Kültür lükse mi dönüşüyor?

Güncelleme Tarihi:

Kültür lükse mi dönüşüyor
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2013 15:34

İsveç'in 18 Aralık 1884'ten beri yayımlanan günlük gazetesi Svenska Dagbladet, lifestyle sayfalara daha fazla yer verebilmek için edebiyat bölümünü kırpma kararı aldı. Gazete yönetimi bu karara neden olarak, "gazetenin daha geniş bir kitleye ulaşma isteğini" öne sürdü.

Haberin Devamı

Karar, kurum içinde ve dışında tartışmaları da beraberinde getirdi.

İsveçli edebiyat profesörü Lars Lönnroth, bu konuya Presseurop'ta yayınlanan, "Kültür lükse dönüşüyor" başlıklı yazısıyla değindi.

KAHROLSUN ENTELEKTÜELLER!

Lönnroth'a bu makaleyi yazdıran, Svenska Dagbladet gazetesinin sanat ve edebiyat editörlerinin bir araya gelerek Profesör'e yolladığı, olan biteni izah eden mektuptu. Gazetenin edebiyat eleştirilerine artık ihtiyacı yoktu. Bunun yerine, lifestyle gibi hafif içerikli haberlere daha fazla yer ayrılacaktı.

Lönnroth'a göre bu karar, münferit bir vaka değil. Basının tüm dünyada içine düştüğü krizin bir sonucu. Svenska Dagbladet gibi yüzyıllardır çıkan gazeteler bile, bu krizin etkisiyle, kemikleşmiş okur kitlesini kaybetmek pahasına da olsa entelektüel değeri olan içerikten kaçınmaya başladı.

/images/100/0x0/55ea8955f018fbb8f8866900

Haberin Devamı

Türkiye, zaten oldum olası "halk bunu istiyor" mottosunun benimsendiği bir ülke... Yıllardır uyuşturulmaya, kısmi beyin felciyle yaşamaya, işlevsel olmayanı "lüks" görmeye alıştırıldık. İyi de, kültürüyle sanatıyla çığırlar açan ve kapayan Avrupa'nın kuzey ucundan böyle bir haber okumak ne anlama geliyor? Bu, olsa olsa küresel çapta bir sonlanışın işareti…

GAZETECİLER ARASI SINIF KAVGASI

Neyin sonlanışı?

Bunun yanıtını Lönnroth'un satırlarında bulmak mümkün. Profesöre göre, gazeteciler arasında yıllar devam eden bir sınıf kavgası var. Yavaş yavaş yudumlanacak lezzetli ve bilgilendirici içerikler üretmeye çalışan gazetecilerle, hafif içerikli popüler haberler üreten, pazarlamaya daha fazla önem veren gazeteciler arasındaki gizli çatışma bu...

İşte bu kavga, sanırım en sonunda magazini, cinselliği, şiddeti emerek şişen popüler kültürün patlamasıyla sona erdi. Galip belli. Fazla okuyan-yazan-düşünenler pirinçte taş gibi ayıklandı; haber içeriğini metroda, trende, tuvalette, yemekte yalayıp yutulacak boyuta ve kayganlığa getiren gazetecilik üstünlüğünü ilan etti.

Haberin Devamı

GELECEKTE NE OLUR?

Uzun vadede, böylesi bir haberciliğin sonuçlarının ne olacağı belirsiz. Daha mı çok sattıracak, yoksa on beş kere çiğneyince şekeri biten sakız gibi çöpe mi tükürülecek, bilinmez...

Türkiye için bu "uzun vade" Avrupa'ya kıyasla daha uzun sürecektir. Batı'nın, sayısı azımsanamayacak kadar olan mürekkep yalamayı sevenleri bir müddet sonra  gazete-dergi-internet sitesi üyeliklerini yenileyip yenilememe konusunda tereddüt yaşamaya başlayabilir.

Türkiye'de ise kültür-sanat içeriği üreten gazeteciler, var olmayan bir sevgiliye art arda aşk mektupları düzer gibi şizofrenik bir biçimde, talebi olmayan bu alana akıttıkları yüksek dozda arzın dayanılmaz naifliğini yaşamaya devam eder.
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!