Burası Türkiye

Hooijdonk, karşılaşma devam ederken, yedek kulübesine gelip, çiklet alıyor oyun durmadığı anda, çikleti Yılmaz’a vermeye kalkıyor. Hooijdonk’un bu yaptığı terbiyesizlik değil de nedir? Ama o da haklı, bir müddet sonra bizi çabuk keşfediyorlar.

LİGİN ilk devresinde Ankara’da oynanan Ankaragücü-F.Bahçe maçında Yılmaz ile Hooijdonk yakın temasa girerler. Hooijdonk, Yılmaz’ın ağzının koktuğunu hisseder ve formasını burnunun üstüne kaldırarak koklar. İnsanın ağzı sağlık sorunlarından dolayı kokabilir. Bazen buna tıp bile çare bulamıyor, yani isteseniz de engelleyemiyorsunuz, elinizde değil.

Aynı Hooijdonk, geçen pazar günü oynanan maçta bu olayı unutmuyor. Karşılaşma devam ederken, yedek kulübesine gelip, çiklet alıyor ve bir pozisyon esnasında, hem de oyun durmadığı anda, elini uzatıp avucundaki çikleti Yılmaz’a vermeye kalkıyor. Hooijdonk’un bu yaptığı terbiyesizlik değil de nedir? Bu Hooijdonk daha hala özür dilemeden espri yaptım diyebiliyor. Ama o da haklı, hep diyoruz ya, ‘Burası Türkiye’ Bir müddet sonra bizi çabuk keşfediyorlar.

Lucescu beyefendi, Çavuşesku devrini anlatırken, Beşiktaş’ın, Şampiyonlar Ligi gitti. Bursaspor Teknik Direktörü Biyediç, devre arasındaki olaylara, ‘Bunlar Türkiye’de hep oluyor’ diyor.

Aslında adamların haklı olduğu yerler de var. Çünkü biz çanak tutuyoruz. Ve kendimizi aşağılatıyoruz. Bir de teşekkür edip, avuçlarına milyonlarca dolarları sıkıştırıp, zengin ediyoruz.

Sorunlar hortlayacak

HAKEMLER topa tutuluyor. Kim topa tutuyorsa haklı. Çünkü MHK’nın da, hakem tayinlerinin de, gözlemci tayinlerinin de, kısacası bu kurumların tümünün yeniden yapılanmaya ihtiyacı var.

Şimdi, devlet yeni bir kanun hazırlıyor. Kimler hazırlıyor? Kapalı kapılar ardındaki acemi bir grup. Kimseye danışmıyorlar. Ama yarın yine bu sorunlar hortlayacak. Bir kaç gün zarfında, bununla ilgili bir yazı yazacağım. Hakem eskilerine ters gelecek. Ama kimse kusura bakmayacak.

NE HATIRMIŞ

BU hafta Digitürk’ün Diyarbakır-Bursa maçını naklen yayınlaması lazım. Aslında geçen haftaki Bursa-Rize maçının da naklen verilmesi gerekirdi. Bir de bu şampiyonluk ve düşme maçlarının hangilerinde doping kontrolü yapılıyor. Çünkü Türkiye’de naklen yayında bir havuz var. Bu, yasal bir havuz. Bir de, şampiyonluğa giderken, üsttekilerin katıldığı bir teşvik havuzu vardı...

Beşiktaş boğuldu, şimdi düşme hattındaki teşvik havuzu ağızları sulandırıyor. Sadece, gariban İstanbulspor’un teşvik verecek hali yok. Ama şu ana kadar oynanan maçların tümünde gözlemci, temsilci ve hakem raporlarının hiçbirinde, ne teşvik var, ne de şike.

Ama bir kısım diyor ki, ‘Hatır şikesinin önüne geçemezsiniz.’ Ne hatırlı, ne kadirşinas ve geçmişteki kıyakları unutmayan bir millet mişiz be..

Vali’nin sözü

GEÇEN
haftaki yazıdan sonra İstanbul Valisi Muammer Güler telefonla aradı. ‘Erman hocam ben de sizin fikrinizdeyim, o 3-5 metreden Serdar Bilgili’ye küfür edenleri emniyet güçlerine aldırmak için hareketlendiğimde, Aziz Yıldırım, Serdar Bilgili’ye dönerek, ‘Aman Serdar Başkan sakin ol. Ters bir harekette olaylar daha fazla büyür’ dedi. O anda ben de, psikolojik olarak tekrar yerime oturdum.

Yalnız sana özellikle şunu söyleyeyim, bundan sonra o Şeref Tribünü’nün yanlarından kulüp başkanlarına ya da diğer yöneticilere hakaret edilirse, anında bu küfürbazlar toplanıp merkeze götürülecek.
Ve eğer bunları korumak için Şeref Tribünü’nden müdahale etmeye kalkanlar olursa, onlar da alınıp götürülecekler. Göreceksin, bak nasıl yapacağım. Herkese ibret olacak’ dedi.

Raporlar hasıraltı

BURSASPOR-Rizespor maçının gözlemci raporlarında herşey apaçık yazıldı. Özellikle araştırdım, gözlemci Zihni Aksoy hiç tribüne çıkmamış. Aksoy, ne de olsa tecrübeli bir isim. Hep pistte kalmış, dördüncü hakemin ve bir nolu yardımcının hep yanında bulunmuş. Devre arasında, maçtan önce ve sonra koridordaymış. Ne yaşanmışsa, ne olmuşsa, tamamını görmüş. Benim bildiğim ve tanıdığım Zihni Aksoy, gözlemci olarak gördüğünü yazan tiplerdendir.

Tabii, gözlemcilerin, temsilcilerin yazdığı daha sonra Disiplin Kurulu’nda, Tahkim’de veya Federasyon’da ne olur? Orası meçhul. Hasırın üstüne mi çıkarırlar, altına mı atarlar?

Bu yıl o kadar çok hasır altı olan rapor var ki inanamazsınız.

Ahh o gemide sen de olsaydın

KAZIM Kanat,
sana cevap vermem hoşuna gidiyor, biliyorum. Ama baltayı yine taşa vurmuşsun. Evet, Amsterdam’da, ‘Ya yazarsam’ dediğin gemiye gittim. Aslında o gemi değil, katamaran. Hollanda’ya bir daha gitsem, yine giderim. Çok da keyifli bir yer. Ama bir noktayı yine anlayamadım. Gemiye giden benim, yazıyı sen yazmaya kalkıyorsun. Eğer sen de gittiysen, gördüklerini yazarsın. Gitmediysen, o zaman duyduklarını yazacaksın. Gazeteci, gider, görür ve öyle yazar Kazım. Duyduklarıyla hikaye yazmaz!

Not: Hoş o gemiye sen de gitseydin, en fazla yemek yerdin. Daha başka ne yapabilirdin ki!

YAZIKLAR OLSUN...

KİME
, ‘Maşaallah’ desek, adamlar ağaçtan düşüyor. Beyefendi, aklı başında, ciddi dediğimiz Bursaspor Başkanı Fikret Üstenci ile Trabzonspor Başkanı Atay Aktuğ’un maçlardan sonra yaptıkları konuşmaları keşke dinlemez olaydım. Gördüklerime, duyduklarıma inanamadım.

Yazıklar olsun...

Demek ki insanlar, biraz zorlanınca diğer yüzleri de ortaya çıkıyor.
Yazarın Tüm Yazıları