Neden hayatımda hiç zorluk yaşamadım?

Geçen hafta Antalya’da 12. sınıf öğrencilerine bir seminer verdim. Konu, sınav ve başarıydı.

Haberin Devamı

Konuşma sonunda bir öğrenci ‘Hiç hayatınızda zorluk yaşadınız mı?’ diye sordu.

Hiç düşünmemiştim. Sahnede 20-30 saniye düşündüm. (Bu süre sahnede çok uzun bir süre.)

Aklıma hiç zorluk gelmemişti.

Hafızamı zorladım. Bir tane bulmam lazım, diyordum kendime.

Aksi takdirde “Ben süperim. Hiçbir şey bana zor değildir” gibi bir anlam çıkabilirdi.

Ama gerçekten bulamamıştım.

Sonra neden bulamadığımı düşündüm. Onun yanıtını buldum.

ZORLUK OLARAK ALGILAMADIM

Aslında hayatımda zorluk olarak algılanabilecek çok şey vardı, ama ben onları asla öyle algılamamıştım. Hepsini hayat mücadelesinin doğal bir parçası olarak görmüştüm.

Mesela, Stanford Üniversitesine kabul alan bir arkadaşım, zor olur diye gitmemişti. Müdürlük zor olur diye terfiyi kabul etmeyen arkadaşlarım var.

Haberin Devamı

Benim hayata dair hiç öyle algılarım olmadı.  Her zaman çalışarak başarabileceğime inandım.

Sonra öğrencilere bunu anlattım. Olayın özünde insanların kendilerine anlattıkları hikayeler var aslında.

HİKAYEN NE?

Bir araştırmada denekler bir ofiste 40 saniye tutuluyor ve sonra ne gördükleri soruluyor. %80’inden fazlası bilgisayar gördüğünü iddia ediyor ama ofiste bilgisayar yok.

Neden? Çünkü beynimizdeki ofis modelinde bilgisiyar var. Gerçekte ne gördüğümüz göre değil, kafamızdaki modele göre yanıt veriyoruz.

Kırmızı araba almak istersek, sürekli kırmızı araba görürüz.

İşte kendimize anlattığımız hikayeler de böyle. Onlar bizim hayatımızla ilgili modellerimiz.

Kendimizle ilgili hikayemiz olumsuzsa, hayattaki her şeyi olumsuz görüyoruz. (Bilgisayar olmasa da bilgisayar görmek gibi) Hayatımızı kafamızdaki olumsuz modele oturtmaya çalışıyoruz.

‘Bütün zorluklar beni buluyor.’ ‘Bende de şans mı var?’ ‘Hiçbir şey istediğim gibi gitmiyor’ gibi söylemleriniz varsa kendinizle ilgili, hikayeniz olumsuz oluyor.

Bu durumda emin olun hayatınız hep olumsuzluklar ile dolu olacaktır.

Benim kendimi anlattığım hikayem olumlu olduğu için yaşadığım zorlukları olumsuz görmedim. Sadece olağan durumlar olarak gördüm. Hatta tam tersi bana mücadele hakkı veren şanslar olarak da algılamış olabilirim.

Haberin Devamı

OLUMLU VE OLUMSUZ BAKIŞ AÇISI

Peki, olumsuz hikayelerin yapısı nasıl? Hikayemizin olumsuz olup olmadığını nasıl anlarız?

10 dakikalık bir diyalogtan sonra kimin olumlu kimin olumsuz düşündüğünü anlayabiliyoruz aslında.

Olumsuz hikayesi olanların düşünce yapısında genelde üç yapı gözlemliyorum.

Birkaç kez olan durumu bütün zamanlara genelleme. Bu bazen değil, her zaman oluyor gibi. ( ‘Müdür yorumumu sevmedi’ yerine ‘Müdür benim yorumlarımı sevmiyor.’)

Bir durumda olan olumsuzu, diğer durumlara da aktarma. Bu özel değil, genel bir durum gibi (‘ Ahmet Bey zor bir müdür’ yerine ‘Müdürler zor insanlar’. )

Sorunu hep kendinde bulma. Bunun sebebi benim gibi (‘Müdür bugün kızgın’ yerine ‘Acaba müdür bana mı kızgın?’)

Haberin Devamı

Zaten olumsuz hikayesi olanlar sürekli şikayet eder. Etrafınızda başarılı  ama şikayet eden, yani kendini kurban gibi hisseden, bir insan görmeniz çok zor.

Hikayenizde bu üç olumsuz yapı varsa, hayatınızdaki olup bitenleri zorluk olarak görmeniz çok doğal.

Bu durumda başarı da çok zor geliyor.

Tartışmalar için www.facebook.com/bolatozgur ve www.twitter.com/ozgurbolat adresindeyim.

 

Yazarın Tüm Yazıları