Ulaşılamayan yayımlar külliyatı

TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nda resmi kuruluşların ve üniversitelerin kitaplarını görünce gene aynı kaygıyı duydum.

Haberin Devamı

Buraya gelen ziyaretçiler bu kitapları alabileceklerdi, ama fuar açılmayan illerde okurun bu kitaplara ulaşma olanağı yoktu.
Kitap fuarı açılan illeri düşündüğünüzde birçok kimsenin, bırakın bu kitapları alabilmeyi, böyle kitapların çıktığından bile haberdar olabilmesi mümkün değildi.
Türk Dil Kurumu’nun, Tarih Kurumu’nun Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları’nın kitapları hakkında bilgiyi nerden edineceksiniz? Hadi diyelim bir kaynaktan öğrenebildiniz peki nasıl satın alacaksınız?
Ancak Ankara’ya gittiğinizde elde edebilirsiniz.
Türkiye’de birçok üniversite çok önemli bilimsel yayınlar yapıyor.
Herhangi bir araştırmacının yanı sıra meraklısı da bu kitaplarla ilgilenecek ama buna ulaşması mümkün değil.
İzmir’den Tunceli’ye kadar çektiğiniz bilimsel çizgide yayımlanan birçok kitap o ilin sınırları içinde kalıyor, belki başka üniversitelerin kitaplıklarına gönderiliyor, araştırmacılar arayıp buluyor olabilir, ama bunun bir ‘ama’sı var.
Kısacası üniversitenin kapalı dairesinde kalıyor bu kitaplar.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan kimi prestij kitapları veya edebiyatçılar için hazırlanan kitaplar, bazı kitapçılarda bulunuyor. Bunlar da bir elin parmağını geçmez...
Fuardan fuara okur önüne çıkan bu kitapların okura ulaşması için ne yapmalı?
  Â
BİLİMSEL kitapların, uzmanlık kitaplarının okuru azdır.
O konuya özel ilgi duyanlar onu alır.
Bu durumda bilimsel kitapların özellikle alışveriş merkezlerinde bulunan özel kitabevlerinde bulunması beklenemez. Çünkü oranın ziyaretçileri arasında bu tür kitabın meraklısı yok denecek kadar azdır ve dahası ticari birtakım kaygılar işin içine gireceği için, birçok kitabevinin bu kitapları satmaya yanaşmamasını anlayışla karşılamak gerekir.
Çünkü onlar bu kitapları orada satamazlar, satamayacağı kitabı alması için de kitapçıya baskı yapılamaz, zorlanamazlar.
Üniversiteler, adı geçen kurumlar için bir dağıtım mekanizması kurmalıdırlar.
Belki bu dağıtım kuruluşu içine başka kitapları da katabilirler.
Dağıtım örgütü kurulması bu işi çözer mi? Bence hayır.
Büyük kentlerdeki bazı kitapçılar bu kitaplardan sınırlı sayıda alabilirler, ama asıl amacı bu dağıtım örgütünün önerisi, çalışması yeterli değildir.
Her ilde halk kütüphaneleri var. Devlete bağlı başka kütüphaneler de var.
Bu tür kitapların burada bulundurulmasını, belli bir stok adedi üzerinden satılmasını öneriyorum.
Üniversite dışında okur sağlanmasının da başka çaresini göremiyorum.
Devletin yayıncılıktan çekilmesini hep konuşuyoruz ama çıkardığı kitapları, üniversite yayınlarını dağıtmasını, okura ulaştırmasını önleyecek bir durum yok.
Aksine bunu ancak devlet yapabilir.
Aynı dağıtılma sorunu valilikler ve belediyeler de yaşıyor.
Artık valilikler, belediyeler kendi kentleri ile ilgili çok iyi hazırlanmış, oranın tarihini, kültürünü tanıtan kitaplar yayınlıyorlar.
O kitaplar da sınırlı bir protokol listesine dağıtıldığı için, elde kalan nüshalar satılamıyor. Bu yayınların bazıları bana da gönderildiği için haberdar oluyorum, ama gönderilmeyene ulaşamadığımız gibi, yeni yayınları takip edebilmek gibi bir olanağımız yok.
Önerdiğimiz dağıtım ve satış noktaları için, kurumlar, üniversiteler işbirliği yapmalılar.
  Â
DAĞITILMAYAN, kitapçılarda bulunmayan kitapların okunma işlevinden yoksun kaldığı kanısındayım.

Yazarın Tüm Yazıları