Kilo kontrolünü abartmayın

Manken veya film starı kadar ince bir vücudun hoş, etkileyici ve başarılı bir imaj gibi sunulması, genç kızları kusursuz görünüm kazanma tutkusuna sürüklüyor.

Kilo fazlalığı ve şişmanlık sorunu ile uğraşan gençlerin tersine, bunlarda yetersiz ve dengesiz beslenme ile ilgili sağlık sorunlarına daha sık rastlanıyor.

ZAYIF bir beden peşine düşen gençlerden bazıları, yetersiz besin almakla da yetinmiyor, daha çok kilo vermek için idrar söktürücü, ishal yapıcı veya zayıflatıcı ilaçları kontrolsüz olarak kullanıyor. Tıbbi denetimden uzak kurumların pazarladığı, çoğu kez sadece ticari ve zararlı olan ‘‘şarlatan diyet programları’’na kolaylıkla aldanıyorlar. Sonuçta hormonal, metabolik ve psikiyatrik belirtiler kompleksi olan ‘‘Anoreksiya Nervoza’’ hastalığı, genç kızlarda şimdi daha sık görülüyor. Ailelerin kız çocuklarında gözledikleri bu yöndeki değişimleri önemsemeleri ve beklemeden doktor yardımı istemeleri gerekiyor.

Genç erkeklerin sorunu ise daha farklı. Büyüme çağındaki erkek çocuklarının bazıları, daha fazla kasa sahip olmak, güçlü ve atletik bir görünüm edinebilmek adına yararsız ve hatta zararlı olabilen bazı besin desteklerini kontrolsüz kullanıyor, sağlıklarını tehlikeye atıyorlar. Bu konuda, spor hekimlerinin önermediği hiçbir besin katkısını kullanmamaları için onları uyarmalısınız. Kilo fazlalığı ve şişmanlığa gösterdiğiniz dikkati, yetersiz veya yanlış beslenmeye de göstermelisin.

Çocuklarınıza erken yaşlardan itibaren yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıkları kazandırmaya özen göstermelisiniz. Onları daha aktif, düzenli egzersiz yapan, geleceğin sağlıklı ve formda büyükleri olarak yetiştirmeli ve eğitmelisiniz. Geleceğin kaliteli hayatını, çocuklarımızın ve gençlerimizin kuracağına eğer siz de inanıyorsanız, bu adımı atmaya hemen bugün başlamalısınız.

ÖĞÜN ATLAMA YANLIŞ

Gençlerin yaptığı önemli bir beslenme yanlışı da öğün atlamaktır. Ve ne yazık ki, aslında en önemli öğünler olan kahvaltı ve öğle yemekleri, en çok atlananlardır. Çocuklarınızın sağlıklarını geliştirmenin yanı sıra, derslerindeki performanslarını artırabilmeleri için de yeterli ve dengeli kahvaltı alışkanlığı edinmeleri bir zorunluluktur. Hiçbir öğünü atlamamaları konusunda onları eğitmeli ve uyarmalısınız. Öğün atlayan gençlerin bisküvi, gofret, çikolata, kek, şekerleme, cips gibi doymuş yağ, şeker ve kalori bombası besinlere daha çok yöneldikleri bilinmektedir. Gençler ve çocuklar, öğün atlamasalar da bu tür atıştırma ürünlerini zaten severler. Bizim önerimiz, meyvelerin, kepekli, az yağlı diyet bisküvilerin, kurutulmuş meyvelerin, fındık, badem, leblebi, ayçiçeği ve kabak çekirdeği gibi yağlı tohumların, süt ve süt ürünlerinin daha sağlıklı atıştırma alternatifleri olarak kullanılmalarıdır. Gençlerin bu sağlıklı atıştırma alternatiflerini tüketirken de kalori değerlerini dikkate almaları, kilo denetimi için bir zorunluluktur.

Unutmayın, gençlerimiz yarının sağlıklı, formda ve üretken insanlarıdır. Onları daha sağlıklı beslenmeleri ve yeterince aktif olmaları konusunda eğitmek ve uyarmak gerekiyor. Bu görev sadece anneler, babalar, aile büyükleri, öğretmenler ve eğitmenlerin değil, hepimizindir.

FAST-FOOD YAĞLANDIRIYOR

Bütün ülkelerde fast-food tüketicilerinin çoğunluğu gençlerdir. Bu besinler gençlerin arkadaşlarıyla birlikte topluca vakit geçirdikleri kafelerde, okul kantinlerinden, spor salonlarında veya sosyal kulüplerde el altında kolaylıkla bulunabilmektedir. Kolay temin edilme dışında, hızlı ve çabuk yenilme avantajları da fast-food ürünlerin tüketimi artmaktadır. Enerji-kalori yoğunluğu yüksek, yağ ve şekerle yüklü bu besinler, şişmanlık hastalığının bir salgın gibi yayılmasının önde gelen sebebidir. Metabolik sendromlu gençlerin sayısındaki hızlı artışın da, çocuklarınızın daha 15 yaşına gelmeden orta ve ileri yaşların hastalıkları olan Tip 2 Şeker, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıklarına yakalanmalarının gerisinde de fast-food besinler yatmaktadır. Çocuklarınızı bu ürünlerden mümkün olduğunca uzak kalmaları konusunda sürekli uyarmalısınız. Çocuk ve gençlerin eğitim gördükleri, spor yaptıkları, sosyal ve toplumsal aktivitelerde kullandıkları alanlarda, bu ürünlerin satışını kolaylaştırıcı değil, zorlaştırıcı önlemler almalısınız. Fast-food restoranlarda da küçük porsiyonlarla yetinmeleri, salata, mayonezsiz ya da sossuz tavuk-burger gibi az yağlı alternatif seçmeleri için eğitmelisiniz. Daha da önemlisi, çocuğunuzun sizi örnek aldığını bilerek, evinizde sağlıklı bir beslenme ortamı yaratmalı, onlara örnek olmalısınız.
Yazarın Tüm Yazıları