‘Gazi Üniversiteli’ olmak istiyoruz

İlkokul sıralarında eğitim gören öğrencilerin şikayetleri şöyle: “Bizler buraya Gazi Üniversitesi olduğu için, Gazi Üniversitesi’ni de geçtim bir üniversite olarak geldik. Ama okul üniversiteden başka herşeye benziyor. Hiçbir sosyal faaliyet yok, hiçbir şey yok. Hocalarımız servisle gidip geliyor; hergün 4 saatleri yola gidiyor.
Şimdi de okulumuzun ismi değişiyor Polatlı Doğatepe Üniversitesi olarak değiştiriliyor ve bizlere Gazi Üniversitesi öğretim elemanları değil yeni oluşturulacak kadro gelecek! Bizler Gazi Üniversitesi’nin eğitim kalitesinden yararlanmak istiyoruz.
Tamamen siyaset uğruna dağın başında açılmış yerde asosyal bir şekilde yaşıyoruz. Fakültenin kuruluş amacı Polatlı’yı il yapmaktır. Bizler Fen Edebiyat Fakültesi adı altında açılan bu okulun kurbanlarıyız.
Okul aslında, Polatlı Kuzey TOKİ Blokları için planlanan bir ilkokuldu. Şartları üniversite eğitimi için yeterli değil. Burası, Gazi Üniversitesi öğretim görevlilerinin, Ankara’daki derslerinden fırsat buldukça buraya geldikleri bir okul.
Okulda laboratuvar yok laboratuvar dersleri için Ankara’ya gitmek zorunda kalıyoruz.”

İlker Mahallesini bilir misiniz?

DİKMEN, İlker Mahallesi diye bir yer var Başkent Ankara’da(!). Sanmayın burası merkezden çok uzakta TBMM’ye 6 km, Genelkurmay’a 7 Başbakanlığa 7,5 km, Cumhurbaşkanlığına 5,5 km, Ankara’nın en gözde AVM’si Panora’ya sadece 2,5 km...
Her yere bu kadar yakın iken devletten milyarlarca ışık yolu uzaklıkta. Kar yağar yol kapanır, yağmur yağar cadde (adı cadde) sel gider vatandaş ayağında lastik çizme ile yürümekle yüzmek arasında yollarda... Bir de burada gündüz veya gece fark etmez, her türlü çete mevcuttur. 155-154 istediğiniz numarayı arayın polis falan gelmez. Güya karakola 1 km ama burada devlet yok. Gece hapçılar alkol alan eski model arabalarla patinaj çektiren mi ararsınız yoksa takır takır silah sıkan mı; hepsi mevcut, anlayacağınız kurtarılmış bölge(!).
Belediye hizmetlerini övmeden geçemeyeceğim bu arada... Çöp toplayıcıların merkezi burada olduğundan belediye çöpe pek bakmaz. Ama yaptığı patlak yollar için yol katılım bedelini affetmez.
İlker mahallesi sakinleri

Kırmızı ışıkta durulmuyor mu

26 ŞUBAT Pazar günü Kızılay Güvenpark’tan Balgat’a giderken 06 J 0200 plakalı dolmuş sürücüsü genç adam Balgat pazar yerine (Migros) gelinceye değin 5 kırmızı ışıkta durmadan ilerledi. Dayanamayıp “Kaptan kırmızı ışığın sizin için bir anlamı yok mu?” dedim. Bana “Ben bu yoldan günde yirmi kere geçiyorum. Nerede durulacağını bilirim” dedi.
Ben “Kırmızı ışığın anlamı her yerde ve herkes için aynıdır” deyince “Sizin güvenliğinizi ben sağlarım” diyerek sözüne devam etti.
Sustum, çünkü kırmızı ışıkta kişiye bağlı olarak durulacağını(!) anladım.
Dolmuşta benden başka en az 8 kişi daha vardı ama sanırım onlar bu durumdan hiç de şikayetçi değildi. Benden başka kimseden ses seda çıkmadı.
Acaba trafik yasasında bir değişiklik mi var? Işıkların anlamına ilişkin bilmediğim bir farklılık mı yapıldı? Yoksa ülkemde çok örneğini gördüğüm gibi yasa aynen korunuyor ancak uygulama ‘tam bize göre mi(!) sürüyor?’ merak ettim.
Dr. Tülay ÜSTÜNDAĞ-Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi