Maskeli baloya katılın!

Haberin Devamı

Yeşil çağrı
 
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin çağrısıdır.
Başkent halkı için doğal güzelliği ve sosyal yaşam alanı yaratma isteğinin bize bırakılan en güzel örneğidir.
Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ)...
Onun yok oluşuna seyirci kalmak ölmektir.
Onun kesilen her ağacının acısını bedenimizde hissetmemek
Çocuklarımıza verilmiş en büyük cezadır.
Atatürk Orman Çiftliği’ni bizden çalmak, yaşamlarımızdan almak için yıllardır, parça parça yok edildiğini, kıyısından köşesinden derken neredeyse bitirildiğini üzüntüyle karşılıyoruz.
Şimdilerde bozkırın ortasında devrimin hemen başında, Başkent’in ortasında bize bırakılan doğal güzellikler ve sosyal yaşam alanı olan Atatürk Orman Çiftliği’ni bize kapatmaya, yaşamımızın tam da ortasında Başkanlık Sarayı yapmaya niyetlenenler var.
Niyet kötü, niyet ideolojik, niyet fesat.
AOÇ için geleceğimiz için AOÇ üzerinde hükümet tarafından oynan oyunların maskelerini indiriyoruz.
Güvenpark’ta maskeli baloya katılıyoruz. Bu bir uyanışın isyanıdır.
Bugün 12.00’de.
(Baloya gelirken maskeleri unutma!)

Haberin Devamı

Sağlam kaldırımlar sökülüyor

PAZAR arkadaşıma giderken Ziyaürrahman Caddesi’nden geçtim. Biliyorsunuz bu caddenin bir tarafı Cumhurbaşkanlığı bahçesine sınır.
Büyükşehir ekipleri caddenin Cumhurbaşkanlığı’nın olduğu tarafındaki hiçbir sorunu olmayan yaklaşık 3 metre civarında genişlikteki kaldırımları iş makineleriyle kırıp atıyorlar, 10 santimetre çaplı bir mavi boru döşeyip tekrar zemini betonluyorladı.
Onları görünce ve yaklaşık 3 metre civarında genişlikteki sağlam kaldırımların 10 santimetrelik boru uğruna kırılmasını izledikçe içim acıdı.
Ankara’nın göbeğinde Kızılay’da kaldırımlarda cambazlık yaparak yürünürken, bu israfa acıdım. Bu 10 santimetrelik boru kaldırımın dibinden bir hat açılarak niye döşenmez ki?
Yada hiç kaldırımlar kırılmadan, Cumhurbaşkanlığı bahçesinin iç kısmından niye döşenmez?
Ekonomi bu durumdayken, diğer ana caddelerin kaldırımları rezil haldeyken, sağlam kaldırımların kırılmasına izin veren herkesi kınıyorum.
Ali Rıza KOCABALLI

Yazarın Tüm Yazıları