçe başkanı, eski il başkanları ile eski ve yeni milletvekillerinden oluşan İl Danışma Kurulu’nun Ataşehir’de yapılan dünkü toplantısında, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlerde aday belirleme şekli ‘önseçim’ olarak belirlendi.

Ben yazdım, Apo ne dedi

DİYARBAKIR eski milletvekili ve CHP PM üyesi Mesut Değer, İmralı-Kandil çercevesinde kamuoyuna 7 sayfalık bir açıklama yapmış, bunun bir özeti 21 Mart’ta ‘CHP’li Mesut Değer’den İmralı süreci ile ilgili değerlendirmeler... ‘AKP yüzde 50 oyum var, her şeyi ben bilirimle bu işler olmaz’ başlığı ile yer almıştı köşemizde. Değer’den bir e-mail aldık. “Bu yazımı köşenizde paylaşmanızdan ötürü teşekkür ederim. O gün ortaya koyduğum konuların bugün gündeme geldiği gibi yarın da geleceği düşüncesindeyim” diyor. Kendi metni ile Öcalan’ın deklarasyonunun birkaç konu dışında benzerlikler taşıdığını belirten Değer, bu vurgulamaları gündeme getiriyor:
Ben “Bizleri birleştiren kardeşlik, örf, âdet, vatan ve İslamiyet’tir” dedim. İmralı ise “İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır” dedi.
“Biz olalım” dedim. İmralı “Biz” kavramını kullandı.
“Demokratik Türklerle demokratik Kürtler birleşmeli”, “Yeni başlayan bu barış sürecinden...”, “... barış sürecidir, çözüm sürecidir” dedim. İmralı ise “Bugün yeni bir dönem başlıyor”, “Demokratik siyaset sürecine kapı açılıyor”, “Yeni bir dönem başlıyor” dedi.
“Çözüm barış ve demokrasi” dedim. İmralı ise “Barış ve demokrasi ve çözüm” dedi.
“PKK sürece katkı sağlasın”, “Ateşkes çağrısıyla birlikte sürece katkı vermelidir”’, “PKK bu süreçte tavrını şiddetten yana değil de barıştan yana koymalıdır” dedim. İmralı ise “PKK silahlarıyla geri çekilsin”, “Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir” dedi.
“Kürtlerle birlikte, bir
arada yaşamalı ve kucaklaşmalı” dedim. İmralı ise “Birlikteliğin, kucaklaşma ve helalleşmenin zamanıdır” dedi.
Bugün gündeme gelen diğer konular ise basın açıklamam ile aynı paraleldedir.
Meclis’te ve Meclis dışı komisyonların kurulması ve yasal dayanak tartışması konularının da kendi açıklamasında söyledikleriyle paralellik taşıdığını belirtirken ‘süreç’le ilgili yeni önerileri şöyle:
TBMM de komisyon kurulması zor görülmektedir. Bu nedenle özel bir kanun çıkarılarak ve yetkilendirilerek yeni bir isim altında oluşacak görevliler sürecin her aşamasını yürütebilmelidir. Gerek izleme ve gerek müdahale etme kanunen hakkı olması gereklidir.
Kanun ile kurulmuş ve görevlendirilmiş kurumun, Sayın Başbakan ve hükümetin altında görev yapmaları gerekir. Söz konusu kurum TBMM’deki siyasi partilerin temsilcilerinden oluşmalıdır. Yani kurum sivil olmalıdır. Hukuken, idari yönden yetkilendirilmelidir.
PKK’nın silah bırakması nasıl ve ne şekilde yapılacak? Taleplerin karşılanması ve Türkiye’yi ikna edecek konuların ayrıntısına kadar her şey hesaplanmalıdır.
AKP-BDP dışında toplumun geniş kesimlerini temsil eden çözüm üretecek ve sunacak yaklaşımların gerekliliği unutulmamalıdır.
Toplumun birlikte yaşamasını güçlendirecek barış ve kardeşliği güçlendirecek projeler ve söylemler ortaya konulmalı, geçmişin yaraları hızla sarılmalı ve 76 milyon insanımız kaynaşmalıdır.

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran’ın, Büyükşehir Belediye zabıtasının sabaha karşı Beşiktaş Belediyesi’ne haber vermeden Ortaköy’deki kadın pazarında 210 civarında el emeği göz nuru ürünlerin satıldığı tezgâhı dağıttığını belirterek, Kadir Topbaş’a Yunus Emre’nin “Sanma ki zalimin ettiği kârdır/Mazlumun ahı indirir şahı/Her şeyin bir vakti vardır” sözlerini hatırlattığını...

OKUYUNUZ

Güney Kıbrıs Rumları neden battı?

