Dil devrimi 80’inci yaşında

TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi’nin 92., Dil Devrimi’nin 80. yılında Dil Derneği’nin de 25. yılını kutlayacağız.12 Eylülcüler, akıl ve hukuk dışı bir uygulamayla Atatürk’ün dernek olarak kurduğu Türk Tarih ve Türk Dil Kurumları’nı ‘Cumhurbaşkanının gözetiminde Başbakanlığa bağlı’ birer devlet dairesi yapmış;

Haberin Devamı

kurumlar, Danışma Meclisi’nden çıkarılan ve 19 Ağustos 1983’te Resmi Gazete’de yayımlanan yasayla kapatılmış; adlarına, malvarlıklarına ve yapıtlarına yasa zoruyla el konulmuştur. Atatürk, özgürce çalışmaları ve iktidarların güdümüne girmemeleri için bu iki kuruma eliyle yazdığı ‘vasiyetnamesi’yle gelir bırakmıştı. 12 Eylülcüler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kalıtını çiğnediler.
Yaklaşık 30 yıl önce Atatürk’ün “vasiyetnamesi” çiğnenerek Türk Dil Kurumu kapatılınca, bu kurumun eski üyeleri bir araya gelerek Dil Derneği’ni kurdular. Dil Derneği, Atatürk’ün başlattığı Dil Devrimi doğrultusunda ortak (resmi) dilimiz Türkçenin yenileşerek gelişmesi için çalışmaktadır. Türkçe bu coğrafyada yüzyıllardır çatı dildir; inanç ve köken ayrımı olmaksızın, bütün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ortak (resmi) dilidir. Yurttaşlık bilincimizi pekiştirecek, ortak çıkarlar için ortak akıl üretmemizi sağlayacak ortak eğitim ve iletişim aracımızdır.
Ne yazık ki Türkçemiz bugün yabancı dille eğitimin, yabancı adlandırmanın baskısı altındadır; ancak duyarlı bilim ve sanat insanlarının çabalarıyla bugünden geleceğe akacaktır. (Yıldönümü yarın 15.00-17.00 saatlerinde Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak etkinlikle kutlanacak.)
Sevgi ÖZEL-Dil Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı

Haberin Devamı

‘Bölünme anayasası’ dayatmasına karşıyız

ESKİ ve yeni milletvekilleri, meslek odaları, STK’lar, sendika yöneticileri ile basın ve üniversite temsilcileri ‘Milli Anayasa Forumu’ bir süredir düzenledikleri toplantılarda vatandaşları aydınlatmaya çalışıyor.
Düzenleme Komitesi, Hüsamettin Cindoruk, Yekta Güngör Özden, Ali Topuz, Şahin Mengü, Kemal Alemdaroğlu, Ümit Ülgen, Ferit İlsever, Fevzi Durgun, Zekeriya Beyaz, Haluk Dural, Necdet Basa, Ataol Behramoğlu’ndan oluşuyor.
Komiteden yapılan açıklamada toplantılarda; oybirliği ile kabul edilen temel görüş şudur: AKP iktidarının 1982 Anayasası’nı bahane ederek bir ‘bölünme anayasası’ dayatması içinde olduğudur.
Günümüz Anayasası kurallarına göre seçilen bu Meclis, Anayasa’nın 175. maddesine göre sadece anayasa değişikliği yapabilir. Bu nedenle; yapılacak anayasa değişikliği ile günümüz anayasasının başlangıç bölümü, Türk dili, Türk milleti ve laiklik kavramları, ilk 4 maddesi ve bu maddelerin içeriği ve anlamı ile ilişkili maddeleri kesinlikle değiştirilemez.
Milli Anayasa Forumu, Ankara’da bugün (13.00-18.00) bir büyük Milli Anayasa Kurultayı düzenledi. (Yenimahalle Belediyesi, Nazım Hikmet Kongre ve Kültür Merkezi. 0532 357 0781, 0532 245 0204, 0537 778 6107)

Haberin Devamı

‘YENİ ANAYASA’

İSTANBUL Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve SÜREÇ Araştırma Merkezi işbirliği ile düzenledikleri ‘Yeni Anayasa’ konferansı bugün üniversitenin merkez binasında yapılacak. Konferans, klasik anayasa tartışmalarından farklı olarak temel tartışma konularını değişik bakış açılarıyla farklı toplumsal kesimlerden gelen konuşmacılarla bir araya getirmeyi hedefliyor. Bazı konuşmacılar şunlar: Prof. Sacit Adalı ve Prof. Mümtaz Soysal gibi isimlerin yanı sıra Prof. Yunus Söylet, Prof. Adem Sözüer, Prof. Mithat Sancar, Doç. Ufuk Uras, Berat Özipek, Ayhan Bilgen, Atilla Kart, Faruk Bal, Ayşegül Akış Devecioğlu, Abdurrahman Kurt, Ozan Salmış.
(0507-462 38 16
0538-761 60 12)

Haberin Devamı

Fazıl Say: Ben bertaraf olanlardanım, tatsızım...

