Abidin Dino evine döndü

Park’ta Abidin Dino-Yaşar Kemal-Orhan Kemal’in bronz heykelleri de bulunuyor.
Çalışmalar şu mottoda özetlenmiş: “Abidin Dino evine dönüyor...”
Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz, davet mektubunda şöyle yazmıştı:
“Abidin Dino’nun eşleri Sayın Güzin Dino’nun ‘Gel Zaman Git Zaman’ isimli kitabında Abidin ve Arif’in etrafında (Yaşar Kemal ve Orhan Kemal de dahil) gençleri toplayarak sanat tartışmaları yaptıkları için ‘Adana Akademisi’ olarak bahsettiği bahçenin, Abidin Dino Sanat Parkı haline getirilmesi de ayrı bir mutluluk.”
Parkın gerçeklemesinde büyük payı olan Başkanlık Sanat Danışmanı S. Halûk Uygur da, Abidin Dino evine dönüyor... adını taşıyan bir kitap hazırlamış.
Kitapta, Abidin Dino’nun (21 Mart 1913-7 Aralık 1993) yaşamı, sanatı hakkında başta Ferit Edgü olmak üzere, Yaşar Kemal’in, Zeynep Avcı’nın yazılarını okuyabilirsiniz.
Ayrıca, parktaki açık hava sergi alanında, Güzin Dino’nun armağan ettiği sanatçının yapıtları sergilenecek.
  �
PARK önerisi için yetkililer Paris’te yaşayan Güzin Dino’ya gittiklerinde kapıyı açınca bakın ne demiş: “Adana’dan mı geliyorsunuz? Biz de Adanalıyık.” Sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çok canti insanlardır Adanalılar!”
Dino’lar 1946’da Adana’dan ayrılmışlar, tam 56 yıl sonra evine dönüyorlar.
Güzin Dino o yılları şöyle anlatıyor: “Biz Adana’da evlendik... 1942’de. Ben bir doçentken tüm kariyerimi bırakıp, onun arkasından sıcağın içine Adana’ya gittim. Babamın aklı başından gitti. Adanalılar bize iş buldu. Abidin’in çalıştığı Türksözü Gazetesi’nin sahibi nikâh şahidimizdi. Düğün fotoğraflarımızı da Halkevi’nden çıktıktan sonra karşılaştığımız ve birbirinin fotoğraflarını çeken, hafta sonu iznine çıkmış askerler çekti. Sürgüne gelmiş birileri olarak bizleri kucaklayıverdiler...”
Ferit Edgü, ilk yıllarını, tiyatro oyunlarını yazmış:
“Abidin Dino üç perdelik Tiyatro oyununu Adana’da yayınlamıştır. Kitap hiçbir gerekçe gösterilmeden toplatılmıştır. (Bu Abidin’in basılan ilk kitabıdır)... Verese de büyük bir olasılıkla 1944 yılında Adana’da yazılmıştır. Oyun, ad verilmese de Adana’da geçer. Bir hayli de Abidin Paşa veresesinden esinlenmiştir.(...)”
Abidin Dino, Adana’da birçok ilke imza atmış. Dino’nun kendisi, Anadolu insanıyla karşılaşmasını ve sanatını nasıl etkilediğini şöyle anlatıyor:
“Tarlada dolaşan bir kadının önlüğündeki şekiller, testicilerin kalçalı eserleri. Köyden köye, ağızdan ağıza dolaşan şarkıların yekûnu, kafamda bir katedral kadar, dört minareli bir cami kadar yer tutuyor.(...) Türkiye’nin meçhul bir ovasında, rasgele bir köyünde işittiğim şarkılar, sanatın nerede saklandığını bana ifşa etti.�
Benim için önemli olan burada ilk kez Türk köylüsü ile karşılaşmam ve onu tanımamdır... Tüm gördüklerim, yaşadıklarım beni resme daha çok bağlıyordu. Sanki resmettikçe görüyordum, içinde yaşadığım Anadolu insanının gerçeğini...”
  �
BİR kentin dünyaca tanınmış bir sanatçısına saygı göstermesi, onu anması çok güzel bir davranış.