ON yıllardır yan gelip yatan, bankalarında Rusların ve başka ülkelerin kara paralarını aklayan Güney Kıbrıs Rumları bir lokma ekmeğe muhtaç hale geldi.
Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin ekonomik olarak zora düşmesi, dünyadan dışlanması için her türlü tuzağı kuran, hileyi yapan Rumlar AB’den istediği paraları koparamaz oldu.
10 milyon nüfuslu Yunanistan, 400 milyar Euro’luk borç batağına saplandı. Arkasından da 800 bin nüfuslu Rumlar küresel tefeci bankerlerin eline düştü.
Rumların bankaları 10 gündür kapalı. Açtıkları anda herkes paralarını çekecek ve ülke tamamen çökecek.
Uluslararası kredi derecelendirme kurumları Rumların kredi notunu dünyanın en düşük seviyesine indirdi.
Rum borsası son 10 yılda yüzde 98 oranında değer kaybetti. Yani 100 birim hisse senedi olanın parası 1.5 birime indi.
2014 yılında adanın kuzeyine Türkiye’den deniz altına döşenen borularla su gelecek. Bu su kuzeyin tarımsal üretim potansiyelini bir kaç kat artıracak.
2004 yılında yapılan referandumda kuzey ile güneyin birleşmesini red eden Rumlar, Türkiye’ye el açacak hallere düştü.
Rum Ortodoks Kilisesinin Güney Kıbrıs yönetiminde önemli etkisi var. Çağdışı din adamlarının ırkçı politikaları onları çökertti.
Rumlar neden battı derseniz şunları belirtebilirim:
- Sadece öğlene kadar mesai yaptılar.
- 12 ay çalışan kamu personeline 13 hatta 14 maaş ödediler.
- Türkiye’nin siyasi, ekonomik, askeri gücünü küçümsediler.
- Devlet bütçelerinin yarısını yıllarca silah harcamalarına ayırıp adayı cephanelik haline getirdiler.
- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmaması, batması için her türlü hileyi yaptılar.
- AB’nin kara para aklama işlerine sonsuza kadar göz yumacağını sandılar.
- Ülkelerine gelen turistleri sonuna kadar kazıkladılar.
-  Senenin yarısını tatil yaparak geçirdiler.
Ali ÖZDEMİR- Eğitimci - Yazar - Yayıncı

Haberin Devamı

Kontör fiyatları üzerinde oynanan oyunlar

CEP telefonlarında  Hazırkart dediğimiz ‘prepaid’ hatların kontörlerinin rakam biriminden TL. birimine; yani 100 kontör 20 TL YE 150 kontör 30 TL’ye çevrilmesiyle, abonelerin harcadıkları tutar daha açık olarak hesaplanacağı ve suistimallere yol açmayacağı yetkililer tarafından açıklanmıştı.
Geçen zaman içinde, şimdi gelinen durumda kontör kartlarının üzerinde 20 TL- 30TL- 50 TL  yazmasına rağmen genellikle kartlar satış noktaları tarafından 1 TL veya 2 TL veya daha çok farklarla satılmaktadır. Bu satış noktalarını aç gözlülüğünden yada fırsatcılığından kaynaklanmamaktadır.
GSM oparötörleri distribitörleri  vasıtasıyla dağıttıkları kontör kartlarının toptan satış fiyatlarını neredeyse üzerinde yazan miktara yükseltmişlerdir. Hatta vadeli ödemelerde kartın üzerindeki fiyatın üzerinden alınmaktadır. Yani 20 TL’lik kart 19.85 veya 20 TL’den satılmaktadır. Bu durumda parakende karı bırakılmadığından satış kanalları fiili zam yapmak zorunda kalmaktadırlar.
Bu durumun tüketicilere yani abonelere haksızlık olduğunu defalarca yazılı olarak bildirdiğim BTK ve diğer ilgili kurumlar yetkilileri konunun kendilerini ilgilendirmediği şirketlerin serbest fiyatlandırma yetkileri olduğu tarafıma bildirilmiştir.
Tüketicinin lehine olacak diye düzenlenen birim fiyat düzenlemesinde vatandaş üzerinde 20 TL yazan kartı farklı fiyatlardan almaktadır. Bu da  aboneler için çeşitli karmaşık tarife ve kanpanyalar yanında fiyat karmaşasıyla birlikte  dakikada kaç krş. harcadıklarını bilemez hale gelmişlerdir.
30 milyonu aşkın ön ödemli hat/hazırkart bulunduğunu düşündüğümüzde konunun milyonlarca kişiyi ilgilendirdiği ve abone olarak kullanıcıların ekonomik zararlarının korkunç rakkamlara- trilyonlara vardığını hesaplamak gerekmektedir.
Geçmiş zaman içinde bu ve benzeri olayları Rekabet Kurumu’na- BTK ve diğer ilgili kurumlar şikayet etmem nedeniyle işyerimin bayilikleri Türkcell tarafından iptal edilmiştir. Yakın tarihte yaptığım alt bayilik müracaatına yetkili bölge distiribitörü tarafından cevap vermeye dahi tenezzül edilmemiştir.
Milyonları ilgilendiren haksızlığa, acımasızlığa  ilgililerin çözüm bulması amacıyla seslendirmeye devam edeceğim.
M. Talat KARASAKALOĞLU -  BİLTEK LTD.ŞTİ.

Yazarın Tüm Yazıları