Rumeli’ye bir müzik seferi

ACILARI, sevinçleri, göçleri, sürgünleri, bütün bu duyguları Rumeli şarkılarında, türkülerinde, oyunlarında hissederiz.

Haberin Devamı

Hele o topraklarda yaşamış olanlar, yaşayanlar için müzik seferi eşsiz bir gezidir.
Bence en etkileyici tarih, sesli tarihtir. Bu sesli tarih içinde yer alan türkülere, şarkılara ve diğer müzik formlarına, bütün duygular o notalara sızmıştır.
Umutsuz aşk da, zorunlu terk ediş de bu müzikte yaşar.
Rumeli, Bir Müzik Seferi*’ndeki parçaları dinlerken, yüzyılların içinden, Osmanlı’dan, bugüne yankılanan sesleri bazen neşeyle bazen hüzünle dinledim.
Bazı kentleri gördüğüm için, o parçalar anılarımın müziği oldu, yazdıklarıma, gördüklerime eşlik etti.
2 CD’den oluşan albüm ve kitap sayesinde, Rumeli’nin çağrıştırdığı bütün her şeyi, burada okuyacak ve dinleyeceksiniz.
İstanbul Borsası Başkanı M. İbrahim Turhan, ‘sunuş’ta hazırladıkları albüm-kitabın tanıtımını yapıyor:
“Rumeli: Bir Müzik Seferi, Balkan Savaşları’nın 100. yılına denk gelen 2012 için hazırlandı.
Savaşları anmak kolay değildir. Hele hafızamızda hâlâ travmatik bir şekilde yaşayan Rumeli faciasını, yıkımları ve göç dalgalarını unutmak hiç kolay değildir.(...)
Bu albüm-kitap sizleri Rumeli’de bir yolculuğa çıkaracak. İstanbul’dan Saraybosna’ya kadar bir müzik seferi yapacak, müzik mirasının Balkan halklarını birbirine nasıl bağladığına şahit olacaksınız.”
Bu albüm-kitabı hazırlayan üç kişinin adını özellikle anmalıyım:
Proje Yönetmeni ve kitap yazarı, Savaş Ş. Barkçin.
Sanat Yönetmeni ‘Rumeli Sedası’ Rüstem Avcı.
Sanat Yönetmeni ‘Balkan Sesleri’ Muammer Ketencoğlu.
Barkçin, her şehrin, her yerin şiirler eşliğinde tarihini yazmış. Öylesine başarılı bir tarih yazımı ki, oranın şiiriyle, hayatıyla, insanıyla, ünlüleriyle bezeli bir metin.
Onun yazıdaki ustalığını, 2011 yılında TC Merkez Bankası’nın 80. kuruluş yıldönümü  vesilesiyle yayımlanan ‘40 Makam 40 Anlam’ başlıklı kitap-albümün proje yönetmeni ve yazarlığından, televizyon programlarından bilirim.

* * *

Haberin Devamı

HER şehrin tarihini okurken, onun müziğini dinlerken bir geziye çıktım.
İstanbul’dan yola çıkıyorsunuz, bütün Rumeli’yi dolaşıyorsunuz.
Evlad-ı Fatihan sözünün neyi nasıl kapsadığını geniş anlamda algılayabiliyorsunuz.
İstanbul deyince Karacaoğlan’dan başlayıp Nedim’e uğrayıp, Cahit Sıtkı Tarancı’yı anıp Necip Fazıl’a varıp, Sezai Karakoç’ta mola veriyorsunuz.
Meşhur türküyü de anmadan geçmeyin:
“Çıkayım gidelim Urumeli’ne
Arzuhal vereyim beylerbeyine
Kimleri sarayım senin yerine”
Edirne’ye gelince, sizi Niyazı Akıncıoğlu’nun dizeleri karşılar, kitapta olduğu gibi. Her yeri şairlerden okumanın keyfi, lezzeti bir başkadır. Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin Destanı’nda Nâzım Hikmet’in Deliorman’dan nasıl bahsettiğini bilirsiniz...
Rahmetli dostum Necati Zekeriya ile Kalkandelen’e gitmiştim. Beraber Çarşı’yı gezmiştik. Ohri’yi de gördüm. Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya Altın Çelenk Ödülü verilmesi dolayısıyla Struga’ya gitmiş ve orada Türk şiiri üzerine bir konuşma yapmıştım.
Albüm-kitaptaki Kalkandelen bölümüne özel ilgi gösterdiğimi söylemeliyim. Yıldız Kütüphanesi’nin bugünlere gelmesini sağlayan Abdülhamit’in hafız-ül kütübü Kalkandelenli Ali Sabri Bey’in oğlu İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Müdürü rahmetli Nurettin Kalkandelen’i andım.

* * *

Haberin Devamı

TARİH içinde sesli bir geziye çıkmak, geçmişi anmak, bugünün izdüşümünü fark etmek insana farklı bir seyahat duygusu yaşatıyor.
Müziğiyle, kitabıyla saklanacak bir albüm-kitap.

- Rumeli, Bir Müzik Seferi, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Akustik Müzik.

Yazarın Tüm Yazıları