Derinlemesine bir hayat için

PSİKİYATRİST Yankı Yazgan “Gündelik anları derinlemesine yaşamak için 10+1 fikir ne olabilir diye düşünürken, Deniz Bayramoğlu birkaç hafta önceki CNNTURK’te öğleden sonraki haber programı için Newsweek’te yayımlanan bir ‘smart’ yaşama rehberinin benzerini hazırlayıp hazırlayamayacağımı sordu” diyor.

Haberin Devamı

Sonra da nasıl bir ‘reçete’ oluşturabileceğini düşünmeye başlamış. Sağda solda aklıma gelenleri, kulağıma çalınanları yazdığım defterlerimi karıştırıp birtakım ‘inci’ler derlemiş. Yazgan, “10 sayısında durdum, aklıma gelen bir tanesini de son dakikada 10+1 yaparak ekledim.”
“Reçetenin etkisinin sınırlarını bilerek, hayatın sırrını kimsenin bir başkasından daha iyi çözemediğini hatırlayarak okunması dileğiyle...” bize göndermiş... Diyor ki:
“Kimseye bir zarar vereceğini sanmıyorum. ‘Zaten dünyada ne kadar saçma şey varsa, ne zararı var ki diyerek yapılıyor’ derseniz, size de hak veririm. Bu bir pazar yazısı.
1- Yazarak düşün (elle yazmak otomatik bir süreç olduğu için yazma için ayrı çaba gerekmez; el hareketleri ile beyinde yarattığın aktivite dil/düşünce bölgelerini aktifleştirir).
2- Karşıt görüşte birisinin fikirlerini dinle, benimsemeye çalış. Şikayet eden birisine kulak ve hak ver (ki seni harekete geçirsin).
3-  Roman oku (başkalarını anlamayı öğrenmek, farklı perspektifler edinebilmek için eşsiz bir fırsat).
4- Sürüncemede bıraktığın herhangi bir işin ilk bölümünü yap (büyük projelerin adamı olmaktan vazgeç ki büyük projeler yapabilesin).
5- Yapmayı tasarladığın işe kafandaki bitmiş halinden başla; süreci geriye doğru sararak adımları belirle (sürecin değişik yöne gitme olasılıklarını daha iyi görmeni sağlar).
6- Bugüne gelecekten baktığında bugün yaşadıklarını nasıl hatırlayacağını tahmin etmeye çalış (insanlar geçmişi o sıradaki hislerinden daha olumlu hatırlar).
7- Vücudunu ve ellerini kullandığın işlere zaman ayır (bulaşık yıka, yerleri fırçala, kitapların tozunu al, bahçe çapala).
8- Yapsam mı acaba, diye tereddüt ettiğin bir şeyi yap (uzun süredir aramadığın birisini aramak aklına geldiyse, ara, ihmal etme; ziyaret etmen iyi olur diye düşündüğün sıkıcı bir aile büyüğünü ziyaret et).
9- Bir seferde bir iş yap (bir yandan TV seyredip, bir yandan yemek yeme... Bir tercih yap).
10- Güneşin batışını ve doğuşunu izle (içinde yaşadığımız doğanın varlığını hissetmek için iyi bir yol).
10+ 1- Gideceğin yer yolunun üzerinde olmasa da birisini (araban var ise) evine bırak (fazladan, yapmak zorunda olmadığın bir şey yap).”

Haberin Devamı

Düşünme ve sevme özürlülerine...

