Devşirme sporcuyla olimpiyat döner mi?

NORA Güner: 100-200 metre

Haberin Devamı

Almitu Berkele: Uzun mesafe
Elvan Abeylegesse: 2000-3000-5000-10000 metre ve yarı maraton
Karin Maris May: Uzun atlama
Svetlana Sınırtaş: Gülle atma
Oksana Mert: Disk atma
Tatyana Köstem: Sırıkla yüksek atlama
Anzhele Kınet: Heptatlon
Sultan Haydar: Maraton
Meliz Redif: 4X100
KİM BUNLAR?
Bu isimler, atletizm Türkiye rekortmenleri...
Türkiye dışında her milletten var...
Bulgar, Güney Afrikalı, Rus, Azeri... Ukraynalı...
Dikkat edin ve sıkı durun:
Atletizmde 17 dalda rekor devşirme sporcuların elinde.
Ve üstelik bunların yarıya yakını rekoru kırıp ülkesine dönmüş.
Mesela uzun atlama rekortmeni Karin Güney Afrika’da yaşıyor. Yarışmadan yarışmaya parasıyla ay-yıldızlı formayı giyiyor.
- Peki neden böyle?
En önemlisi...
- Böyle bir sistemde Türkiye’de sporcu yetişir mi?
İşte Türk atletizimine ömürlerini vermiş, yokluk içinde efsaneleşmiş isimler toplanıp uyarıyorlar.
Çetin Şahiner, Nuri Turan, Abdullah Kökpınar, Kurthan-Neyran Fişek, Aycan Önal, Melek Aydınoğlu, Nejat Kök Dalkılıç, Yurdadön ve Mehmet Terzi’nin de aralarında bulunduğu 70 efsane isim...
Mesela orada bir konuşma yapan Aşkın Tuna diyor ki:
“Bugün 17 dalda rekortmenler yabancı sporcuların elinde. Devşirme sporcularla Türk atletizmi nereye gidebilir? Rekoru kırıp gidiyorlar.”
Ne yazık ki durum bu.
Ve daha da acısı bu soruların cevabı aranmıyor.
Zaten nasıl aranacak?
Ve nerede aranacak?
CHEN JİNGLUN SPOR OKULU
Tenis Federasyonu’nda görev yaptığım için biliyorum.
- Türkiye’den uluslararası düzeyde bir tenisçi çıkması mucize olur.
Nasıl çıkacak?
- Ya da yüzmede bir altın çocuk gelir mi?
O da mucizedir.
Çünkü bugün spora yeteneği olan bir çocuk ya da ailesi, okulla antrenman arasında sıkışıp kalmış durumdadır.
Sabah okula giden çocuk, öğleden sonra perişan bir şekilde, sırtında ödevleriyle eve gelince, hangi sporu yapabilir?
Türkiye’de atletizm spor okulu yok. Bisiklette de olmadığı için bizim çocuklar parkuru bile tamamlayamadılar.
Yüzme yine öyle.
Ne bir akademi ne de bir okul.
Diyelim ki çocuk bir yarışa gidecek...
Okul bastırır: “Sınavları var.”
Aile kıvranır: “Çocuğumun geleceği ne olacak?”
Birisi dese ki...
“Arkadaşlar milli olan sporcuya üniversiteye girişte kolaylık sağlansın.”
Ya da...
“Bu özel üniversiteler neden yüzde 100 spor bursu vermezler?”
İşte dünya rekoru kıran Çinli Ye Shiwen...
İlk okulda öğretmeni anlıyor yeteneği..
Doğru Chen Jinglun Spor Okulu.
Ve 6 yıl sonra dünya olimpiyat şampiyonu.
Herkes onun rekorunu konuşuyor.
Ama kimse oraya nasıl geldiğini sormuyor.
İşte sormadığı için bizde spor liseleri, okulları oluşmuyor.
Kolayı var. Devşir Bulgar’ı ya da Afrikalıyı olsun bitsin.
Sonra rekorlar ilerlesin ama Türk sporu gerilesin.
İşte buradan spora gönül veren, çocukları için fedakârca her türlü güçlüğe göğüs geren bütün aileler için soruyorum:
Türkiye’de neden spor okulları, liseleri kurulmaz?
Eğer olimpiyatları uzaylıları izler gibi izlemek istemiyorsak, bu soruları sormalıyız.

Yazarın Tüm Yazıları