Silivri uzak değil

ERGENEKON davası 13 Aralık Perşembe günü kaldığı yerden devam edecek.

Haberin Devamı

Bu soruşturmanın başından beri hiçbir aşamasında yasa, kural, Anayasa, uluslararası sözleşmeler vs. uygulanmadığından hukuki bir öngörü gereksiz.
Sonuçta yıllardır zulüm altında olan bir grup suçsuz insan söz konusu.
Bu suçsuzlar arasında gencinden yaşlısına ülkemizin önde gelen bilim insanları, mahkemenin delil değerlendirme aşamasını atlayarak sevindirdiği sahtecilerin bile haklarında gazetecilik faaliyeti olmayan bir şeye ilişkin delil üretemediği, delirsin diye tecrit hücresine kapatılan, inadına kitap üstüne kitap yazarak devleşen en iyi gazetecileri ve zaten Anayasa’ya göre yargılanması bunun değil, başka bir mahkemenin görevi olan Genelkurmay başkanı da bulunuyor. Babaları hapisteyken büyüyen çocuklar, eşler, son nefesinde evladını göremeyen anneler, babalar var. Bunlar bizim ülkemizde oluyor.
Susacak mıyız?
Her ne kadar dava (bilin bakalım niye?) şehir dışında, bir tarlanın ortasındaki bir cezaevinin içinde görülüyorsa da, kendi ülkesinde sokağa çıkma hakkı olduğunu hatırlamaya başlayan yurttaşların bu davaların artık “yararlı” olmadığını ilgililere göstermek, o pırıl pırıl aydınları görüp moral alışverişi yapmak için Silivri’ye dek metrobüs ve otobüsle, oradan toplama kampına da dolmuşla ulaşması zor değil, giriş serbest.
Prof. Dr. Cem SAY

Haberin Devamı

Sarıgül: Ata öyle bineceğim ki...

ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül nereye koşuyor? Bu günlerde dikkatle izlenmesi gerekiyor.
2011 seçimleri öncesinde, Kılıçdaroğlu’nun ‘rüzgârını kesmemek’ adına partileşme çalışmalarını durdurup dondurduğu Türkiye Değişim Hareketi’nin (TDH) il ve ilçe başkanları, kurucularıyla Kumburgaz Artemis Marin Princess Otel’de sürpriz bir toplantıyla bir araya gelmiş.
Partileşmenin yapılacağı Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün Halkın Yükseliş Partisi yöneticileri de katılmış önceki akşamki toplantıya... Gazeteci Oktay Apaydın toplantıyı izlemiş, gelişmeleri şöyle özetliyor: “Sarıgül sayıları 600’ü bulan TDH’lilere yaptığı konuşmada CHP ile olası bir birleşmenin de ipuçlarını verdi. Adı CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olarak anılan Mustafa Sarıgül, böyle bir teklifin gelmesi halinde bunu değerlendirecek olanların TDH örgütü olduğunu vurguladı. Toplantıda bir saatlik konuşma yapan, akşam yemeğinde de yaptığı ikinci konuşmayla TDH’lileri coşturan Mustafa Sarıgül, özellikle Cumhurbaşkanı Gül’ün onayladığı Yerel Yönetimler Yasası ile ilgili önümüzdeki hafta Ankara’ya gideceklerini, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na binlerce bireysel başvuru yapacaklarını belirterek, ‘Adı adalet olan partinin yaptığı adaletsizliği protesto ederek Adalet arayacağız’ dedi.”
Konuşmasında ülkedeki adaletsizlikler ve çelişkilerden söz eden Mustafa Sarıgül, “Önümüzdeki günlerde çok tarihi bir karar alacağız. Kadrolarımızı hazırlıyoruz. Sizlere iki ay süre veriyorum, 9 Şubat’ta tekrar toplanıp kararımızı vereceğiz. Biz ülkede barıştan, kardeşlikten yanayız. Toplumsal düşünenlerin hareketi olacağız. Toplumsal muhalefeti Türkiye’de iktidar yapacağız” diye konuştu.
Sarıgül, CHP’ye de mesajlar vererek şunları söyledi: “Yola çıktık. Göreceksiniz... Ata öyle bir bineceğim ki tozu dumana katacağım... Toz duman altında kalmayacağız. Siyasetin temeli inanmaktır. Kimseyi ötekileştirmeden daha çok çalışacağız. Sevgi ve kardeşlikle herkese ulaşacağız. Şunu iyi bilin, bugün AKP’ye oy verenlerin en az yüzde 18’i Sarıgül diyor. Zalimlerin gitme vakti gelmiştir. Bunlara kim git diyecek mesele budur. Bölen değil bütünleştiren olacağız. İktidarın yok saydığı milyonların sesi olacağız. Biz toplumsal muhalefeti iktidara taşıyacağız. Buradayız. Zalimlerin zulmüne karşı hep birlikte yürüyeceğiz.”
Sarıgül, zor bir tercih sürecinde... CHP’ye katılabilecek mi? Büyükşehir adayı yapılacak mı?
Bu süreci bir süre daha izlemek gerekiyor.