FAZIL Say bundan sonraki hayatını Tokyo’da geçirmek istediğini Twitter’dan duyurdu. “8 yıl Almanya ve 7 yıllık ABD yaşamımdan sonra 2002 yılında memleketimi özleyip Türkiye’ye dönmüştüm. Nerede yaşadığımız aslında çok da önemli değil, kim olduğumuz ve ne yaptığımız önemli. Berlin, New York ve İstanbul gibi metropollerden sonra Tokyo? 10 yıllık Türkiye hayatım, özellikle son 5 yılı çatışma ile geçti. Japonya, her zaman için kendi memleketimden sonra içsel olarak en çok bağlı olduğum ikinci memlekettir.”
Fazıl Say son zamanlarda Twitter’da yazdıklarından dolayı üzerinde yaratılan baskıyı ise yine Twitter’da şu sözlerle dile getirdi (Odatv’den özet): “Saçma bir cehalete teslimiyet devridir... Sürekli tehdit, hakaret, küfür etmecedir, maydonoz olmacadır. Sürekli tehlikeli iftiraların havalara savrulduğu bir ortamdır. Din siperinden birbirini devirmecedir. Hukuk da din de benden yana nasıl olsa diye, kendinde her hakkı görmece ve de başkalarını istediği gibi ezebilme yetisine sahip olabilme... yıllarıdır, tatsızdır. Bunun adı 21. yüzyıl Türkiye’sidir. Tatsız bir ortamdır.”
Fazıl Say’ın, New York’ta Metropolitan Müzesi’ndeki (dün akşam) konseri öncesinde attığı twittler özetle şöyle: “Müzenin oditoryumunda 7 konserim oldu şimdiye kadar... Ben bertaraf olanlardanım. Müziğim ve düşüncelerimle, daha fazla çatışmanın anlamının kalmadığı noktada. Dün Oray Eğin’i gördüm; kahve içtik. Hem Harvard hem Columbia üniversitelerinin sınavını kazanmış. Sevindim, kutladım.
Metropolitan müzesi konserinin tüm biletleri bitmiştir. Kalan son 3 bileti Oray Eğin ressam bir arkadaşı için aldı.”

Haberin Devamı

2B bizler uyurken çıktı

TEMA’yı kimse dinlemedi ama o da ağır bir duyuru yaptı: “2B ormanlarının satışıyla ilgili tasarı gece yarısı çoğumuz uyurken yasalaştı. Meselenin özündeki ‘Ormanlar satılabilir varlıklar mıdır?’ sorusu hiç gündeme gelmedi. Bunun yerine TBMM’de ormanların rayiç bedelin yüzde kaçına satılması gerektiği, ödemelerin kaç taksitte yapılacağı, nakitte ne kadar indirime gidileceği tartışıldı. Sonra eller kalktı, 2B ormanları vasfını kaybetti, artık orman değil, işgalcilerine satılacak arazi oldular. Yetmedi, 2A düzenlemesiyle orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen orman alanlarının araziye dönüştürülmesinin yolu da açıldı. Bu yasa büyük bir hatadır. Gelecek nesillere nasıl hesap vereceğiz.” Evet, Şehir Plancıları, Çevre, Peyzaj Mimarları ve Ziraat Mühendisleri Odaları 2B’yi özlü şekilde özetliyorlar: “Orman alanları değil, aslında geleceğimiz satışta...”

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

CHP Fatih Meclis üyelerinin, James Bond filmi için AKP’li Belediye Başkanı Mustafa Demir’in eliyle 550 yıllık Kapalıçarşı’nın hasar gördüğünü, Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın bile bu vahşete dayanamayarak isyan ettiğini, Barselona’da La Sagrada Famila’da, Paris’te Louvre Müzesi’nde ve Londra’da Buckingham Sarayı’nda böyle uygulamanın yapılamayacağını belirterek, Başkan Demir hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını...

BAKIRKÖY Belediyesi’nin, Bakırköylü çocukları ‘Atamıza Mektuplarımızı Götürüyoruz’ etkinliği için bugün Anıtkabir’e götüreceğini...

Yazarın Tüm Yazıları