Kaderi kitap olanlar...

İNCİ Enginün’le birlikte Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müzesi Kütüphanesi’nde Tanpınar’ın İstanbul’un mimarisine bakışı konusunda konuştuk. Müze kütüphanelerinin yurt düzeyinde yaygınlaşması, iki açıdan önem taşıyor.

Haberin Devamı

Birincisi bir edebiyatçının anısına kütüphane yapmak, ikincisi okurların buradaki kitaplardan yararlanması.
Ayrıca burada etkinlikler de düzenleniyor.
Kütüphanelerin yaygınlaşmasının, kitap okurunun artmasıyla doğru orantılı olduğunu söylemeye gerek var  mı?
Türkiye’de kütüphanelerin sorunlarını her zaman yazılarımda yansıttım.
Enginün bana içinde çok iyi yazıların olduğu bir dergi verdi:
BDK (Beyazıt Devlet Kütüphanesi), küçük başlığı da şöyle:
Kültür, Sanat, Edebiyat ve Kütüphane Yaşam Bülteni.
Dergide, Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi tanıtılıyor.
Derginin başında Kütüphane Müdürü Ayten Şan’ın editoryal yazısında, derginin içeriği tanıtılıyor.
Beyazıt Devlet Kütüphanesi‘nin benim yetişmemdeki rolünü çeşitli yazılarımda yineledim. Kütüphane müdürlerinin, çalışanlarının emeklerini saygıyla anıyorum.
1950 kuşağı, o kütüphanenin önünde çınar altında oturur, oradan sık sık kütüphaneye giderdik.

* * *

Haberin Devamı

DERGİDE Prof. Dr. İnci Enginün’ün Beyazıt Meydanı’nın romanı yazısını okumanızı isterim.
Beşir Ayvazoğlu’nun Üçüncü Tepede Hayat-Beyazıt Meydanı’nın Derin Tarihi kitabı üzerine yazısı yer alıyor. Bu kitap hakkında ben de çeşitli vesilelerle yazdım. Onun yazısından bir bölümü aktarayım: “Ayvazoğlu bir ‘taşralı çocuk’ olarak ilk defa geldiği İstanbul’da kapıldığı anlatılmaz sevinç ve heyecandan söz ediyor ve İstanbul’un kendisi gibi nice çocuğun ve gencin üzerinde bıraktığı büyüyü dile getiriyor. Bu önemli bir tespittir. İstanbul, onun içinde yaşamış olanlar için pek de tarif edilemeyen hatıralardan oluşur. Şehrin büyüsünü onunla ilk karşılaşanlarda aramak belki de pek yanlış değildir. Bu satırları yazarken keşke şehrin imarına onlar pek karışmasalar demekten de kendimi alamadığımı itiraf etmeliyim.”
Ayvazoğlu, yakından tanıdığı Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ni ayrıntısıyla yazmış.
Sevgili dostumuz M. Türker Acaroğlu’nun Yeni Çıkan Fikir ve Sanat Eserlerini Derleme Yasası üzerine ilk görüşlerim, bütün yazarları, kütüphanecileri, okurları ilgilendirecek önemdedir.
Kitapların derlenmesi konusunda söylediği  uygulanmalıdır: “ABD’de derleme yasası yoktur, ama orada (gönül rızasıyla) Washington’daki Kongre Kütüphanesi’ne yayınlar birer nüsha verilir, çünkü orası aynı zamanda Amerika’nın milli kütüphanesi görevini de görmektedir.”
İnci Enginün’ün Kitaptan Kadere yazısı, bütün kitap severleri, kitap okurlarını anlatan hoş bir deneme.
Son paragrafını okurun ortak manifestosu olduğu için yazıma aldım.

* * *

Haberin Devamı

KÜTÜPHANELERİ destekleyelim, sorunlarının çözülmesinde yardımcı olalım.

Yazarın Tüm Yazıları