Bakan’ın kalp gözü

ANNESİ ile babası boşanınca Elif ortada kalmıştı.

Yalnızdı, korkuyordu, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Viyana’daydı. Mahkeme Elif’i annesi Ayşe’ye vermişti.
Ama Ayşe kocasından boşanmış, işsiz ve çaresiz bir anneydi.
Almanya’ya geçtiler. İşsizlik anneyi bir kırbaç gibi zorluyordu.
Dayanamadı, devlete başvurdu. Gençlik dairesi Elif’i aldı. Anne Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı.
Üç yıldır Elif annesini arıyordu. Olayı öğrenen Hürriyet muhabiri Elif’in dramını haber yaptı.
Anne haberi gözyaşlarıyla okudu.
Ama çaresizdi, 18 yaşındaki kızının çağrılarına cevap veremiyordu.
Aslında gazetelerin üçüncü sayfalarında sıkça rastlanan bir polisiye öykü gibi görünse de her birimizin ağır dramlar halinde yaşadığımız bir gerçektir bu.
Gazetelerin üçüncü sayfasında olsa da...
Kalbimizdeki acılı manşetlerdir aslında.
İşte o yüzden, ‘kalp gözü’ diye bir bakışa inanıyorum ben.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da işte böyle bir ‘kalp gözü’ne sahiptir.
Kalp gözü ne midir?
Kapatın gözlerinizi, derin bir nefes alın, en sevdiğinize ve en kutsalınıza sarılın.
İşte o zaman göreceksiniz kalp gözünü.
Bozdağ, o ‘kalp gözü’yle bir elini Elif’e diğerini annesine uzattı.
Ekonomik güçlükler içindeki annenin, anneliğini yapamaz haline kalp gözüyle dokundu.
Şimdi onları buluşturacaklar.
Eğer ‘devlet nedir’ diye sorarsanız, bu olay, bu dokunuş gerçek bir cevaptır.
Şimdi büyük bir umutla annenin kızına sarılmasını bekliyorum.
Bütün anneler için, bütün kadınlar için, bütün çocuklar için ve en önemlisi babalık sorumluluğunu hisseden erkekler için o sarılmayı bekliyorum ve buradan Bakan Bekir Bozdağ’a aynı kalp gözüyle “Selamlar olsun” diyorum.
Yazarın Tüm Yazıları