Hayal yargılanıyor

BU mektubu sade bir vatandaş olarak artık tarihe not düşmek adına yazıyorum.

Haberin Devamı

Neredeyse iki senedir Balyoz davasına dolaylı olarak bizzat şahit oldum. Konuya vâkıf olup ne olup bittiğini yansız olarak anlamaya çalıştım. Tutuklandıkları gece dahil olmak üzere Silivri’ye devamlı gidip mahkemeleri izledim. Allah şahidimdir ki her seferinde hayret ve esefle geri döndüm. Orada tam 367 sanık ve bizler aleni şekilde sanki yokmuşuz gibi, sanki bir hayal yargılanıyor gibi sabırla heyetin bilirkişi raporlarını kabul edene kadar bekledim. Fakat son iki mahkemede bilirkişiler madde madde suçlama yapılan 11 numaralı CD’yi çürütmelerine rağmen hâlâ davanın çökmemesi karşısında adalete güvenim sarsılmıştır. Orada yaşananlar değil iç hukukumuza dünya hukukuna kara bir leke olarak düşmektedir. Ben kardeş değil, yandaş değil sadece ülkesini seven bir vatandaş olarak bunları kamuoyunun bilmesini kendime borç olarak görüyorum. Tüm sanıklar adalete ve devlete saygı ve güvenden kendi ayaklarıyla gidip teslim oldular. Şerefleri ile içerdeler... Fakat bu kadarına katlanıp susmak artık herhalde dilsiz şeytan olmaktır. Hukuk çok yüce bir kavramdır. Temiz suya bir fiske tükürük sıçrasa o su mundar olur. Bu da onun gibi, Balyoz davası bu sürecin en acıklı ve en kirletilmiş davasıdır.
Ayşe GÜRDENİZ

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

‘Silivri’ AB’ye taşınıyor

CHP Milletvekilleri O. Faruk Loğoğlu ve Atilla Kart’ın, dün Silivri Cezaevi’nde Dr. Rolf Mützenich (Almanya Meclisi SPD Grubu Dışişleri Sözcüsü), Tayfun Keltek (Almanya Göçmen Meclisleri Birliği Başkanı) ve Erdal Tekin (Türk Sosyal Demokratları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi) ile birlikte Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ve İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay’ı ziyaret ettiklerini; Mützenich’in “Milletvekili arkadaşlarımızın tutuklu olmasını çağdaş demokrasi açısından doğru bulmadıklarını ve üzüntü duyduğunu belirterek, Alman Parlamentosu’nda ve Avrupa Parlamentosu’nda konuyu gündeme taşıyacaklarını” açıkladığını...

ANTALYA TOPRAĞINI KONYA’YA BAĞLADILAR

CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Gembos-Dereağzı bölgesinde İbradi ilçesinin 13 km’lik arazisinin Konya’ya bağlandığını, sınır değişikliğinin ardından Antalya İl Özel İdaresi’nden faaliyet izni alamayan 4 taşocağının Konya’dan ruhsat alıp çalışmaya başladığını, bu operasyonun ardında Konya Milletvekili ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bulunduğunu açıkladığını...

Haberin Devamı

Ekşi’yi CHP’ye kim aldı

ORHANLI (Tuzla) Belediye Başkanlığı (ANAP) dönemindeki ‘yolsuzluk’ iddiaları nedeniyle 7 arkadaşı ile tutuklanan CHP’nin eski Tuzla İlçe Başkanı ve İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Ekşi’nin tutuklanması nedeniyle, kendisinin Baykal, Tekin ve Sevigen’in görevde bulunduğu sırada CHP’ye alındığı cümlesine itirazlar geldi. Gürsel Tekin, “Ekşi’yi partiye ben almadım” derken, Mehmet Sevigen de “Kendisi, Şinasi Öktem’in il başkanlığı döneminde partiye davet edildi, ben davet etmedim” bilgisini ilettiler.
Ekşi’nin partiye alınması sırasında CHP’nin Tuzla Orhanlı’da mitingli bir tören yapıldığı ve ‘tören’de Baykal’ın da bulunduğu medyada yer almıştı. Bu arada bazı CHP’liler de bir tepkilerini dile getiriyorlar: “CHP’nin son il kongresinde, Salıcı ve Özcan’ın listelerinde 26 kişinin ismi yer aldı. CHP’nin geçmişinde şimdiye kadar iki listede yer almış olan isimlerin hiç affedilmediğini biliriz. Kongrelerde de gereği yapılmıştır. Pantolon olmadı gömlek verelim anlayışı CHP’ye yakışmaz. Partinin, bu isimlere karşı bir müeyyidesi olmayacak mıdır?” Ve bazı sorular yöneltiyorlar: “Kadın ve Gençlik kotaları tutturulmayarak niye eksik yazıldı. Genel Başkan, 39 ilçe başkanı ve 12 belediye başkanının kurultay listesine yazılmasını istedi ancak neden uyulmadı. Kılıçdaroğlu’nun talimatına uyulmuyorsa, Genel Başkan gereğini de yerine getirmelidir.”