Haberin Devamı

Uludere’nin yıldönümü yaklaşıyor

YAKLAŞIK üç hafta sonra, 34 masum sivil vatandaşımızın savaş uçaklarımızla bombalanarak katledildikleri Uludere olayının 1. yıldönümü olacak. 25 askerimizin şehit olduğu Afyon cephanelik patlamasının sabotaj değil kaza olduğunu yarım saat içinde ortaya çıkarabilen hükümet Uludere olayının sorumlularını bir yıldır hâlâ belirleyememiştir.
Başbakan Erdoğan’ın “Uludere olayı Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak” demesine rağmen olay kaybolmuştur.
Zerre kadar vicdanı ve hukuk devletine inancı olan her insan ve fikir liderleri, hükümetin bu gecikmesini haklı olarak sert bir şekilde eleştirecek ve kınayacaktır. Şimdiden endişemizi dile getirelim:
Umarız olayın yıldönümü civarı, bu katliamı medyada
ve toplumda gölgede bırakacak, gündemden düşürecek, yurtiçi veya yurtdışı kaynaklı başka sansasyonel olayla karşılaşmayız.        
Cem TOKER

Haberin Devamı

Atatürk korkusu

HÜRRİYET’in Bursa ekinde dün ilginç bir röportaj vardı. Sibel Bağcı Uzun’un söyleşisinde, 10 Kasım’da İzmir Konak Meydanı’nda 2 bin 400 kişi ile Atatürk portresi oluşturan Bursalı fotoğraf sanatçısı Cumhur Aygün’ün söyledikleri, muhalefet partisi belediyelerde ne gibi tedirginliğe yol açtığını gösteriyor.
Aygün, projeyi sunduğu bazı belediyelerden dönüş olmadığını söylerken, şöyle diyor: “Defalarca telefon açtım. En sonunda aldığım yanıt beni çok şaşırttı. Açıkçası o zamana kadar, Atatürk’le ilgili projelerin bu kadar korkutacağını hiç düşünmemiştim. Bu projenin siyasi bir amacı da yoktu. Şişli Belediyesi’nden sonra, Beşiktaş Belediyesi’ne de sunduk. Ama aldığımız yanıtlar aynıydı: ‘Olamaz, biz hükümetle zıt olmak istemiyoruz’ dediler.” Kadıköy Meydanı’nda Atatürk heykelini kaldırmak isteyen kafanın, nasıl bir baskı unsuru yarattığını gördünüz mü?

Haberin Devamı

Büyük Kürdistan

ABD’nin bölgemizde yapmaya çalıştığı ve tüm stratejisini üzerine kurduğu tek husus ‘büyük Kürdistan’dır. Bu da dört ülkenin bölünmesini gerektirir. Bunu da, Amerika, AKP ve PKK ile birlikte gerçekleştiremez. Çünkü karşılarında, Türk halkı, Rusya, Suriye, İran, Irak ve Çin vardır.
Bülent ESİNOĞLU

Yazarın Tüm Yazıları