‘Üç Büyük Usta’nın sergisini kaçırmayın

MİMAR Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Arter Tasarım’ın gerçekleştirdiği Türkiye’nin ilk interaktif sergisi, Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde açıldı, 27 Ağustos akşamına kadar da gezebilirsiniz.

‘Üç Büyük Usta’ kimler?
Leonardo, Michelangelo, Raphael.
Serginin kataloğundaki ilk yazı Rektör Prof. Yalçın Karayağız’ın.
Karayağız, Üç Büyük Usta hakkında bilgi veriyor, yaşamlarını ve sanat tarihindeki yerlerini belirliyor.
Bu yazıyı okuduğunuzda, üç sanatçının da yapıtlarını daha iyi bilerek değerlendirebilirsiniz.
Hakan Elbir ile Tuğçe Gündüz, ‘Rönesans’ın Üç Büyük Dehası MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde başıklı yazılarında sergi için açıklayıcı notlar yazmışlar:
“16. yüzyıl İtalya’sının en ünlü üç dehasının bilim ve sanatta nasıl izler bıraktıklarını anlatan The Great Masters sergisi, dünyada ilk kez Türkiye’de sergileniyor. Sergi Türkiye’de açılmış ilk interaktif sanat sergisi olma özelliğini de taşıyor.”
Francesco Buranelli’nin
“...Dünya’nın Okulu Olmuşlardı” yazısında, sanatın etkileyici gücünden söz ediyor:
“Avrupa tarihinde öyle bir dönem oldu ki, yıpratma harpleri, sonu gelmeyen kıtlıklar ve şiddetli toplumsal çatışmaların yol açtığı yıkım, kusursuzluğu ve etkisiyle modern tarihe neredeyse eşi olmayan sanatsal fetihlerin gölgesinde kaldı.”
Claudio Strinati, Rönesans kavramının ne olduğunu saptıyor:
“Rönesans kavramı, sanat tarihçilerinin zihinlerinde öyle derin bir yer edinmiştir ki, pek bir doğrulamayı gerektirmez. 19. yüzyılın sonundan bu yana bu alandaki bütün araştırmacılar, Leonardo da Vinci, Micelangelo, Buonarroti ve Raffaello Sanzio’nun bu tür eşsiz bir doruğu temsil eden bir sanat döneminin temsilcileri olduklarını düşünürler.”
Bu yazıları Alessandro Vezzosi, Agnese Sabato’nun Leonardo yazısı, Pina Ragionieri’nin Michelangelo yazısı, Marco Bssagli’nin Raphael yazısı izliyor.
* * *
SERGİ hakkında sunacağımız notlar, genel anlamda, serginin işlevini, önemini daha iyi ortaya koyabilir.
Serginin eserlerinin orijinalini görmekten veya göstermekten ziyade en büyük önemi, aslında bir nevi sanat tarihi eğitimi sunuyor olması.
Zira üç büyük usta ve eserleri hakkında bilgi verirken, yaşadıkları dönem, o dönemin siyasi, sosyal ve sanatsal olayları, bilimsel gelişmeleri hakkında da bilgiler veriliyor.
Ekonomiden siyasete, savaşlardan bilimsel buluşlara, coğrafi keşiflerden sanat olaylarına, Rönesans’ın yayılması ve etkileri konusunda birçok ayrıntılı bilgi veriliyor.
Bilhassa Leonardo’nun bilimsel buluşları ve savaş aletlerinin çizimlerine göre orijinal planın maketinin olması, söz konusu cihazların nasıl çalıştığını detaylı anlatmasının yanında sanatçı Leonardo’nun haricinde mucit ve bilim adamı Leonardo’yu da yakından tanıyoruz bu sayede.
Şüphesiz Rönesans döneminde sanat eserlerinin büyük bir sıçrama yaparak gelişim göstermesi ve ‘mükemmel’ ideale ulaşmış eserler olarak anılmasındaki en önemli etken ‘perspektif’in bulunmasıdır.
Sergide, perspektif-projekiyon maketinin de bulunması, perspektif hakkında detaylı bir anlatımın olması ve bu buluş sonasında eserlerdeki değişimin bilhassa Leonardo’nun ‘Son Akşam Yemeği’ tablosu çevresinde anlatılması hem eserin önemini hem de perspektif buluşunun etkisini bütün yönleriyle kavramamızı sağlıyor.
* * *
MUTLAKA gezilmesi, görülmesi gerekir.
Yazarın Tüm Yazıları