Devrim, evrim demokrasi ve darbe

İNSANLIK tarihi bir bakıma devrimler tarihidir. Nasıl 1789’da Fransızların, Kilisenin hâkimiyetine son dermesi bir devrimse, Tanrısız din Komünizmin doğuşu da bir devrimdir.

Haberin Devamı

Hakeza Museviliğin, İseviliğin (Hıristiyanlık) ve Muhammedîliğin yani İslam’ın doğuşu da birer devrimdir. Eğer hiç devrim olmasaydı, herhalde beşeriyet bu kadar gelişemezdi. Atatürk de bir devrimciydi. Ama onun devrimi, yukarıda saydığım devrimlere göre daha yerel ve daha dar kapsamlıydı. O yüzden Fransız ve Rus devrimlerinin adı Türkçede “ihtilâl” olarak kalırken, Türk devriminin adı, bizzat onu yapanlar tarafından “inkılâp” yani yeniden biçimlenme olarak konmuştur. İhtilâl aslında “bozulma” demektir. Yapanlara göre de “bozulmayı düzeltme”dir. İhtilâl, sıklıkla “hükümet darbesi” anlamında da kullanılmaktadır. Yanlıştır.

ATATÜRK DEVRİMLERİN KARŞITLARI

Atatürk devrimleri üç sütun üzerine oturur. Bunlar: lâiklik, ulusal birlik ve tam bağımsızlıktır. Haliyle, laiklik karşıtı dinciler, ulusal birlik karşıtı bölücüler ve tam bağımsızlık karşıtı mandacılar Atatürk devrimlerine karşıdır. Dinciden kastım “Referansım İslam’dır” diyenler, bölücüden kastım “Bağımsız Kürdistan” davasını güdenlerdir. Mandacılar ise genel anlamda Türk ve laik olup, Türkiye’de yaşayan, ama kendini “Fransız” sanan ve “Ecnebileşmiş Türklerdir”. Bir süredir bu üç kesim, birbirlerinden çok hazzetmeler de “Atatürk karşıtlığı ortak paydasında” buluşarak siyasete ve toplum hayatına tam anlamıyla egemen olmuştur.  Bu koalisyon, medyanın yüzde doksanını ele geçirmiştir.
Bu mutat zevatı TV’lerden her akşam izleyebilirsiniz.

Haberin Devamı

“CUMHURİYET” VE “DEMOKRASİ”

DBM (Dinci-Bölücü-Mandacı) Cephenin, Atatürk karşıtlığında kullandığı ana tema demokratikleşmedir. DBM Cephesine göre birinci “Cumhuriyet” yani “laikçi-ulusal birlikçi-tam bağımsızlıkçı” hareket, demokrat değildir. Bu sebeple ortadan kaldırılmalıdır. Yerine “Demokratik İkinci Cumhuriyet” kurulmalıdır. Özetle, “dinci-bölücü-mandacı” siyaset Türkiye’de egemen olmalıdır. Zaten ABD ve Avrupa Birliği de bunu istemektedir. Onlar istediğine göre bu “son tablo” er geç oluşacaktır. Acaba?

DEMOKRASİYİ KİM KURDU

DBM cephesinin sahiplendiği Türk demokrasisi, bir ihtilal ile kurulmamıştır. Tam aksine demokrasiye karşıdır denilen devrimci Cumhuriyet, bunu bir evrimle kurmuştur. Sıkça vurgulandığı gibi Cumhuriyetin vasisi Ordu ise, demokrasiyi de Ordu kurmuştur denebilir. Hal böyleyken 32 yıl önce yapılan bir darbenin liderlerini, onların yolunu döşedikleri demokratik düzen sayesinde yargılamak, sıfır riskli ucuz kahramanlık gibi duruyor.
Son Söz: Yiğidi müebbede mahkûm et, hakkını yeme.    

Yazarın Tüm Yazıları