Elbisemi geri istiyorum

Panora’daki NetWork mağazasızdan, aldığım bir takım elbisede üretimle ilgili bir hata çıktığından, bana 975 TL’lik çek verildi.

Haberin Devamı

Bu çeki kullanamadan, 24 Ağustos Cuma akşamı cüzdanımı kayıp ettim. Adıma yazılı çek de cüzdandaydı. Bu bilgiyi aynı akşam mağazayla paylaştım, sistemlerin kapalı olduğunu ve pazartesi bana döneceklerini belirttiler. Bilgi gelmeyince 30 Ağustos’ta mağazaya gittim, not ettiklerini ama sistemin kapalı olduğunu ve yarın için arayacaklarını belirttiler. 3 Eylül Pazartesi telefonla aradım. Yine aynı bilgi verildi. Son olarak 10 Eylül’de tekrar mağazaya gittim ve mutlaka cuma aranacağım söylendi. Artık aramaktan ve bu konudan yoruldum. 4 gün içerisinde kaybolan 3 kredi kartı ve ehliyetimi çıkartabilmişken, mağazadan bir telefonla dönüş dahi alamadım.
Bu konuyla ilgili attığım e-postama A&Y Marka Mağazacılık özet olarak şu yanıtı verdi:
“Ürün İade Gider Pusulasının müşteri tarafından kaybedilmesi halinde Altınyıldız Mensucat ve Konfeksiyon Fabrikaları A.Ş. herhangi bir sorumluluk kabul etmez.”
Yıllardır müşterisi olduğum mağazadan, incelenmesi için bıraktığım ve kusurlu çıkan takım elbisemi geri istiyorum. Eğer konu ile ilgili haklarım varsa bunun sonuna kadar takipçisi olmak istiyorum.
Burçin CİĞERİM

Haberin Devamı

Şerit eklendi mi
eklenmedi mi

Doğukent Bulvarı 3 ay önce bozuldu ve gidiş geliş yönünde genişletme çalışmaları yapıldı. Sonunda bir şerit daha eklendi. Çalışmalar tamamlanıyor. Ama bu yeni şeritlerden araçlar gidemiyor. Çünkü yolun sağ tarafında, yaklaşık her 50 m’de bir ve kaldırımdan yola 1-2 m. içeride üzerinde yuvarlak demir kapak bulunan yerler var. Bu kapaklar yaklaşık 15-20 cm normal zeminden yüksek. Araçların üzerinden geçmesi neredeyse imkansız. Bu kapakların etrafına asfalt dökerek tümsekleri hafifletmeye çalıştılarsa da araçların sağlıklı geçişi imkansız.
Sonuç olarak, bir şerit eklendi mi, eklenmedi mi, anlayamadık!
Bu yol bitirildi diye teslim edilmeden bir çözüm bulunabilir, belki.
Hayati GÜNDÜZ

Ayrancı domuşları tehlike saçıyor

Çankaya’da Ahmet Mithat Efendi Sokak’ta oturmaktayım. Sokağımız hoşdere caddesine paralel olup, Atakule istikametinden Ayrancı’ya doğru akış istikametinde trafik akışına sahiptir. Bir üst sokak ise Ahmet Rasim Sokak olup, o da tam tersi istikamettedir. Özellikle akşam ve sabah saatlerinde Ayrancı dolmuşları Hoşdere Caddesindeki trafik yoğunluğundan dolayı Ahmet Mithat Efendi Sokak ve Ahmet Rasim Sokağı güzergahları dışında olmasına rağmen kullanmaktadırlar. Buraya kadar sıkıntım yok. Ama sokaklarımızda son sürat gitmekte ve hepimizin can ve mal güvenliğimizi tehlikeye atmaktadırlar. Özellikle Ahmet Rasim Sokakta bulunan 2 adet kreşe çocuklarını bırakmak ve almak isterken velilerin bir dolmuşun altında kalmalarından endişe etmekteyim. Kreşler yolun kenarındadır ve duyarsızca sanki yarış arabası kullanıyor gibi araç kullanan dolmuş sürücüleri çocuklarımızında güvenliğini riske etmektedir.
Tabi kimi kime şikayet edeceğimizi bilemiyoruz.
Uğur DAĞ

Sinan Çetin’den paramı istiyorum

Haberin Devamı

Gösterime gireceği günü sabırsızlıkla beklediğim ender filmlerdendi Çanakkale Çocukları. Hem Sinan Çetin’in eşi ve çocuklarının oynaması, hem Haluk Bilginer, hem Yavuz Bingöl.. Dedim ki bir insan eşi ve çocukları için herhalde kötü bir film yapmaz. Film başladı, enteresanlıklar boy göstermeye başladı. Hadi dedim 2. yarı belki bir şeyler olur...Tık yok ! Karşımda rezalet bir film var. Fantastik komedi, ama rezalet bir fantastik film var. Mezardan dirilip çıkan 2 kardeş, sanırsın zombi... 2 cephe arasında el ele tutuşan bir aile... Yaz ortasında bir anda kar yağdıran bir güç... Ve işin diğer bir önemli kısmı da şu ki, bu bir Çanakkale filmi. O ruhu yaşatamadıktan sonra, hatta o ruha bence saygısızlık ettikten sonra. Böyle bir film yaptığı için insan utanır! Of of of! Tam anlamıyla vaktime ve parama yazık oldu. Bu yüzdendir ki sayın Sinan Çetin’den bilet paramı istiyorum. Memnun kalmadım! Resmen seyirci ile dalga geçildi.., Sayın Çetin,ben bir radyo tv sinema 4.sınıf öğrencisiyim. Umarım birlikte çalışırız da, Başarılı, mantıklı filmler çekeriz. Gerçi bu yazımdan sonra sizinle çalışmam ne kadar mümkün olur, onu da bilmiyorum.
Umur ÇOLAK

Haberin Devamı


Kamu malını yıkarak demokrasi inşa etmek!

TBMM içindeki askeri lojmanları yıktılar, lojman olarak kullanılan binalar iyi durumda oldukları için, kolonların kesilmesine rağmen zor yıkıldılar. Kanun yapıcı organ olan Meclis, sağlam binaları acil bir neden olmamasına rağmen yıkıp, Ceza Kanununda düzenlenen “kamu görevini kötüye kullanarak, kamu hizmetine tahsis edilmiş mallara zarar verme” fiilini işledi.
Askere ‘müzmin’ allerjisi olanlar, kamu malına zarar verilmiş olmasına rağmen yıkımı, ‘askeri vesayetin izlerinin silinmesi’ olarak alkışladılar. Böylece, kamu malına zarar verilerek sivilleşmenin (demokratikleşme) tarihe geçecek bir örneği verilmiş oldu.
S.Ö.

Yazarın Tüm Yazıları