Mümkünse polis düdüğü olmadan

BAŞKALARININ hayatını anlayarak yaşayabilir miyiz?

Haberin Devamı

Sırasıyla gidersek...
SAĞ ŞERİT POLİSLERİ:
- Yolun sağının kime ait olduğu artık bellidir. Kanunlar çıktı. Yönetmelikler yayınlandı.
Dendi ki:
“Aman arkadaş yolun en sağ şeridini boş bırak. Orada trafik tıkanmasın. Hayat kurtarırsın...”
Bunun adı şudur:
“Eğer bu kurala uyarsan başkalarının hayatını kurtarırsın.”
Ama görüldü ki kimse dinlemiyor bu kuralı.
Çünkü kimse başkalarının hayatını düşünmüyor.
Müthiş bir bencillik. Azgın bir saygısızlık.
Ve kimse düşünmüyor, sağ şeritte bekleyen ambulansın içinde bir gün kendisinin olacağını.
Ne yaptılar o zaman?
Polis koydular.
Şimdi bakıyorum, otobanlarda sağ şeritlerde polis bekliyor.
Buz gibi havada o polis öylece bekliyor.
Niye?
Çünkü polis olmadan bir kuralı yaşayamıyoruz.
Yazık değil mi o polisin saatlerce buz gibi havada beklemesi?
Yazık değil mi o enerjiye?
KAPALI YERDE SİGARA DEDİLER ki:
“Arkadaş başkalarının hayatını düşünüyorsan eğer, kapalı yerde sigara içme. Çünkü başkasını zehirliyorsun.”
Dinlediler mi?
Hayır...
Çünkü başkalarının hayatını önemsemeyen bencil bir gelenekten geliyor o arkadaş.
Sağ şeritlerin seri suçlusu.
Sigara zehrinin seri dumancısı...
Ne oldu?
Ve o bencil suç tiryakisi...
Başkalarının hayatını önemsemediği için yine polis geldi.
Kapalı alanlara sigara baskınları düzenledi.
Kim suçlu şimdi?
GÜLŞAH ÖĞRETMEN VE ACILI KADINLAR
İKİ gündür yazıyorum.
Van’da bir öğretmen kadın, devletin gözü önünde katledildi.
Yardım istedi, yalvardı. Ağladı. Dilekçeler yazdı.
Ama kimse dinlemedi.
Kanun mu eksikti? Yönetmelik mi yoktu? Tüzükler mi kayıptı?
Hayır hepsi vardı. Hatta kadına şiddete karşı en köklü ve kapsamlı yasa daha geçenlerde yasalaşmıştı.
Ama ne oldu?
Gülşah öğretmen o vahşi adamın kurşunlarından kurtulamadı.
Demek ki kanun da yetmiyor.
Demek ki başkalarının hayatına saygı kültürü gerekiyor.
BÜYÜKADA’DA ATLARA YAPILAN ZULÜM
GÜNLERCE yazıldı:
“Büyükada’da bir işkence yaşanıyor. Bakımsız atlar o yokuşlarda telef oluyor. Atlar için bir cehenneme döndü orası...”
Sonuç:
Önceki gün bir at yokuş inerken kaydı ve facia  geldi.
Ne oldu peki?
Kanunlar mı eksikti?
Sorsanız hayvan hakları ve çevre konusunda en iyi kanunlar bizde...
Peki nasıl oluyor bu facia...
İşte bu yüzden diyorum:
“Çünkü kanunlar yetmez.”
Çünkü eğer başkalarının hayatına saygı duymazsan...
Tüzükler, yönetmelikler yalnızca birer harf yığınıdır.
Yoksa bakmayın siz o büyüme ve küçülme rakamlarına.
Bakmayın siz Avrupa’nın dev ekonomilerindeki kredi notu düşüşlerine.
Asıl büyüme istatistik kurumlarının exel tablolarında değil, başkalarına olan saygının yükseliş grafiğindedir.
Sen polise gerek duymadan sıraya girebiliyor musun?
Bir yaya yola adım atınca durabiliyor musun?
Bir elinde sigara, diğerinde korna, hastane, okul önü demeden taciz eden şoförü uyarabiliyor musun?
Budur işte asıl büyüme.
Budur, polis düdüğüne gerek duyulmayan bir yaşam grafiğinin yükselişi.

 

Yazarın Tüm Yazıları