Haberin Devamı

FETHİYE’den Nuray Bartoschek, ‘sakat’ kafalara dersler veriyor:
Yıllar önce gazeteci Ayşe Önal’ın dünyalar güzeli kızı Şafak Pavey’in kolunu ve bacağını kaybettiği tren kazası ve sonrasında yaşadıklarını anne-kız birlikte kaleme aldıkları ‘13 Numaralı Peron’ kitabında anlatmışlardı. Şafak Pavey’in kaza sonrasında bile kendine acımak ya da isyan etmek yerine neredeyse çevresindekileri teselli etmeye çalışması, sahip olduğu yaşama sevinci, güç beni müthiş etkilemişti.
Topluma ve insanlığa en büyük zararı verenler, kolunu, bacağını görme, işitme yitisini kaybedenler, yani bedensel ve zihinsel engelliler değil, doğuştan ya da bir şekilde sonradan yüreklerini ve yüreklerindeki sevgiyi, insanlığı yitiren ‘düşünme ve sevme engelliler’dir.
Onlar bilirler ki, ne yaparlarsa yapsınlar, iki kol, iki bacak, iki göz değil, oniki ekstra uzuva da sahip olsalar, kendi yetersizliklerini kamufle etmek için aşağılamaya çalıştıkları bu güzel insanların seviyesine asla gelemeyeceklerdir. Bu nedenledir ki, ağızlarından köpükler saçarak, denetimlerini yitirmişçesine, aslında kendi kendilerini yok ettiklerinin ayırdına varmadan çevrelerine saldırmayı sürdürürler.
Şafak Pavey, o güzel kız, güzel insan, asla pes etmedi, dişiyle, tırnağıyla, beyninin, sevgi dolu yüreğinin gücüyle, “Hâlâ yapabileceğim çok şey var” diyerek Meclis’e girmeyi başardı ve olumsuz tüm seslere kulaklarını tıkayarak yaptığı işe bakıyor. Ama ona karşı yapılan çirkin saldırıları görünce sessiz ve tepkisiz kalmak mümkün değil. bnuray@gmail.com

Haberin Devamı

Yargı darbeleri

ARTIK utanarak okuyorum, bazı gazeteciler o kadar kanıksamış ki, bir zamanlar “Genelkurmay ne diyor?” denmesini eleştirenler “F. Gülen ne diyor?”u gayet rahat bir şekilde söylüyorlar.
Türkiye’de ‘askeri darbeler’ bitti, ama artık ‘yargı darbeleri’ dönemine girildi. Bundan sonra asker muhtıra vermeyecek, bir savcı ve polis ile milletvekili, bakan ve hatta başbakanlar hakkında fezlekeler düzenlenecek, hükümetler düşürülecek! Çocuklarımızı böyle bir gelecek bekliyor!
“Bu ülkede etkili muhalefet yok” diyenler “Bu ülkede etkili basın var” diyebiliyorlar mi?
Muhalif basının susturulduğu bir yerde muhalefet yaşayabilir mi?
Doç. Dr. Melis
SEZER R.-KANADA

Haberin Devamı

HES direnişçisi Leyla yalnız değil

ERZURUM, TORTUM’da HES’lere karşı eylemde gündeme gelen Leyla Yalçınkaya hakkında iki dava açıldı. Bunlardan biri 21 Şubat Salı günü Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Leyla’nın Bağbaşı köyü, iki yıldan beri üç HES’e karşı direniyor. Geçen ağustosta şirket yetkilileri ve jandarma ile köylüler arasında çatışma çıkmış, bir grup köylü gözaltına alınmıştı. Bir grup köylüye para cezası ve karakola imza verme (her gün km’lerce yol) cezası gelmişti. Leyla Yalçınkaya da ‘Suça sürüklenen çocuk’ tanımıyla HES eylemlerine katılmama ve katılanlarla (ailesi, akrabaları) görüşmeme cezası almış... Evet bu duruşmaya Eşber Yağmurdereli, Efkan Bolaç, Elif Ilgaz, Eren Eğilmez, Aslı Aydıntaçbaş, CHP’li milletvekilleri Emre Köprülü, Serdar Soydan ile Veli Ağbaba, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün, İlhan Cihaner’in katılmaları bekleniyor.
“Leyla’ya, köylülere sahip çıkmak bizim görevimizdir” diyor Melda Okur...

Haberin Devamı

TGB’nin savunma günü

II. Ergenekon davasının yarınki duruşmasında, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Kurucu Genel Başkanı Adnan Türkkan’ın savunması alınacak. Bilindiği gibi TGB ile ilgili iddianamede ‘Birliğin binlerce gençle gerçekleştirdiği yasal ve meşru eylemlerin ‘kaos ortamına zemin yaratacak eylemler’ olarak nitelendiriliyor.

Yazarın Tüm Yazıları