Haberin Devamı

Prof. İbrahim Keleş: İstanbul’a adayım...

MALATYA İnönü Üniversitesi’nin haziran ayında yapılacak rektörlük seçiminde aday olacağını yazdığımız İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Keleş telefonla arayarak “Hemşerilerimin böyle bir arzusu olduğunu biliyorum. Ancak ben, aralık ayında yapılacak İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne aday olacağımı açıkladım. Bu konudaki çalışmalarımı da yürütüyorum” dedi.
Aslen Malatyalı olan Prof. Dr. Keleş, dört yıl önce İnönü Üniversitesi’nin rektörlük seçiminde 1. sırada yer almış, ancak Cumhurbaşkanı Gül, kendisinden sonra gelen Cemil Çelik’i atamıştı.
Rektör seçiminde bu durumda şimdiki rektör Cemil Çelik ile Prof. Dr. Ahmet Kızılay adları kaldı. Ancak yeni isimlerin de ortaya çıkacağı, bunların Fen Edebiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Turgay Seçkin ve Tıp Fakültesi’nden Ahmet Acet olduğu, uzak ihtimal olsa da, İnönü-Der Başkanı Prof. Dr. Süleyman Çaylı’nın adaylık koyacağı belirtiliyor.
MALATYA KULİSLERİ
Bu arada meslektaşımız Raşit Kısacık aradı, Malatya’daki kulislerde çeşitli iddiaların yer aldığını anlattı... Malatya kökenli bir gazeteci olan Raşit Kısacık, uzun süre AA’nın Diyarbakır temsilciliğini yürüttükten sonra emekli olarak memleketine dönmüş. Belgesel birçok kitap yazdı ve yazıyor.
Kısacık, geçen hafta sonu yapılan ve bizim de katıldığımız İnönü Üniversitesi’nde Rektör Çelik’in işadamı Ahmet Çalık’ın babası Mahmut Çalık’a fahri doktora ve eski YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’a şükran plaketi, işadamı Erman Ilıcak’a teşekkür belgesi verilme töreni için şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bir kere rektörün töreni, AKP il kongresine denk getirmesi yakışıksızdı. Öğretim üyeleri tarafından ‘rektörün seçim yatırımı’ olarak nitelendirildi. Kongre ve ödül törenine katılacağı duyurulan Başbakan’ın, aynı gün Varna’da bir iş toplantısına katılması gözlerden kaçmadı.” Rektör Çelik’in, dört yıl önce atanmasından sonra eski rektör Prof. Fatih Hilmioğlu’ndan (Silivri’de tutuklu) görevi devraldıktan sonra gazetecilere bir dönem için görev yapacağı konusunda ‘onur sözü’ vermişti. Ancak şimdi sözünden çark ederek, ‘Kendimi belirli bir süre biçtim; yarım kalan işleri bırakma lüksüne sahip değiliz’ demesi Malatyalıları şaşırttı ve ‘Yağcılığın böylesi görülmedi’ yorumlarına neden oldu. ‘Koltuk sevdası’ uğruna onur sözü unutulur mu? Ayrıca, Başbakan’a yakınlığı bilinen işadamı Ahmet Çalık’ın bu olayda rektör tarafından kullanılmak istenmesi de hoş olmamıştır.

Yazarın Tüm Yazıları