Kadın kalbi kırılgandır

Kırklı yaşlara girerken beden ve ruh sağlığınıza göstereceğiniz itinanın biraz daha artması gerektiğini biliyorsanız, ileri yaşların sağlık sorunlarını daha kolay aşacağınızdan kuşkunuz olmasın.

EĞER beden ve ruh sağlığınızdaki değişimleri iyi izler, yaşam biçiminizdeki yanlışları ortadan kaldırır, ihtiyacınız olan besin desteklerinden bilinçli bir şekilde yararlanabilirseniz, kırklı yaşlara güçlü ve sağlıklı bir kadın olarak adım atacağınızdan emin olabilirsiniz. Kırk yaş ve sonrasındaki sağlık önceliklerinizin on yıl öncesine göre biraz farklılaştığını bilmeli, bu yaşlarda menopoz sorunlarının tedavisi veya hafifletilmesi, meme taramalarının başlatılması, kemik yoğunluğu incelemelerinin, kolon kanseri tetkiklerinin, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı, hipertansiyon gibi problemlerin ilk öncelikler haline geldiğini unutmamalısınız. Bunların hepsi muhakkak ki önemlidir. Ama bir tanesi var ki, o asla ihmale gelmez: Kalp ve damarlarınızın sağlığı.

Kadın kalbinin erkeklere oranla daha kırılgan olduğu evrensel bir gerçektir. Kırklı yaşlarda bu kırılganlığın çok daha önemli hale geldiğini siz de, çevreniz de unutmamalısınız!

MENOPOZ ÖNEMLİ

Menopoz ile birlikte miktarı hızla azalan östrojen hormonunun damarları koruyucu etkisinin ortadan kalkması, kadınlarda koroner kalp hastalıkları riskinin 45-50 yaş civarında dramatik bir şekilde artmasının başlıca nedenidir. Ailesinde inme veya kalp atağı sıklığı, şeker hastalığı ve hipertansiyonlu yakını fazla, özellikle 50 yaş öncesinde birinci dereeden bir yakınında kalp ve beyin krizinin mevcut olduğu kadınlar, daha dikkatli olmalıdır. Eforla gelen ve dinlenmekle geçen her türlü göğüs ağrısı mutlaka dikkate alınmalı, kadınlarda ortaya çıkan koroner kalp hastalığı ile ilişkili göğüs ağrılarının erkeklere oranla daha hafif, farklı ve gözden kaçabilecek karakterde olduğu bilinmelidir. Kalp sağlığına yönelik yaşam biçimi değişimleri, eğer bu yaşlara kadar hálá yapılmamışsa menopozla birlikte mutlaka yapılmalıdır. Sigara bırakılmalı, düşük yağlı bir diyete hemen geçilmeli, fazla kilolar verilip stres seviyesi mümkün olduğunca düşürülmelidir.

Menopoz çağındaki kadınların sağlıkları yönünden en çok merak ettikleri iki konunun meme kanseri ve kemik kırılganlığı artışı olduğu bilinmektedir. Bu dönemdeki kadınlarda en sık görülen ölüm sebebi ise kalp-damar hastalıkları ve komplikasyonlarıdır. 40-60 yaş arasındaki kadınlarda meme kanseri ölüm nedenlerinin yüzde 5’ini teşkil ederken, kalp-damar hastalıklarından senelik ölüm oranı yüzde 43’tür. Kadınlardaki ilk kalp krizi atağının belirtileri, erkeklere oranla daha hafif ama bu atak neticesinde ölüm riskleri yüzde 50 gibi daha yüksek bir değerdedir (erkeklerde ilk kalp krizi atağı neticesinde ölüm riski yüzde 37 civarındadır.) Ayrıca ilk kalp krizi atağını atlatan kadınlarda kalp yetmezliği ve yeni kalp krizi geçirme olasılığı gibi şanssızlıkların oranı da yüzde 46 gibi oldukça yüksek bir seviyededir. Bu bilgilerden varılması gereken sonuç, 40-60 yaş arasındaki kadınları bekleyen en önemli yaşamsal riskin kalp-damar hastalıkları riski olduğudur.

Soya, prostat kanserinin etkin koruyucusu olabilir

Soya Türk mutfağına yeni giren, son derece yararlı, ucuz ve lezzetli bir besindir. Soyanın yararlarından biri ve en yenisi, Kolorado Üniversitesi araştırmacıları tarafından ortaya konuldu. Biology of Reproduction dergisinin nisan sayısında yayınlanan bu çalışmada soyanın bağırsakta ‘Equol’ adında bir molekül oluşturduğu ve ‘Equol’un erkeklik hormonu ‘dihidrotestesteron’u oldukça ciddi düzeyde fonksiyon dışı bırakan doğal bir molekül olduğu saptanmıştır. Equol’un bu etkisi, ilaç endüstrisi için çok önemli bir gelişme. Zira dihidrotestesteron, prostat kanseri ve erkek tipi saç dökülmesinden sorunlu bir hormondur.

40’LI YAŞLARDA HANGİ TESTLERİ YAPTIRMALISINIZ?

Kırklı yaşlara giren her kadının dikkatli bir damarsal risk değerlendirmesinden geçmesi yararlıdır. Bu değerlendirmenin ailesinde ellili yaşlar civarında beyin ve kalp krizleri bulunanlar ile hipertansiyon ve şeker hastalığı sıklığı yüksek olanlarda daha özenli yapılması ise bir zorunluluktur. Damarsal hastalık riski yüksek olan bu kategorideki kadınların damarsal risk analizleri yapılırken sadece kolesterol, trigliserit, kan şekeri gibi bilinen tarama testleri ile yetinilmemelidir. Bu testlere yüksek duyarlılıklı CRP (hs-CRP), lipoprotein-a (Lp-a), Apolipoprotein A ve B, Homosistein, ürik asit, fibrinojen gibi daha hassas testlerin de eklenmesi gerekebilir. Kalbin fonksiyonel durumunu ortaya koyan eforlu EKG, Ekokardiyografi ve gerekiyorsa koroner arterlerin yapısal değişimlerini gösteren Koroner Anjiyografi gibi yöntemlerden de faydanılması uygun olabilir. Bütün bu testlerin hangilerine ne zaman ve ne sıklıkta ihtiyaç olduğuna sağlık riskinizi izleyen uzman hekiminiz karar verecektir.

Unutmayın! Kadın kalbi kırılgandır, ama koroner arter hastalıklarına bağlı kırılganlıkların bedeli umduğumuzdan daha büyük olabilir.
Yazarın Tüm Yazıları