Yöneten ciddi olmalıdır

ÖNCELİKLE şunu belirteyim. Ankara’nın ulaşım ana planından uzak, insan öncelikli olmaktan çok, taşıt öncelikli tüm katlı kavşakların-altgeçitlerin kapatılması gerekir.

Haberin Devamı

Çünkü; katlı kavşak mantığıyla inşa edilen altgeçitler, kent içi trafiği, bir noktadan alıp, bir başka noktaya yığmakta ve de bu da yeni bir katlı kavşağı gündeme getirmektedir. Yani, planlamadan soyut, önlem içermeyen her yeni katlı kavşak, yeni bir katlı kavşağın doğum sancısı olmaktadır. Ankaralı, sabah ve akşam saatlerinde yaşadığı trafik yoğunluğu bu mantığın ürünüdür.
Çözüm; sayın Murat Karayalçın’nın metrodur.
Çözüm; raylı sistemdir.
Çözüm; Sıhhiye’de başlayıp, Oran Sitesi zirvelerine dek uzanan, teleferik sistemli projedir.
Çözüm; bir zamanlar Ankara’da sayın Ali Dinçer tarafından uygulamaya konmuş ‘Tahsisli Yol Projesi’nden esinlenilerek, İstanbul’da yaşama geçirilen metrobüs projesidir. Bu proje ‘7 tepeli’ İstanbul’a oranla, Ankara bozkırı için büyük ulaşım kolaylığı sağlar.
Seçenek projeleri dikkate almayan Melih bey; Atatürk Bulvarı’nı, katlı kavşakla adeta kent içi ulaşımından soyutlayıp ‘Uluslararası E- Karayolu Ağı’nın parçası haline getirdi.
Çankaya Belediye Başkanı sayın Bülent Tanık’ın, “8. İdare Mahkemesinin iptal kararı Danıştayca onaylanan ‘Kuğulu Altgeçitleri’  kumla doldurulabilir” önerisine: “... bunca altgeçidi dolduracak kumu nasıl bulacaklarına gelince... Deniz kumu getireceklerini sanmıyorum. Bu aralar Deniz Baykal’a karşılar, o nedenle deniz kumu sıkıntı yaratabilir... Kendisine bundan sonra ‘Kumcu Başkan’ dememi hoşgörüyle karşılayacağını ve müsaade edeceğini düşünüyorum. Onlar da bana ‘Köprücü Başkan’ diyebilirler...” şeklindeki  Melih bey yanıtı, inanın hiç şık değildi. Kendi adına değil, kentim adına üzüldüm. Olguyu sayın Deniz Baykal benzetmesiyle anlatan Gökçek, anlaşılan katlı kavşak mantığıyla inceden ince Tanık’la alay ediyor. Ve kendince bir taşla iki kuş vurarak, CHP yönetimine de gönderme yapıyor.
Bu duruş; olaya ciddi bakılmadığının göstergesi. Lider kimliklerin konuşmalarını besleyen benzetmelerdir. Bu konuda yaratıcı olmak gerekir. Ciddiyetten yoksun sözüm o’na esprili benzetmeler, konuşmalardaki vurguyu örseler ve ciddiyetsizliği açığa çıkarır.
KUĞULU DAVASI
İşin önemli boyutu; Kuğulu alt geçitleriyle ilgili adli karar sürecinin uzaması....
Dava; ne zaman açılmış? 2006’da.
Ne zaman sonuçlandırıldı? 2008’de.
Danıştay ne zaman onayladı? 2011’de.
Dile kolay tam 5 yıl sürmüş.
Eğer, adli karar süreci hızlandırılmış olsaydı, bunlar yaşanmazdı.
Bu nedenle, diyorum ki, dava açmak için savcılığa yapılan başvuru anında, suç duyurusu yapılan inşaatın durdurulması gerekir.
İyi de, kentin acil gereksinimi projeler için de keyfi olarak savcılığa suç duyurusu yapılırsa?.. Yine durdurulmalıdır. Ve en kısa zamanda savcı, ‘dava açılıp, açılmaması konusunda’ karar vermelidir. Savcı haklı nedenlere dayandırdı ve dava açılsın dedi. Bu durumda da, adli karar sürecinin hızla sonlandırılması ve de inşaatın devam etmemesi gerekir.
Sayın Gökçek, adli sürecin yavaş işlemesinden faydalanarak, davası süren kent projelerini bitirdi. Ve şu gerekçeye sarıldı; “Dava bitinceye kadar projeyi bitirelim. Biten projenin iptal kararını mahkeme asla alamaz, alsa da uygulayamaz..”
Sonrasında ise Kuğulu altgeçitleri için, ‘iptal kararı uygulanmalıdır’ diyerek tersini söyleyebildi.
Özellikle, Başkentimiz Büyükşehir Belediye Başkanının, projelere ciddiyet boyutunda özen göstermesi gerekir.
Ankara, hiç hak etmiyor bunları.
m Şevket ÇORBACIOĞLU

Haberin Devamı

Köpek sevmek ve ondan korkmak

Haberin Devamı

HAYVAN Hakları konusunda yasa var; belediyeye verilen görevler var.
Çok hayvansever bir toplum olmadığımız için vatandaşlar ile belediyeler arasında ciddi sorunlar yaşanıyor. Bir tarafta hayvanseverler diğer yanda da bundan uzak duranlar. Okurumuz Zeynep Sezgin’in anlattığı da şu:
“Okumuşsunuzdur... Eryaman’da bir İran uyruklu bir kişi köpeklerin saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Bizler Çankaya’nın göbeğinde Atakule ile Swiss Otel arasındaki Çankaya Konakları Sitesi sakinleriyiz. Sitemizin hemen altında bulunan boş arsada, sezona göre, en az 10 ile 33 arasında değişen köpek sürüsü yaşamakta. Geçenlerde kızım açık otoparkımıza gelen köpekler tarafından kovalanmış, kendisini binaya zor atmıştır.
BİMER üzerinden yazdığım yazılara, Çankaya Belediyesi tarafından gönderilen cevap, kanunlar yönetmelikler v.s. şeklinde. Biz vatandaş olarak çözüm bekliyoruz. Köpeklere çözüm üretilmediği gibi, bu hayvanlara bırakılan kemikler ve yiyeceklerden dolayı, bu bahsettiğim alan kemik tarlası durumunda. Sorunun çözümü için illaki birilerinin böyle kötü bedel mi ödemesi gerekiyor?
İki belediyeyi de, daha çağdaş ve sorunlarla gerektiği gibi ilgilenmeleri için görev çağırıyorum.                     m Zeynep SEZGİN

 

Yazarın Tüm Yazıları