Ormanın koynunda

ŞU anda eminim dünyada çok önemli şeyler oluyordur.

Herkes çok mühim işlerle uğraşıyordur.
Evet biliyorum, her şey çok acil.
Her şey halledilmeli, çözülmeli.
Oraya koşulmalı, buraya yetişilmeli.
Hele bu şehirde.
Çok iş var yapacak.
Biliyorum, hepiniz çok meşgulsünüz.
Ama ben duruyorum.
*
Bugün durdum.
Zaten bu hafta, yazı kontenjanımı aşmışım.
Durabilirmişim.
Bahçemle ilgileniyorum bugün.
Ailemizin peyzajcısı, bitkicisi Sanem’le (Özparpucu) birlikte.
Birlikte durduk.
Bahçeye bakıyoruz.
Toprağa.
Yeşilliklere.
Çiçeklere.
Ağaçlara.
Köklerine.
Arkadaki seraya.
Mis gibi kokuyor toprak.
Tartışıyoruz, nereye ne ekmeli, ne yapmalı.
Sanem anlatıyor bana.
Erkekler üzerine konuşmak bile bu kadar heyecan verici olmamıştı!
*
Ormandaki bu evin içiyle uğraştım hep, şimdi sıra dışında.
Yazın toprağa yakın olmak istiyorum.
Bir de Alya’ya ağaç evi istiyorum.
Anahtarı kendinde olacak, tırmanacak, içine kitaplarını koyacak, hayaller kuracak.
Ağaç evini o mu daha çok istiyor, ben mi bilmiyorum!
Ama buraya yakışır.
Bu yaşadığım ormanın, İstanbul’un en güzel yeri olduğunu düşünüyorum.
Şehir orada, uğultu içinde.
Ben ise mis gibi doğanın içinde.
Öpüyorum sizi, cumartesi görüşürüz.
Yazarın Tüm Yazıları