Antalya’da bir utancın anıtı

ANTALYA’DA açılan TÜYAP Birinci Kitap Fuarı’nın son gününde fuara gidin; kitap stantlarını dolaşın, yazarları kitaplarınızı imzalatın, onların konuşmalarını dinleyin.

Ama bir ziyareti yapmadan fuar alanından sakın çıkmayın.
Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin girişimiyle gerçekleştirilen Al Yazmalım heykeli, 7 Mart günü saat 11.00’de Palmiye Parkı’nda açılacak. Töre, ahlak(!) cinayetine kurban edilen kadınların anısına dikilecek bu heykel.
Fuar’da bu heykelin küçük ölçekteki modeli sergileniyor./images/100/0x0/55ea4f2ff018fbb8f87771f0
Daha ilk bakışta usta işi bir yapıt olduğu anlaşılıyor.
Heykeli yapan, iyi heykelci Meriç Hızal.
Kırmızı çelik, onların dökülen kanlarını çağrıştırıyor, kan yüzümüze sıçrıyor adeta! Onun önünde duran herkes bir utanç duygusunun girdabına düşüyor.
5.5 metre yüksekliğindeki heykelin üzerinde öldürülen 460 kadının adı var. 100 metrekarelik bir alanda sergilenecek.
O heykel modelinin sergilendiği masanın başına gittiğinizde, bu projeyi gerçekleştirenlerden, bugüne kadarki serüvenini de öğrenebilirsiniz.
Proje sahibi: Antalya Kent Konseyi, Projeyi kabul eden: Antalya Kent Konseyi Yürütme Kurulu.
Proje düzenleme ve yürütme komisyonunda kimler var?
A. Sibel Hasırcıoğlu, Filiz Otyam, Prof. Dr. Gülser Öztunalı Kayır, Ayşe Şap, Tülin Sabur, Ferda Pulhan.
* * *
BEN parklara, bahçelere konan insan heykellerinin modasının, döneminin geçtiği kanısındayım.
Kısıtlı ve sınırlı bir sanat anlayışıyla yapılan bu heykellerin, o kişiyi unutturmayacağı kanısında değilim.
Bir kavramı heykele getiren, bir protestoyu belleğimizde unutulmaz kılan, şiddetin insan dışılığını bize her baktığımızda anımsatan, öldürmelerin, kadına şiddetin zalimliğini, insanlık ve çağ dışılığını gösteren bir heykele her kentte, dünyanın her yerinde ihtiyaç vardır.
Ama asıl utanç kaynağı, böyle bir heykelin yapılmasına sebep olan, kadına yönelik şiddetin varlığıdır!
Sanatın yönlendirici, etkileyici, insanlık onuruna çağıran özelliğini yansıtır bu tür heykeller. Onun için de bu girişimi gerçekleştirenlere, emek verenlere teşekkür borçluyuz.
Meriç Hızal adının da bu projeye yakışır bir sanatçı olduğunu belirtmem gerekiyor.
Sanatçının toplumsal işlevini, sorumluluğunu yapıtlarında yansıtan bir sanatçı bu kadar etkileyici bir heykel yaratabilirdi.
İnsan Hakları Başkanlığı 2007 Töre ve Namus Cinayetleri Raporu’nun kapağında şöyle bir yazı yer alıyor:
“Sessizliğimizi Duyan Var mı?”
Evet var! Bundan sonra, sessizliğinizi bu heykel, bütün topluma iletecek.
* * *
ŞİDDET, inanıyorum ki sanat onun çirkinliğini topluluklara ulaştırdıkça azalacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları