Ferman Akgül: Eurovision’u ne yüceltelim ne de dalga geçelim

Eurovision’da yüzde 100 halk oylaması yapılan yıllarda bizim sanatçılarımızın kazandıkları başarıları ‘hikaye’ olarak değerlendirmiştim.

Haberin Devamı

2010 yılında Türkiye’ye ikincilik kazandıran Manga’nın solisti Ferman Akgül’den itiraz geldi.
“Bizim katıldığımız sene de yüzde 50 halk, yüzde 50 ülke jürisi oylaması vardı. En azından bize söylenen o şekildeydi” diyor Ferman...
Bu konuda okurlardan benzer itirazlar da geldi.
Oylamaların ne zaman değiştiği üzerine farklı tarih veriyor herkes.
Ben ise TRT’nin açıklamasını esas alarak 2011’de değiştiğini yazdım.
Çünkü TRT’nin resmi açıklamasında yüzde 100 seyirci oylamasından 2011’de vazgeçildiği yazıyordu.
Bu işi de en iyi TRT biliyordur herhalde...
Yok daha tarihleri bile bilmeyip Eurovision’u protesto ediyorlarsa, ortada komik bir durum var demektir.
Sevgili Ferman Akgül açıklamasında, “Biz Manga olarak üzerimize düşeni yaptık. Bu emeğimizin değersiz görülmesini de kendi adımıza kabul etmiyoruz” dedikten sonra Eurovision’u en doğru şekilde özetlemiş...
“Bu yarışmayı ne yüceltelim ne de dalga geçip yerin dibine sokalım” diyor...

Haberin Devamı

Bir mektup da Sezen Cumhur’dan

Magazin dünyasında bile işler hükümete mektup yazmakla sürüyorsa, bu işte bir terslik var demektir.
Herkes Başbakan’a, bakanlara mektup yazar oldu.
Paparazziye kızan mektup yazıyor...
Albüm çıkarmak isteyen mektup yazıyor...
Dizisi kalkan mektup yazıyor...
İş magazine kadar gelip dayandıysa, merak ediyorum iş dünyasından ne mektuplar gidiyordur acaba hükümete...

Renksiz yılbaşı

Nişantaşı da olmasa şehre yeni yıl geldiğini anlamayacağız.
Mustafa Sarıgül her sene özel ilgi gösteriyor Nişantaşı’ndaki yeni yıl hazırlıklarına.
Bu yıl da kurşun asker konsepti var Nişantaşı’nda...
Şehrin geri kalanının ise yeni yılla ilgisi yok...
Giderek daha bir renksizleşiyor...
Daha bir karanlığa gömülüyor...
Daha bir keyifsiz hale dönüşüyor yılbaşlarında şehirler...
Yazık... Yeni yılın heyecanını bile çok görüyoruz kendimize...

Taverna gecesi...

Yılbaşı demişken geçenlerde Nejat Alp ve Arif Susam’la sohbet ettim canlı yayında...
“İnsanlar evlerinden çıkmıyorlar artık” diyorlar.
“Eskiden aileler gelirdi tavernalara ve birlikte eğlenir-dik, kimse de kimseye rahatsızlık vermezdi” diyorlar.
Şimdi ailelerin dışarıya çıkmadığını, gençlerin ise gece hayatına görgüsüzlük getirdiğini söylüyorlar.
Bir nostalji yaşamak isterseniz, bu ikili yılbaşı gecesi Taksim Belediye Gazinosu’nda sahneye çıkacak.
Ve müzik kariyerleri boyunca ilk kez birlikte şarkı söyleyecekler...

Haberin Devamı

Leman Çıdamlı

Türk televizyonlarının ilk büyük starıydı... Hepimizin belleğine kazınmış Kaynanalar dizisinin Nuriye Kantar’ıydı o...
80 yaşında hayatını kaybetti...
Bugünün genç dizi seyircisi bilmez ama Beren Saat’ler, Tuba Büyüküstün’ler bugün ne kadar starsa, 1970’li yıllarda onlardan bile büyük televizyon starıydı Leman Çıdamlı...
Nuriye Kantar rolünü ilk oynadığında 42 yaşındaydı ve bütün Türkiye, Kantar Ailesi’yle yatıp kalkardı.
Sit-com Türkiye’de daha kimselerin bilmediği bir yabancı sözcükken onlar ilk sit-com’u yapıyordu ekranda.
Tekin Akmansoy’la yarattığı karı-koca tiplemesiyle müthiş başarı kazanmıştı.
Reality programlarındaki kaynana kavgalarıyla daha kirlenmemişken ekran, en sevilen kaynana oydu...
Merak ediyorum, bakalım bugünün dizi oyuncularından kaçı, kendilerine bu yolu açan oyuncunun son yolculuğunda yanında olacak...

Yazarın Tüm Yazıları